Lawyer - bakudeku

wabi-sabi

'Yazar ağzından'

Katsuki ve arkadaşlarının buluşmasının üzerinden 1 hafta geçmişti. Tabiki Katsuki, Izukuyu düşürme planına çoktan başlamıştı ve bugün planın A kısmı için son gündü.

Bu bir hafta içinde Izukuyu takip ederek, konuşmalarına bir şekilde kulak misafiri olarak; onun sevdiği, sevmediği şeyleri öğrenmeye çalışmıştı. Başarılı olduğu söylenebilirdi.

Izuku kendisine kıyafet bakmaya gittiğinde her zaman gri tonlarına yöneliyordu burdan gri rengi sevdiğini anlamıştı. Artı olarak kafein bağımlısıydı. Bunuda göz altı morlukları ve her sabah iki bardak sert kahve almasından anladı Katsuki. Bu bağımlılığını öğrendiğinde aklına gelen ilk şey 'eğer onunla sevgili olursak ilk işim ona kahveyi bıraktırmak olucak. Bu çok sağlıksız' olmuştu. Şekerli şeyleri pek tercih etmiyordu. Ekşi şeylerse favorileriydi.

Bunlar gibi gerekli gereksiz bir çok şey daha öğrenmişti fakat aralarından en çok hoşuna giden şey tam ense kısmında olan bir dövmeydi. Dövmeyi tam olarak görememişti çünkü sanırım büyük bir dövmeydi sadece bazı kırmızı yerler görmüştü.

Tüm bu öğrendiklerinden sonra ise artık plan B'ye geçme vakti gelmişti. Planın başlığı ise...
                                 'Ofise sızma'

'Katsuki Bakugou Ağzından'

"Ya tamam eğer başarılı olursam söylerim sana ne dırdır ettin kapat amına koyim."

"Bak Bakubro heyecan yapma bok etme her şeyi. Sakin ol ve asil görün anladın?"

"ULAN TAMAM KAPAT KAPATT. BEKLEME YAPMA ŞEVKETT ALOOO."

En sonunda yüzüme kapanan telefonla rahat bir nefes verdim ve dikkatlice binaya bakmaya başladım. Resepsiyonun boş olduğu bazı saatler vardı. Bu saatlerin bazıları Midoriyanın odasından dışarı çıktığı saatlerle eşleşiyordu ve tam o sırada içeri sızıcaktım. Sonrası mı? Sonrasınıda Tanrıya bırakmaya karar vermiştim. Benim bu kadar şeyi düşünebilmem bile başlı başına bir mucizeydi zaten. Çük kadar aklımla ne yapmamı bekliyosunuz amk?

Midoriyanın binadan çıkıp yemek yemeye gittiğini görmemle biraz bekleyip binaya dalmıştım. Yavaş ama seri adımlarla odaya adımladım ve bum.

"WOAH. Sonunda odadayım."

Odaya girdim ama ne bok yicem şimdi...¿ Neyse keşfe çıkayım. Zaten adam dakik manyağın teki. Tam olarak 30 dakika içinde odaya geliyor. Yani yarım saat boyunca oda bana kalmıştır demek.

Ofisin içindeki masaya doğru ilerledim ve Midoriyanın koltuğuna oturdum.

"Abi Midoriya tüm gün bu kadar evrakla falan mı uğraşıyor şimdi? Birde her şey tamamen tamamen düzgün. Simetri hastalığıdamı var acaba?"

Bir süre odada durduktan sonra Midoriya gelince neler diyeceğimi aklımda kesinleştirmiştim.

'Aynen Katsuki. 15 dakika sonra Midoriya odaya geldiğinde size teşekkür etmek için gelmiştim falan de sonradan muhabbeti kur. Evet kesinlikle böyle yapmalı-'

İç sesimin cümlesini yarıda kesen şey dışarıdan gelen ayak sesiydi. HASİKTİR LAN DAHA 15 DAKIKA VAR HOŞT ULAN. LAN BEN HALA MİDORIYANIN KOLTUĞUNDAYIM!!!

Tam koltuktan kalkacakken kapı aralandı ve kapalı yeşil tonlarındaki gözlerle karşılaştım.

"Bakugou...san?!"