Yazar onların hikayesini yazmaya karar verdiğinde çok heyecanlıydı. Hayalin de yaşattığı bu dünyayı satırlarında göstermeyi planlıyordu...
karanlık bir koridorda
karanlık bir sır saklıyordu o yabancı
gözleri gözlerimden ayrılmıyordu
sanki beni bekliyordu
buluttan düşmek için bekleyen bir
yağmur damlası gibi...
DEFNE
Yeni bir sabaha uyandığımda o hiç gitmek istemediğim okuluma gitmek zorundaydım. Neden gitmek istemediğimi okula gittiğinizde anlardınız zaten. Mutfağa gidip küçük bir kahvaltı yaptıktan sonra klasik okul formamı giyip okula gittim.
Ferit hoca yine o sayfa sayfa ödevleri dağıtırken sırama başımı koymuş aval aval sınıfın tahtasına bakıyordum. "Şu bölümü bir bitirsem sınıftaki herkesi yemeğe çıkartacağım" dedim yanım da oturan şu hayatta kendime en yakın bulduğum dert ortağım Ezgi'ye...
daha yeni yeni uyanmaya başlayan Ezgi kafa sallayarak beni onayladı. Ezgi uyumaktan dersi dinleyemiyor sonra benden notları istiyordu. Eee.. bende uğraşmak istemesem de veriyordum sonuçta dert ortağımdı. Ferit hoca ödevleri dağıtmayı bitirdiğinde duyuru yapmak için gelen müdür bey kapıyı tıklatıp içeri girdi.
Hepimiz merakla müdürü dinleyecekken arka sırada oturan kavga etmeye bayılan okuldaki herkes ile husumeti bulunan Kaan hemen atladı.
-Kavgo vorsa bon varom hocom dedi.
ne kadar gereksiz bir kişilik olduğunu davranışlarından belli ediyordu. Herkesin dikkati dağılırken müdür bey konuşmaya başladı...
-Çocuklar sınıfınıza yeni bir arkadaş geliyor kendi aranızda tanışırsınız ve Kaan teneffüs de yanıma geliyorsun geçen ki kavganın cezasını belirleyeceğiz unuttum sanma!
diyerek Kaan'ı uyarıp gitti.
Yeni birisi geliyordu ve bunu duyan sınıf memnun olmuş gibiydi. Sürekli aynı kişileri görmekten herkes bıkmıştı.
Lise son sınıfken neden okulundan ayrılmıştı yeni gelecek olan yabancı? acaba adı neydi? kız mı erkek mi katılacaktı bu deli dolu olan sınıfa ? kafamda deli sorular dönerken ders çoktan bitmişti, Allah'tan son ders boştu böylece kütüphaneye erken gidip işleri erken bitirebilirdim.
Okuldan Ezgi ile beraber çıktık... Ezgi evine giderken ben işyerime gidiyordum ama yollarımız hep aynı sokaklardı beraber okuldan çıkıp 15 dakika yürüme mesafesindeki sokağımıza geldiğimizde birbirimize veda edip o kütüphane karşısındaki evine ben kütüphaneye giriş yaptım...
Kütüphaneler en sevdiğim yerlerdi. burada çalışmamın nedeni ise kendimi kitaplara adamamdı. Hiç düşündünüz mü bir kitap içinde yaşasam hangi kitap olurdu? diye, kokularını hiç sakladınız mı hafızanızda mesela...
Kütüphanede çalışmamın bir diğer nedeni daha vardı aslında, geçim sıkıntım. ailem başka bir şehir de yaşadıkları için ben kendi başıma bir ev tutup kalmayı, buradaki lisemi bitirmeyi ve bu güzel yerde çalışmayı tercih etmiştim.
Burada ne yaptığımı sorarsanız da her yazarın hayal dünyası bu raflarda dururdu. ben ise burada onları korur ve özenle tozlanan sayfalarını havalandırırdım, bazen kitapların yerlerini düzeltme işi zor gelse de bu işten para da kazandığımı kendime hatırlatırdım... Kazandığım parayı daha çok kendim için harcardım, okul masraflarıma gereken parayı ise ailem karşılardı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın İçinden
FantasySizde Defne ve Pusat hikayesini okumaya varmısınız? Bir kütüphane koridorun da karşılaşan Defne ve Pusat olacaklardan habersizdi...