🖇️| teach me: taehyung

2, ders kitabı

Selamm
Başlıyoruz
🦋

°

Köpek yavrusu gözleri doğrudan bana bakıyordu, daha fazla dayanamadım. "Lütfen y/n?!" yalvardı.

Ona anında ölümcül bir bakış fırlattım. "Hayır, Tae. Ders kitapları bu yüzden icat edildi.  Onlar lanet olası dersini çalışman ve bana ihtiyacın olmaması için yaratıldılar."

Neşeli ifadesi, bir gülümsemeyle hafif bir kaş çatmaya dönüştü, hüzünlü yüzü, sözlerimden dolayı kendimi biraz suçlu hissettirdi. kahretsin, belki çok sert davrandım.

"lütfen-" nasıl söyleyeceğini bildiği birkaç kelimeden biri. İngilizce ders kitabını eline alırken, kanepeye yaslanmış kırılgan vücuduna baktım. Yardımıma ihtiyacı var, değil mi?

Kim Taehyung benim çok yakın bir arkadaşımdı, gerçekten çok yakın bir arkadaşımdı. İngilizceyi zar zor akıcı bir şekilde konuşan bir transfer öğrenciydi. en azından öğretmenlerimize ve arkadaşlarımıza gösterdiği şey bu.

Tanıştığımızdan beri arkadaş olduk. Başkalarıyla konuşmaya ve sosyalleşmeye çalışırken çok zorlanıyordu, bu yüzden ikimiz de göz göze geldiğimizden beri hep onun yanındaydım. Ona ders vermem için her zaman bana yalvarırdı.

Yine de, bahse girerim İngilizceyi çok iyi anlıyordu. Okul sırasında geldiğinden bir süre sonra, genç ve güzel kadınların birçok kalbini ele geçirmişti.

Bir iletişim bile kurmadan bu kadar çok kızı nasıl becerebilir?

Kürk kaplı yumuşak zeminden indim ve vücudumu beyaz renkli kanepeye doğru yürüttüm. Ben kitaplarımı yere koyup rahat koltuğa çökerken Tae kafasını kaldırıp bana baktı. Boğazımı temizledim ama bunun yerine aptalca kekeledim. "B-ben sana yardım edeceğim."

Sıkıcı yüzü, büyüleyici yüzünü ortaya çıkaran parlak koyu kahverengi gözlerle aydınlandı.

Ah, sanat denen güzel yüzüne ne kadar hayrandım. "Gerçekten mi??" diye sordu boğuk sesi.

"e-evet. acele et çünkü sana yardım etmek için sonsuza kadar beklemek istemiyorum, anladın mı?"

Dudaklarında bir sırıtış oluştu, "tamam. Uzun sürmeyecek, söz veriyorum."