LVN-5-
-Neee? Ne bakıyonuz olum?
-Ne işler karıştırıyodun içerde 2 saat yetmedi mi olanlar ??
-Ne işler karıştırcam olum yaağ
deyip elindeki montu göstererek
-Montumu unutmuşum kapıya kadar geldim sonra aklıma düştü onu almak için geri döndüm. Mağlum delil bırakmamak lazım..
-İyi. öyle diyosan atla da tüyelim bir an önce..
*****
-Evet evet. Biliyorum o hastaneyi. Pardon ya adı neydi kızın?
-Canan. Canan Sevindik. Sarışın bi kızdı siz görmediniz tabi
-Tamam çok sağ ol gerçekten teşekkür ederim.
-Yoo hiç önemli değilde siz ve Canan ne alaka? Görmediniz bile onu?
-Zaten sıkıntıda orda görmedim.
dedikten sonra kapatması gerektiğini kibarca belirterek telefonu kapattı Selim. Galeriyi haftasonları ona bırakıyordu babası. İlerde sahibi olacağı şeylerin sorumluluğunu şimdiden kavrayabilmesi için. Aslında sadece galeriyi değil gece kulüplerini ve tekstil fabrikasını da. Kendisi de eşiyle yurtdışında keyif çatmakla meşgul oluyordu o sıralarda. Canan'ın hangi hastanede yattığını öğrenince gözü ne sorumluluklarını ne de yarım saat sonra girmesi gereken önemli toplantıya girmediği için babasına vereceği hesabı gördü. Şirketten çıkması da o kadar kolay değildi zaten o gün. O toplantı Selim'in idareciliğindeki başlangıç olacaktı ama o nedense Canan'a gitmeyi tercih etti. Ceketini kaptığı gibi savurarak üstüne geçirdi.
-Selim Bey nereye? Toplantının başlamasına çok az kaldı biliyorsunuz bu sizin yönetim kuruluna girmeniz için büyük bi fırsat.
-İdare et.
-Efendim nasıl idare ederim lütfen beni de zor durumda bırakıyorsunuz.
Birden durdu Selim. Aklından bu kızıda gerçekten zor durumda bırakacağını geçirmiş olacak ki sakince arkasını dönüp Simge'nin omuzunlarından tutup..
-Benim çok daha önemli bir işim var. Gerçekten önemli olmasa böyle bi şey yapmam emin ol. Yardımına ihtiyacım var. Bi arkadaşım ağır bi trafik kazası geçirmiş ve ben şu an onun yanında olmalıyım.
-Ne yani sizin gruptan biri ne mi bi şey oldu??
-Yooo. Savaş'a bi şey olmadı merak etme.
deyip sinsice sırıttı.
-Mmm ben şey aslında onu..
-Tamaaam. Her neyse benim vaktim yok. Sen idare et bi şekilde
dedikten sonra arkasına 1 saniye bile olsa bakmadan koşarak ilerledi. Sanki Canan hastanede onu bekliyormuş gibi.
-Arabamı hazırlayın hemen.
-Sizin toplantınız yok muydu efendim?
-Arabamı hazırla.
diye tekrarlaması yetti elemenını korkutmaya. Koşarak ilerledi zavallı. Saniyeler sonra galerinin önüne geldi araba gerçi buna araba mı denir uçak mı belli değil ama neyse. Saatte 300 basan bi araba..? Beyaz meleğine daha doğrusu onların oyuncakları olan makinaya atlayıp gaza bastı. Sokaklar, caddeler, parklar, çocuklar, yoldan geçen insanlar... Sonunda hastaneye ulaşmıştı. Her ne kadar arabayı uçak olarak kullanıp buraya dakikalar içinde gelmiş olsa da bu İstanbul trafiğinde yinede o dakikalar içinde aklından bir şeyler geçirmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LAVİN
ChickLitCanan'ın yerde serili,sırtına ayna parçası saplanmış halini gördü. O an kendini kanlı aynada fark etti. Geri çekildi birden, ama içeride kesinlikle yardımına muhtaç olduğunu düşündüğü bir kız vardı. Canan'ın o halini Selim'den başkası görmemişti. **...