Uzaktan bir kaç kişinin sesi geliyordu. Ne olmuştu ki?
Ufak bir baş ağrısı ile ayağa kalmaya çalıştım. Bisikletli bir çocuk bana çarpmıştı. Hemen yanıma gelip bana iyi olup olmadığımı sordu. Bir insana bisikletin çarpması nasıl acı ifade ediyorsa o durumdaydım ama olayı da büyütmenin bir manası yoktu. İyiyim diyerek ayaklandım. Çocuğun ifadesinden üzgün olduğu belliydi. Bisikletimin frenlerinde sorun çıktı, duramadım kusura bakma dedi. Bende önemli değil deyim. Hemen öğrenci işlerinin yolunu tuttum.
Öğrenci işlerine geldiğimde kalabalık olduğunu gördüm. Ne kadar da çok insan vardı. Ders kayıtları da önemliydi ama bazen sona bırakmak bazı zorlukları da beraberinde getiriyordu. Arkada sıra var mı dememle birlikte o bisikletli çocuğu arkamda görmem bir oldu. O sırada bisikletli çocuk elini uzatıp Emre dedi. Bende Ayça diyip tanıştık. Aslında iyi çocuktu ama fazla heyecanlıydı. Bu yüzünden okunuyordu. Sıra bize geldiğinde ders kayıtlarımızı yaptık. O sıra Emre bu vahim kazadan dolayı özür dilemek maksadıyla kahve içmeye davet etti. Bende kabul ettikten sonra kafeteryaya geçtik. Bu sırada ne okuduğumuzdan neler yaptığımızdan bahsettik. O aslında tıp okuyormuş ama hayali olan yazarlık için tıp okurken tekrar hazırlanmış.
Ne kadar zor ya sen git tıpı kazan sonra o dersin içinde hayal ettiğin meslek için iki bölümü de birden oku, helal valla...
Bende o kafa yok...Sıra bana geldiğinde bende aynı bölümde okuğumu söyledim. Aynı sınıfta neden denk gelmediğimi iki bölüm okuduğunu dedikten sonra fark ettim. Tabi sen git tıp oku, edebiyat derslerini akşam dersinde al. Çocuk zehir gibi maşallah 😄😄
Koyu bir sohbetin ardından vaktin nasıl geçtiğini anlamadık. Akşam olmuştu bile.. Emre ile vedalaşıp, evin yolunu tuttum. Eve vardığımda annemin yaptığı o leziz yemekleri yedim. Odama çıkıp dinlendikten sonra yarın ki okulum için hazırlık yapmaya başladım.
Dolabımı açıp güzel bir elbise seçtim kendime... Beyaz üstünde yeşil yaprak desenli bir elbise seçtim. Telefonuma bakıp biraz gezdikten sonra uykuya kendimi bırakmıştım.
Sabah alarmın çalması ile birlikte hemen hazırlanıp hemen biricik annemin yanına gittim. Güzelce sofrayı hazırlamıştı. Hemen atıştırıp annemi öpüp üniversitenin yolunu tuttum. Okula vardığımda sabahtan akşama kadar dersim vardı.
O kadar hızlı zaman geçmişti ki akşam olmuştu. Dersten çıktıktan sonra hemen evin yolunu tuttum ama o da ne önümde siyah bir araba durdu ve o andan sonrasını hatırlamıyorum.