"Gerçekten artık dayanamıyorum. Ne istediğini bile bilmeyen bir insansın ve hâlâ seninle neden iliskimizi devam ettirdiğimi bilmiyorum"
"Sen ciddi misin?"
"Biraz ara verelim mi? Cidden bu kafayla dönüşü olmayan bir karar vermek istemiyorum"
"Tamam Ebru sen bilirsin."
Kafam çok karışıktı. Ne yapacağımı nasıl hareket edeceğimi bile bilmiyordum. Elimdeki telefonu şarja taktım ve bugün olanları düşünmeye başladım. Suçlu muydum? Hayır!
Ben bir ilişkide ilgi bekleyen taraftım. Yaşadığım sıkıntılar yüzünden ailemle aramda bağ yoktu ve sevgisizlik yüzünden ilgi manyağı biri olmuştum. Bu benim suçum muydu? Yine Hayır.
Babası olmayan kızlar anlardı benim ne yaşadığımı. Ne kadar saçma yerlerde ve kişilerde sevgi aradığımı. Selim'de öyle biriydi. Saçma kişiydi ve beni üzüyordu. Onun tek istediği boş zamanlarını dolduracak biriydi. Ama o kişi ben değildim.
Ben boş zamanlarını benimle dolduracak değil her uygun zamanını bana ayırabilecek birini istiyordum. Çok mu şey istiyorum diye kendime sorular soruyordum. Ama kendime vereceğim cevap belliydi.
Selim'le lise sonda tanışmıştık. İlk zamanlar çok iyiydik çünkü aynı okuldaydık ve zamanımızın çoğu birlikte geçiyordu. Mükemmel vakit geçiriyorduk. Tam da aradığım kişi olduğunu düşünüyordum. Ta ki okul bitip gerçek hayatla yüzleşene kadar.
O okumaya devam etmek istemedi ve iş bulup çalısmaya başladı. Ben ise çocukluk hayalim olan üniversiteyi ve yine çocukluk hayalim olan hemşireliği kazanmıştım.
Sorun onun çalısması yada benim okumam değildi. İzinli olduğu günler benimle vakit geçirmek yerine hep bir bahane bulup arkadaşlarıyla vakit geçirmeyi tercih ediyordu. 5 ayda sadece 3 kere buluşmuştuk. Hemde hepsi sadece 1 er saat sürmüştü. Saatler umrumda değildi tek istediğim biraz zaman ayırmasıydı.
Bugün yine konuyu açmıştım ve yine haksız tarafın ben olduğum söylenmişti. Ben okuldaki derslerim yoğun olmasına rağmen her zaman ona vakit ayırırken onun bana vakit ayırmaması beni çok üzüyordu. Ve soğumama neden oluyordu. Ayrılmayı istiyordum artık çünkü yapamıyordum.
Bunları düşünürken bildirim sesiyle telefonu elime aldım ve numarası kayıtlı olmayan birinden gelen mesaja baktım.
0545*******: Sen beni tanımıyorsun ama ben seni tam 7 yıldır seviyorum. O çocuğun sana layık olmadığını biliyorum. Senin üzgün olduğunu görmek İnan beni de çok üzüyor. Ama elimden bir şey gelmiyor. Sen onu seviyorsun ve ben senin sevginden kahroluyorum. Sana yazma cesaretini anca bulabildim kendimde. Rahatsız ettiysem çok özür dilerim. İstersen hemen engelle ama artık içimde tutamayacağım kadar dolmuştum. Tekrar söylüyorum SENİ ÇOK SEVİYORUM :(
Merhaba arkadaşlar bu benim ilk hikayem. Umarım beğenirsiniz💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yedi ve Sonsuz/ Texting
Novela JuvenilUmarım beğenirsiniz. Beğenirseniz haftada 2-3 bölüm atacağım. Hikayenin gidişatına bağlı tabiki de. Bol bol yorum ve vote atmayı unutmayın 💕