İlk Büyücü

5 0 0
                                    

Uzun yıllar önce bir kız vardı adı Lilith olarak biliniyordu evrenin temel taşları daha yeni oluşmuşken o çocuk doğdu.

Bu hikaye çok eskilere dayanır,şimdi sadece Lilith'in yaptıkları ve neden bu duruma düştüğünü anlatmak en iyisi...

Lilith ve Andre,bu iki kişi bir bakıma aynı ama farklı kişilerdi,herkes onları kardeş olarak tanıdı.Aslında gerçek çok daha farklıydı...

Lilith genç yaşta güce aç biriydi,sebebi ailesinin ilgisini çekmek içindi,rengarenk gözleri olması ona hem yarar sağlıyor hem de zarar veriyordu.Lilith "eğer daha fazla çalışırsam ve güçlenirsem beni sevebilirler" diye düşünmüştü.

Yin,Lilith'e bu düşüncenin saçma olduğunu "eğer seni seveceklerse seni kendin olarak sevsinler" diyerek onu ikna etmek istedi ama Lilith dinlemedi ve güç arayışına çıktı.Yin tabii ki kardeşinin öğrencisi olsun olmasın bir kişinin kendini böyle harcamasını görmeye dayanamadı ve onun peşinden gitti.

Lilith herkesten farklı düşüncelere sahip biriydi-sihir yokken evrendeki canlılar doğada olan elementleri bükerlerdi,bunu da kendi iç enerjileriyle yaparlardı- Lilith yolculuk boyunca düşündü "peki eğer ben başka bir bükme yeteneği çıkarırsam veya bir güç getirebilirsem değerim bilinir mi?"

Lilith en sonunda o efsanelerde bilinen Şafak Adası'na vardı.Fakat hiçbir şey bulamadığını düşündü.

Lilith tamamen umudunu kesecekken tepede parlak bir ağaç gördü.Ağacın dalları,gövdesi,kökleri hepsi beyazdı aslında o beyazlık bir mana akışıydı ve yapraklarıysa aynı şekilde kar gibi bembeyazdı.

Lilith o ağaca yaklaştı ve dokundu.Kimsenin aklına bile gelemeyecek bir şey oldu,onlar da...büyüler.

Evet büyüler! Lilith evrene büyüleri o ağaç sayesinde getirmişti.

Yin tabii ki memnun değildi,aslında haklıydı da,bu ağaç uzun zamandır burda herhangi biri gelipte bu ağaçtan sihirleri çıkarabilirdi.

Yin'in düşündüğü gibi de bu sihir tehlikeliydi.Sihirleri serbest bırakmanın bir yolu vardı,o da sihirler arasında en tehlikeli laneti vücudunda taşımaktı.

Aslında sihirler öylesine kullanılan cansız şeyler değillerdi her sihri temsil eden bir enerji vardı.O enerji uzun zamandır burda hapis kaldığı için Lilith'e onları kurtarması için yalvardı.

Yin Lilith'e engel olmak istese de Lilith bu sefer güç için değil, hapis hayatı yaşayan enerjiyi kurtarmak istediğinden laneti vücuduna kabul etti.

Bu davranışı sayesinde Lilith'e teşekkür amaçlı her türlü büyüyü zihninde çoktan biliyormuş gibi kodlandı,ayrıca başka birinin ona sihirle zarar vermesini de engelleyeceklerdi.

Yin ve Lilith bu laneti çevrelerinde olan kişilerden sakladılar.Yin kendi kendine lanete bir çözüm bulmak için araştırma yapıyordu.

Lilith lanetle yaşamaya alışmaya başladı, aslında başladığını sandı çünkü lanet diğer konuştuğu enerjiden farklıydı,onun aklı vardı.Ne bir ruh ne de bir canlıydı ancak lanet kendi kendine bir beden oluşturmaya bile başlamıştı,aynı zamanda Lilith'in içine işleyen lanet ellerini karartmişti ve yavaş yavaş vücudunu da karartacakti.

Lilith, lanetle iyi geçinebileceğini ümit etti,ona iyi davrandı,sonuçta onun bir aklı vardı.Belki duyguları da vardır ve uzun zaman boyunca orda hapis kalmak o laneti daha kötü bir hale getirmişti?

When I Was About To Lose The Author Gave Me A Second Chance (Türkçe)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin