*12*

596 26 6
                                    

12

Duyduğum ses ile karnımdaki dinozorlar halay çekmeye başlamıştı. Bununla birlikte ellerim terlemişti ve gözlerime hücum eden yaşları hissediyordum.

"Güney?"

"Evet Öykü. Ben."

O kadife sesini tekrar duymak...

Bu benim için iyi mi kötü mü bilmiyorum.

Göz yaşlarım yavaş yavaş damlayıp çeneme kadar gelirken akmalarına izin verdim. En kötüsü de bu sese karşı bir tepki veremiyor olmam.

Ellerimle beraber tüm vücudum titremeye başlamıştı.

Bu kadar titremem normal mi?

Acıyla yatağıma oturduğumda dudaklarımdan boğuk bir hıçkırık kaçtı. Hissizleşmiştim artık.

"Öykü?"

Telefonun ucundaki kişi tekrar ismimi söylediğinde ağzımı açabilmiştim sadece.

"Öykü orada mısın? Cevap ver. Korkuyorum!"

"Nefesim." Diye tekrar seslendiğinde güçlendiğimi hissettim.

"Neden!" bağırırken sesimin titrek değil de sinirli çıktığına dua ettim.

"Neden Güney? NEDEN ARADIN?" derken sesimde sadece nefret vardı. Ondan nefret etmiyordum oysa ki. Ama karşısında güçlü kızı oynuyordum değil mi?

"Ben sadec-"

"Sen sadece ne?"

"Bak! Özledim tamam mı? Bu siktiğimin evinde, siktiğimin şehrinde olmak istemiyorum. Sadece senin yanında olmak istiyorum!"

Galiba kafasına saksı düştü bu çocuğun. Ya da kafası iyi.

"Baksana, kafan iyi mi senin?"

"Seni rahatsız ettiysem özür dilerim. İstersen kapatabilirim."

"Hayır, hayır bekle. Biraz daha konuşalım. Doğrusunu bildiğim yalanları dinlemek hoşuma gidiyor!"

"Öykü..."

"Ne var Güney? Ne? Böyle birden aradın. Şimdi hiçbir şey olmamış gibi davranmamı bekleyemezsin."

"Beklemiyorum zaten."

"Ama öyle davranıyorsun."

"Peki."

"Söyleyeceğin bir şey var mı? Kapatıyorum."

"Kapat. Ama biraz sonra atacağım mesajı iyi oku tamam mı?"

Bir şey söylemeden direk kapattım. Beş dakika sonra telefonumun titreşmesiyle gelen mesajın Güney'den olduğunu anladım.

Kimden: Sigara.

"Hani bazı kişiler vardır. Her an yanında. Onunla aranda mesafeler var ama sana şah damarın kadar yakın. Eline dokunamıyorum ama kalbine dokunabilirim. Aldığım her nefeste, tattığım her yemekte sen varsın. İçime işlemiş. Koparıp atamıyorum ama çekip sarılamıyorum da. Canım çok yanıyor. Senin kahkahalarını uzaktan dinlemek, göz yaşlarını görüp de silememek çok koyuyor. Gelsen yine gülsen eskisi gibi. Gerçekte göremem ama hayalimde canlandırabilirim. Gelsen de beslense ruhum gülüşünle. Gel ki, papatyalarla süsleyeyim ruhumu. Papatyayı çok seversin sen. Bilirim.

Mesela her gece başımızı yastığa koyarken birbirimizi düşünerek uyuruz. Birbirimize sarılarak uyuyamasak bile birbirimizi hissederek uyuruz. Belki ihtiyacımız olan tek şey, birbirimize sahip olmamızdır. Birlikte hayaller kurup onları gerçekleştirmemiz gerekiyordur belki.

Ne Tesadüf?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin