03

4.2K 476 142
                                    

01.07.21 - 1831

_

"Buyur, yatağın."

Küçük çikolata kutusunun içine kendi tişörtümü katlayarak sermiş, üzerine de aynı şekilde kendi tişörtümü örtü olarak kullanmış, ve ona bir yatak yapmıştım.

Kendisiyle, onu pastamın üzerine uzanmış ve yerken bir şekilde gördüğümde bir kovalamayaca daha yaşanmış, sonra onun ben rahat bir yatak istiyorum yoksa neden pastada olduğumu anlatmam dediği içinde böyle bir şey yapmıştım.

"Anlat hadi."

İlk başta sarı ayakkabılarını çıkarmış sonrada tulumunun askılıklarından tutarak aşağı indirmişti. Gözlerimi kısmış onu izlerken o hemen sonra beyaz, siyah çizgili badisini de çıkardığında yatağına girmişti.

"Ohh, çok rahatmış."

Ayağa kalkıp kutuyu almış, şaşkınca bana bakarken telefonumu da alıp salonun ışığını kapatarak odama ilerlemiştim. Odamın ışığı açıp yatağıma ilerlemiş, elimdeki kutuyu komidimin üzerine koymuş yatağıma oturmuştum.

"Pastamın içinde ne arıyordun? Üstelik en önemli sorum geliyor şimdi.." O da oturur pozisyona gelmiş ve beni dinlemeye başlamıştı. İkimizinde bu konuyu ciddiye almasına sevinmiştim. "Uzaylı mısın?"

Gözlerimi kısarak sorduğumda dudaklarını aralamış, sonrada kahkaha atmıştı ince sesiyle. "Uzaylı mı?! Yok artık." Dalga geçerek konuştuğunda kollarımı göğsümde birleştirmiştim. "Sorumu mazur görün küçük bey. Hayatımda ilk defa kuyruğu ve kulakları olan küçük bir insan görüyorum da."

Cümlemden sonra kaşlarını çatarak doğrulmuştu. "Kuyruk mu? Yalnız ben bunu hakaret sayarım çünkü benim bir kuyruğum yok." Kollarımı geriye uzatarak destek almış ve ona bakarak gülümsemiştim.

"Bak sen.. O zaman o kalçanda ki yumuşak nokta ne?"

"O benim ponçiğim. Laf söyletmem." Alt dudağımı büzerek, 'vay be' dercesine kafamı sallamıştım. Demek, kuyruğuna bir isim takmış ve onu benimsemşti. Evet, bu güzeldi tabii.

"Artık pastamda ne işin vardı anlatır mısın?" Derin bir nefes verip o da tıpkı benim gibi kollarını geriye yaslamış, destek alarak konuşmaya başlamıştı.

"Bak şimdi koca adam. Kendi dünyamda bazı olaylar oldu ve peşime düştüler. Kaçmaya çalışırken bir büyücüye rastladım ve beni hemen kaybetmesini istedim, yoksa ölürdüm anlatabiliyor muyum? O da bunun zor olduğunu falan filan söyledi ve sonunda beni siz koca adamların dünyasında ışınladı. Tuhaf yerdeydim her tarafta insanlar ve renkli renkli binalar vardı. Dünyadan dünyaya geçiş, e yordu beni tabii. Birde koca insanlar korkuttu. Gittim bir binanın içine saklandım ama yumuşak bir binaydı. Kokladım falan, e dedim bu yenilebilir. Bende yorgun ve aç olduğum için başladım alttan alttan yemeye. Çok lezzetliydi cidden. Sonra biranda hava karardı hareketlendim falan. En sonda da gözlerimi senin evinde açtım. Sende beni korkutmadın değil."

"Hah," Kaşlarımı kaldırıp ona baktım son cümlesine ithafen konuşurken. "Asıl sen beni korkuttun. Resmen saçlarımın arasındayken bana zehirli bir sıvı salacağını ve kel kalacağımı söyledin!"

"Öyle bir şey yok. Biz tavşanlar zehirli bir sıvı falan salmayız. O an öyle gerekti öyle söyledim, kusura bakma." Duyduğum kelime ile hızla ayaklarımı yataktan sarkıttım ben ve ona yaklaştım.

"Bekle, ne dedin? Tavşan mı?!" Yüzümü ona yaklaştırıp bakmaya başladığımda hemen tişörtümü boğazına kadar çekmiş ve çıplak bedenini saklamaya çalışmıştı.

Chocolate Cake × TaeKook✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin