Tanıyamadım seni, affet Efsun. Yalnızlığına ortak olmak, elinden tutup çıkarmak istedim seni zehirli dikenlerin arasından. Yapamadım. Affet beni. Yine de varlığına tanıklık edebildim. Ben kıyamam sana, bilirsin. Yine de korkuyorum, seni yok etmekten korkuyorum. Çok hatalarım oldu, çok yara aldım. Seni de zehirlemekten korkuyorum Efsun.
⠀
Herkes görmez perdelerinin arkasında sakladığın çocuğu, ben gördüm. Çiçekleri çok seviyor o çocuk. Hep denizin yukarısındaki sokakta geziyor. Lila evler var orada, sanırım onlardan birinde yaşıyor. Manzarası sonsuz bir deniz. Arnavut kaldırımları temiz, hava ılık oralarda. Çiçekli pencelerin kenarına yem bırakıyor oranın insanları, kuşlar şenlendirsin etrafı diye. Şakıyorlar bütün gün. Fakat bu çocuk... Bu çocuk kör, sağır. Etrafına yabancı. Kendi ışığı çok parlak fakat saklanıyor, saklanmak zorunda kalıyor.
⠀
Efsun'um, ben sarılmak istiyorum o çocuğa. Saçlarını okşamak, onu sevdiğimi söylemek istiyorum. Benden korkmasın. Ona kitaplar alayım, birlikte martılara yem atalım.
⠀
Korkma benden Efsun'um.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
15. Bahçe, Limeda'nın Haykırışları
PoesíaÇığlıklarımı taşımıyor bu oda, Sen nasıl sığacaksın Limeda?