LVN-1-
Dışarısı karanlık, soğuk, ıssız.. Mahallede yanıp sönen, patlamak üzere olan bi kaç sokak lambası dışında etrafı doğru düzgün aydınlatacak hiçbir şey yoktu ve çok yakından gelmeyen araba sesleri..
Saat 3'ü geçiyordu. Uyuyabilirdi. bu sesler Canan'ın uyumasına engel değldi. Aklını kurcalayan bir şeyler omalıydı. Tavana bakıyordu kıpırdamadan. Sadece, sadece bakıyordu. Birden gözünden bir damla yaş süzüldü. Sonra bir daha ardından bir daha, bir daha ve bir daha derken yatağının içinde kimsenin duymaması için sessiz sessiz ağlamaya başladı. Onu bu kadar ağlamaya zorlayan şey de neydi? Aslında diğer günlere nazaran bugün geneleve daha az uğrayan olmuştu. Normalde gece 10 sabaha karşı 2'ye 3'e kadar hiç boş olmazdı. Serseriler, iyi aile babaları(!) bekar erkekler, daha yaşı 17-18 olan delikanlıların evdev kafa dağıtmaya gidiyorum gezip gelirim diyerek çıktıkları ve ilk fırsatta buraya mesken tuttukları bölgenin en işlek geneleviydi. Evet ıssız, kuytu bir yerde olması da cabasıydı.
Buraya kimler gelmiyorlardı ki.. Daha geçen ay ünlü iş adamlarının veliahtları uğramıştı. Önceden geleceklerinin haberini vermiş olacaklar ki tüm gün bir hazırlık vardı. Aile evlerindeki bayram temizliği buralarda önemli kişiler geleceği zaman yapılırdı. Aslında önemli olmaları insanlıklarından, erkekliklerinden değildi ya. Böyle yerlere gelen biri ne kadar iyi olabilirdi ki. Sadece cepleri doluydu zaten onları iyi yapan da bu değil miydi??
***
Temizlik sabahtam başladı. Sevda, Canan, Kiraz, Şule, Cansu, Marigold, Leyla.. Kızlar kendi odalarını temizlemekle başladılar işe. Evet aralarında Rus kızı da vardı. Salonun temizliği, yemek hazırlığı derken kızlar epey yorulmuşlardı ama Nurten ablalarının istekleri bir türlü bitmiyordu ne de olsa artık onlar Nurten'in köleleriydi.
Kirazla Şule yemek işinden anlarlardı. Kiraz lisede aşcılık okulunda okumuştu. Son sınıfta tanıştığı bir serserinin peşine takılıp hayatını mahvetti. Şule bu hallere düşmeden önce ana kuzusuydu. Bütün mağrifetlerini ise o cennetin ayaklarının altında oloan annesinden almıştı. O da üniversite birinci sınıfı bile bitiremeden düştü bu deliğe. Diğer kızlarında buna benzer yüzlerce hatta binlerce hikayeleri vardı.
Canan bu tayfaya 2 ay önce katılmıştı. Diğer kızlar gibi eski değildi buralarda. Zaten onlar gibi işve cilve yapmayı da pek bilmiyordu ta ki kızlar sonradan taktikler, tiyolar verene kadar. Hâlâ alışamamıştı buraya. Aydınlıydı. Görünüşe bakılırsa yaklaşık 1.70 boylarında 65 kilolarında ve 22-23 yaşlarındaydı. Upuzun başak tarlasını andıran saçları adeta okyanusatan bir parça olan gözleriyle ayrılıyordu diğer kızların arasından. Zaten hep farklıydı. Oraya gelmek bu pisliğe bulaşmak onun son, en son yapacağı şeydi. Ama nerden bilebilirdi ki burada yaşayacaklarının, buranın hayatının bir dönüm noktası olacağını?...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LAVİN
ChickLitCanan'ın yerde serili,sırtına ayna parçası saplanmış halini gördü. O an kendini kanlı aynada fark etti. Geri çekildi birden, ama içeride kesinlikle yardımına muhtaç olduğunu düşündüğü bir kız vardı. Canan'ın o halini Selim'den başkası görmemişti. **...