1. görev

46 2 1
                                    

bu eve git gide yerleşmeye başlamıştım yaklaşık, 1 ay geçmişti.
aslında bana verilen odadanda hiç çıkmıyordum.
yaşadıklarımı düşününce herşey hayal gibi geliyordu
ve evet hâla bir katildim.
selen bu durumu ortalık biraz durulunca avukatını arıyıcağını ama derinin bu konuda çok deneyimli olduğunu benim için bir şeyin değişmiyiceğini söylemişti
bu dediklerini beni korkutmak içinmi söyledi yoksa doğruluk payı varmı hâla anlamış değilim aslında.
derini bulup onu öldürmek istiyordum nede olsa katilim bir fazladan bişey olmaz değilmi.
geldiğimden beri hiçbirşey yapmadan boş boş evde saklanıyorduk. arada selinle doruk evden çıkıyolardı fakat evin bir kilometre ötesindeki avm den başka bi yere gittiklerini sanmıyorum
herzamanki gibi selen saat 7 gibi kalktı kahvaltıyı hazırladı ve bizi kaldırdı.

bu arada dorukla selen sevgili değilmiş bunuda öğrendim.
aslında son iki haftada selenle aramız iyi olmuştu artık en azından bana bir tutsak gibi davranmıyolardı artık bende onlar gibi aptal bir kızın mağduruydum aslında selenle aynı şeylere ilgi duyuyorduk diyebiliriz
kahvaltı masasına oturduk ve doruk dudaklarını kaplayan ıslak bıyıklarıyla sessizliği bozdu.

"işe koyulma zamanı"
selen bana dönerek silah kullana bilirmisin diye sordu
piskopat bir babanın oğlu olmak bunu gerektirirdi
"evet ama o şeyi elime almam"diye seslendim

doruk bana dönerek "ya dediklerimizi yaparsın yada karakol iki saatlik uzaklıkta"

selene dönüp "peki ne yapıcağız diye sorudum"

selen bana dönüp ilk görev senin derinin bir arkadaşı var zeynep onla yatıcaksın.

şaşkınlığım bariz bir şekilde yüzümden okunuyordu
"benim bi kızla yatmamın size ne gibi bir yararı olucak"

doruk yine alaycı bir tavırla bana dönüp
"kusura bakma ya milli olmayanlarla çalışmıyoruz" diye tısladı

neyse selen herzamanki gibi doruğun soğuk espirilerinden sonra açıklamaya başladı

zeynep mutlaka derinin yerini biliyordur
ve zeynepin tek bir zâfı var içki ve erkekler
sende yakışıklı bir çocuksun bunu yapabilirsin.

vay canına bana iltifat etmişti 1 aydan sonra bu iyi geldi

selen "alışverişe gidiyorum sanada bi kaç çift kıyafet alıcam daha sonra seni arabayla zeynepin her cuma gittiği bara bırakıcağız.
sakın kaçmaya veya başka bişey yapmaya çalışma zaten polis heryerde seni arıyo.
şunuda unutma yanımızda tutsak değilsin.

haklıydı kapı genellikle açıktı kaçsam kaçardın ama doğrusu işime gelmedi.

akşam selen dediği gibi kıyafetleri odama getirdi ve elinde bi fotoğraf vardı bana bunun zeynep olduğunu söyledi kız fena sayılmazdı.
selen hazırlanmam için 5 dakika verdi ve beni dorukla arabada beklemeye indi.

hemen hazırlanıp yanlarına indim.
yola çıktık otobanda çevirme olabilme olasılığından eski bir orman yoluna girdik.

sonunda bara gelmiştik selenler beni yarın sabah arka sokaktan alıcağını söylediler.

bara girdim çaktırmadan göz ucuyla zeynepi aradım barmenin yanındaydı barmene yaklaşıp ;
şu hanfedinin içkişisi tazeleyip aynısından bitanede bana diye seslendim.

zeynepin bakışını görmeliydiniz daha şimdiden teslim olmuştu bana.

yanındaki sandalyeye oturup
"selam ben berke"
"içki için teşekkürler"
"ne demek"

işte bu kız elimdeydi içkiler bittikten sonra kızı konuşturabilirdim.

zeynep içkisini bitirdi ve kalkmak için hazırlandı.
tam o sırada " isterseniz sizi evinize ben bırakıyim sizin gibi güzel bir bayanı bu halde eve tek göndermek olmaz"
zeynep" olabilir diyerek bi gülüş attı

taksiye binip zeynepin evine doğru yola çıktık.
ve sonunda gelmiştik arabadan indiğimz zaman zeynep;
"e içeri gelmiyicekmisin bi kahve içeriz"
diye tısladı.

bu bölüm biraz aceleye geldi özür dilerim ama diğer bölümden pişman olmıyıcaksınız :)

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 06, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Uçurumun kenarındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin