Ele geçiriyor seni bu karanlık şehir, izin verme Limeda! Ellerinden kayıp gitmeden bu aydınlık, lütfen söyle. Selam vereceksin karanlıktan, değil mi? Ben göremesem de sen el salla bana, duyamasam da bağır dağlara.
⠀
Nefeslerimiz yavaşlıyor. Kaybolmuş gibi hissediyorum. Yoğun sisin içinde önümü bile göremezken yanımda olduğunu bilmek kurtarıyor beni. Ruhlarımız yukarıdan izliyor bizi. Aciz bedenlerimiz yavaş adımlarla ilerliyor.
⠀
Aşk şarkılarının arasına sıkışmış cılız sesleriz biz Limeda. Düzen bozarız, işe yaramazız ama birileri bizi tanıyor, çok iyi tanıyor. Birileri kollarını açıyor bize. Biri, biri yanına çağırıyor. Biliyorum, yorgunsun ve üşüdün ama kanma bu sıcak yuvaya. Soğuk rüzgârlar eser burada, sarıl bana Limeda.
⠀
Dur, kıpırdama! Bir adım Limeda, bir adım. Bir adımda gidersin benden. Benim sonsuzumsun zaten, başkalarınınki olma. Kandırırlar seni küçük bir çocuk gibi, yok ederler ruhumun küçük bahçesini. Söndürürler güneşimin ışığını. Üşütürler, dondururlar çiçeklerimi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
15. Bahçe, Limeda'nın Haykırışları
PoesíaÇığlıklarımı taşımıyor bu oda, Sen nasıl sığacaksın Limeda?