Ömer üzerine kazak ve pantolon giydi ve kafeye doğru yol aldı.
Kafenin dışındaki iki kişilik masalardan birine oturdu ve sipariş verdi "ne alırsınız?" garson.
"ben bir çay alabilir miyim" dedi " tabiki, birini mi bekliyorsunuz" diye sordu, sana ne salak karı siktir git işine ve çayımı getir "evet" dedi küçük adam ve beklemeye başladı.
Hürkan geliyordu,küçük adam genci iyice süzmeye başlamıştı onun yanında sade mş kalıyordu acaba? diye düşündü. Ve bu saçma düşünceler kenara attı "hoş geldin hürkan" "hoş buldum ömer".
Garson dan bir çay daha istedi hürkan ve içerken eğlenceli bir sohbete başladılar.
Taki ömerin önemli bir şey söyleyeceği zamana kadar.
"şarkının son kısmı ne yazsam bilmiyorum" dedi "seni seviyorum" diye konuştu hürkan "efendim"
"şarkıya-"
"şarkının konusu aşk değil, biliyorsun?"diye çıkıştı küçük adam
Yazar:bu ikiside mal söyleyin seviyorum diye ayh çıldırıcam
Saatler geçti ve sonunda hava karardı.
"yarın yine buluşnak ister misin?"
"olur aynı saate mi"
"evet"
"tamam o zaman, görüşürüz ömer"
"görüşürüz hürkan seni seviyorum"
"bende sen-"
"PARDON ALIŞKANLIK YOKSA SENİ SEVMİYORUM SEVİYORUM AMA SEVMİYORUm" büyük adam kıkırdarken kanhaka atmaya başlamıştı. Utanan küçük adam yüzünü kolu ile kapatıyordu.
Arkasını döndü ve evine gitmeye başladı.
BİLİYORUM kısa yazmaya başladım ama affedin beni böyle yazabiliyorum, bölümsüz kalmaktan iyidir :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Pianist | porgola
Fanfic"parmakların çok güzel HAYIR YANİ O ANL-" dedi küçük adam "teşekkür ederim" dedi ve güldü