Hanji bana giyebileceğim kıyafetlerini verdi tarzı mükemmeldi. Tam bana göre . Sonra da birlikte aşağıdaki büyük hole indik sanırım burada askerle yemek yiyordu. Bir sürü masa ve sandalye vardı. - Ee neredeler miş? Ne zaman gelicekler? - Aslını sorarsan bende pek bilmiyorum ama Erwin ve Levi bugün dönüyor onlarla birlikte. Komutanın bizim Erwinle eski dostmuş. O yüzden onlara eşlik edecekler. Bu arada saatin var mı ? - Malesef o gün kırılmış. - O zaman bu senin . Hanji cebinden eski bir kolye tarzında saat çıkardı. Ve tuhaf olan bu saatin bana tanıdık gelmesiydi. - Hanji ama bu benim sana verdiğim saat. Hemde 10 yıl önce . Bunu neden sakladın? - Senden bana kalan tek somut şey buydu. Onu nasıl saklamazdım ki . Keşke o gün sen bana hislerini açtığın zaman ertesi gün değil de o gün karşılık verseydim. Her şeye geç kalmazdım. Ve bu saat benim her zaman yanımda durdu. Şimdi de sende durmasını istiyorum. Eski sahibinde. Dediği her kelime yine kalbime işlenmişti. Nasıl bu kadar duygulu konuşabiliyordu. Ona şuan en çok yapmak istediğim hareketi yaptım .
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Onu öptüm , inanamıyorum onu öptüm ve o öpücüğüme karşılık verdi . Hayatımda ilk defa birisiyle öpüşüyordum ama adeta ayaklarım yerden kesilmişti. Demek ki ayaklarımı yerden kesicek olan insanı bulmuştum.Geri çekildiğimde yüzüne baktım. Ah yine utançtan kızarmıştı ama korkmadan bakıyordu bu sefer. Ve koskocaman sarıldı bana. Şuan dünyanın en huzurlu yerindeydim sanki kolları öyle sarmıştı ki bedenimi küçüklüğümden beri bende eksik olan korunma duygusu tamamlanmıştı. O eksik kapanmaya başlamıştı. Saçlarına kafamı gömdüm kaç dakika öyle sarılı kaldık bilmiyorum. Ama sonra bişey farkettim . - Hanji! - Hıh . - Sanırım biri bizi izliyor. - Bu saatte burda kimse olmaz boşver . - Hanji birisi var eminim. - Bi dakika sanırım bende bir ses duydum .
" Kim var orada hemen çıksın!!" diye bağırdı Hanji . Normalde çok sessiz olsada işini yaparken tüm ciddiyetini koruyordu. Az ileride kolonun arkasından bir beden çıktı. Sarı saçlı bir kız askerdi . Yavaş yavaş yanımıza kadar geldi. Hanji çok sinirli gözü- küyordu bende koluna girip ona tutundum. -Senin bu saatte burda ne işin var asker? - Şey efendim, aslında sadece geziyordum. - Bana yalan söyleme Hannah burda ne işin vardı dedim! - Binbaşım sadece sizi takip ettim. Ne , neden bizi takip etmiştiki - Bu yaptıkların artık sınırı aşmaya başladı. Erwine söyleyeceğim ve seni başka bir gruba vericek! - Ha - HAYIR OLMAZ . TAMAM BİR DAHA OLMİCAK SÖZ VERİYORUM. BİNBAŞIM NOLUR NOLUR BENİ BAŞKA GRUBA VERMEYİN! Hannah denen bu kız ağlıyormuş gibi bağırıyordu. Ama rol yaptığı çok belliydi. Hem neden bizi takip etmişti. Yoksa Hanji'ye takıntılı mıydı? - Hanji ned- - Bir dakika Jennie ! Hanji sözümü kesmişti ve bence bu biraz sert bi tepkiydi . - Hannah hemen ne işin varsa oraya git ve bi daha seni, ben çağırmadan yanımda bi yerlerde görürsem işini bitiririm . - Tamam binbaşım, çok saolun . - Ha bu arada , yanımdaki Jennie yeni onbaşımız. Ve benim sevgilim . " Sevgilim" ağzından dökülen sözcükler sırıtmama neden olmuştu. - Ona ve bana bir daha yaklaşmicaksın! Tamam mı ? - Binbaşım siz neler söylüyorsunuz, bu kız sizin nasıl sevgiliniz olur hani arkadaşınızdı?
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
- Bu seni hiç ilgilendirmez Hannah! Hannah Hanji'nin dedikleri üzerine hemen yemekhaneyi terk etti. Çıkarken de kapıyı sertçe çarptı. Ne olmuştu neler olmuştu hiç anlayamamıştım. Hanji'ye dönüp neler olduğunu sorucaktım ama çok sinirliydi bu yüzden sakinleşmesi için hemen kendime çekip sarıldım ona. Öyle bir sarmaladım ki onu daha önce bana yaptığı gibi onunda kendini güvende hissetmesini sağladım. - Hanji ne zaman anlatmak istersen beklerim bu kız hakkında her şeyi öğrenmek istiyorum. Birde yeni onbaşınız dedin ne alaka ben burda çalışmıyorum ki? - Ah ağzımdan kaçırdım sinirle özür dilerim aslında sürpriz yapıcaktık sana . Erwin'in senin komutanınla gelmesinin bir sebebi de seni buraya nakil aldırmamız.Lütfen sinirlenmeden önce beni bi dinle teyzenin de haberi var zaten fikri o ortaya attı. - Dur bi dakika teyzemle mi konuştun? - Evet , sen dün ben her şeyi açık açık yaşamak istiyorum dediğinde bende artık cesur olmaya karar verdim. Ee sonrada teyzen birliği arayınca kendimi tanıtıp eski arkadaş olduğumuzu, seni ormandan kurtardığımızı ve senin artık sevgilim olduğunu anlattım. Oda sana çok iyi bakmamı ve yakın zamanda geliceğini söyledi. Ve komutanla Louis bugün hem seni görmeye hemde görevini burda yapman için geliyor. Artı haber Louis te belki burada askerliğini yapabilir yani sen istersen. Hanji'nin dedikleri şeyler çok fazlaydı yani kafama tam oturmamıştı . Ne ara bu kadar şeyi planlamıştı. Aslında çok mutlu olmuştum zaten gitmeyi düşünmüyordum da ama teyzemin ne tepki verdiğini merak ettim lsşwşwşwğwçw. - Bir şey söylemicek misin? - Neden bana sormadan bu kadar işe kalkıştın? - Of kızıcağını biliyordum ,lütfen affet lütfen ama teyzen senin haberin olursa belki kabul etmiyeceğini söyledi bende gitmeni istemedim. Hanji çok mahçup olmuş gibiydi, - Arkamdan iş çevirmek yerine keşke bana da söyleseydin ama napalım benim için bu kadar uğraşmışşsın affettim gitti. - Söz veriyorum bir daha arkandan iş çevirmicem. Bu arada o kız benim grubumda bir asker adı Hannah. Birliğe geldiğinden beri bana bir ilgisinin olduğunun farkındaydım ama bişey yapmıyordum kırılmasın diye. - Demek ondan bu kadar sinirliydi hemde öpüştüğümüzü gördü. Ne desem bilemedim. - Ama artık yaptığı şeyler çok canımı sıkmaya başladı. Çok sorumsuzca şeyler yapıp duruyor. Sende etrafında falan görürsen hemen bana söyle . - Ya sende beni çocuk sanıyorsun heralde unuttun mu bende askerim. Bakarım kendime merak etme . - Yok canım senin güçlerinden şüphe mi edilir küçüklükten beri öylesin o çocukları dövdüğün günden beri senin hayranınım. Ama bu sandığın gibi biri değil az pskopata bağladı son günlerde nereye gitsem peşimde. - Anlaşılan senin için savaşmam gerekicek Hah? - Evet biraz öyle ama kimin kazanacağı çok belli benim küçük Jennie'm . Dedi ve alnıma küçük bir öpücük kondurdu.
865 kelime wuhueww🥳 Olaylar biraz karıştı ama olsun zaten bu hikayede fazla hüzün fln olmicak. Hep Hanji ve Jennie'nin aşkından bahsedicem.
Yorum ve oy atmayı unutmayın :'))
Cringe falan ama seviorm çağwçwşwçşwçwşw yumuş yumuş
