*6*

753 41 15
                                    

İYİ OKUMALAR :Dd

~

Hayır.

İnşallah duymamıştır. Allah'ım duymasın lütfen.

"Kızlar size meyve suyu getirdim." dedi annem. Sonra tepsiyi masaya koyup çalışma masamın sandalyesine oturdu. Oh be duymamış. "Ee konuşsanıza."

"Nasılsınız Demet teyze?" diye söze girdi Miray. En şirin gülümsemesini yüzüne yerleştirmişti.

"İyiyim Miraycım, sen?"

"Ben de iyiyim teşekkürler."

"Ailenin haberi var değil mi burada kalacağından?" deyip bana ölümcül bakımlarından birini yolladı. Sanki 'Miray bi gitsin ben sana soracağım.' der gibiydi. Görmemiş gibi yaptım ve ikisini dinlenmeye başladım.

"Evet efendim var. Öykü'yle aradık."

"Tamam yavrum. Annen baban ne iş yapıyor bakayım senin?" sesinde hafif azarlama vardı sanki. Resmen annem bana trip atıyor. Sinirini Miray'dan çıkarıyor gibi. Bunu birtek ben anlarım.

"Annem hemşire, babam polis."

"İyi yavrum. Hadi iyi akşamlar. Meyve sularınızı için bak. Bir şey isterseniz ben aşağıdayım biliyorsunuz." deyip göz kırptı. Sonra odadan çıktı. Bu ne be? Bir iyi bir kötü oluyor. Çözemedim.

Kaldık yine başbaşa. "Nerede kalmıştık?" dedi ortamı yatıştırmak istercesine. Ben de unuttum anlamında dudağımı büktüm. Beni yeme bakışı attı. Sonra "Güney'den bahsediyordun." deyip sımsıcak gülümsemesini yerleştirdi güzel yüzüne.

Hatırlamış gibi yapıp "Haa." diyip devam ettim; "bu kadar." "Hep ben anlattım biraz da sen anlat bakalım." derken odaya mal Alper girdi. Annem gibi çalışma masasının sandalyesine oturarak "Ne kaynatıyorsunuz bakalım kız kıza?" alaycı bir edayla söylemesi sinirime dokunmuştu. Aslında odama girmesi bile sinirime dokunmuştu.

Sen gitsene bakışı attım. Anlamış olacak ki "Neyse ben yemeğe gidiyorum. Siz de gelin." deyip Miray'a göz kırptı. "Bu arada ben Alper." diye devam ederken zombi gibi sırıtıyordu. Salak ya. "Ben de Miray." derken sadece gülümsemişti Miray.

Bunun Alper'e sormayı aklımın en derin köşesine not ettim. Miray'a dönüp "Aç mısın? Yemek yiyelim mi?" diye sordum aç olduğumu belli eder gibi.

"Kafana göre takıl." deyince birlikte yemek yemek için aşağı indik.

İnince Öykütazor halimi takındım ve öyle yemek yedim. Başka türlü doymuyorum çünkü. Miray yine hiçbir şey yemedi. Bu kız birgün zayıflıktan ölecek ben size söyleyeyim. Çöp gibi maşallah.

"Miray yesene kızım." annem söyleyeceklerimi dile getirdi. Adamsın anne. Miray annemin karşısında sadece "Peki efendim." diyebilmişti. Tabağını yemeye koyuldu bu sefer. Annemden korktuğu belliydi. Bu düşüncem üzerine sessizce kıkırdadım.

Yemeklerimizi bitirdikten sonra sofrayı toplayıp tekrar odama çıktık.

Biraz müzik dinlemeye karar verdik ve bilgisayarımdan Model- Makyaj'ı açtık. Miray'la müzik zevkimizin aynı olması benim için büyük şans. Böyle bir arkadaşı bir daha nerede bulurum bilmiyorum. Tabi Pelin'in yeri ayrı.

Tekirdağ'a taşınacağımızı Miray'a söyledim çünkü daha fazla içimde tutamam. Eninde sonunda öğrenecek yani. Hem de bilmeye hakkı var bence. Ama bunu Kaan'a söylemeyi düşünmüyorum. Belki daha sonra. Sahi biz ne zaman taşınacağız? Bunu da aklıma yazdım ve müzik dinlemeye devam ettim.

Ne Tesadüf?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin