Ouma gözlerini açtı , camdan gelen ışık onu uyandırmaya yetmişti. Vücudunu saran birşeyler olduğunu fark etti anladı ki Saihara akşam yanına gelip yanına yatmıştı ve ona sarılmıştı.Ouma sevindi. O ona değer veriyordu. Saihara'nın kolunu kaldırdı ve kalktı , mutfağa doğru ilerledi.Kendi evinde annesi için yemekler yapardı gerçi pek bir tarif bilmiyordu sadece iki üç tane. Dolapları karıştırdı ve sonunda aradığı şeyleri buldu ; Pastırma ve yumurta ! Tavayı ocağa koydu ve ısınmasını bekledi birkaç dakika sonra yumurtayı kırdı ve bir tabağa koyup karıştırdı , tavaya döktü , biraz piştikten sonrada üstüne pastırmaları koydu ve yumurtayı malzemelerin üstüne kapadı omletleri biraz daha pişirdikten sonra aldı ve tabaklara koydu.Şimdi tek yapması gereken bay dedektifin uyanmasını beklemekti. Mor saçlı çocuk masaya tam omletinin karşısına oturdu ve mavi saçlı çocuğu bekledi aradan pek bir vakit geçmeden dedektif uyanmıştı karşısındaki manzara yüzünden epey şaşırmıştı.Ouma'nın hiç yemek yapabileceğini düşünmemişti. Dedektif eli ile bir dakika işareti yapıp lavaboya ilerledi yüzünü yıkadı , havluya yüzünü sildi hızlı bir şekilde salona geçti ve üstün liderin tam karşısına oturdu
- Vay be Ouma-kun senin yemek yapabileceğini düşünmemiştim.
- Sadece birkaç tarif biliyorum ayrıca omlet yapmayı herkes bilir.
- Ahm Doğru tabii
Dedektif hafifçe güldü. Yarım saat sonra kahvaltıları bitti. Dedektif üstün lidere teşekkür etti. Birlikte salona geçtiler, uzun süre sessizlik oldu sessizliği bozan ilk kişi Ouma oldu.
- Bugün gitmeyi düşünüyorum sen ne dersin sevgili dedektifim ?
- Senin için uygunsa benim için uygun Ouma-kun.
Ouma koltuktan ayağa kalktı ve zıplamaya başladı.
- O zaman birazdan gidiyoruz sevgili dedektifim !!!
Birlikte biraz televizyon izledikten sonra ayakkabılarına giymeye başladılar. Ouma önden gitti , bazen arka sokaklara girdiler , Saihara ilerlerken biraz ürktü neden arka sokaklardan geçmelerine gerek vardı ki ? Ouma'ya bunu sorduğunda "kısa yol" olduğunu söylemişti. Uzun süre yürüdükten sonra Ouma aniden durdu , Saihara neredeyse Ouma'nın üstüne düşecekti. Dengesini toparladıktan sonra yukarı baktı. Ev ne görkemliydi ne de çirkindi , ortalama birşeydi. Saihara Ouma'ya baktı , yüz ifadesi çok ciddiydi. Saihara'nın elini tuttu ve onu kenara çekti , birkaç saat kenarda el ele beklediler. Ouma hızlıca kalktı etrafı kolaçan etti ve arkasından Saihara'yı çekiştirdi , hemen binanın içine girdiler, merdivenlerden en aşağı indiler karşılarına bir kapı çıktı , Ouma cebinden bir tel toka çıkardı ve kapının deliğine soktu birkaç dakika bununla uğraştı , sonunda kapı açılmıştı ! İçeri girdiler mor saçlı oğlan dedektifin kolunu tuttu ve bir odaya çekti. Bir dolabı açtı , içinden kocaman bir bavul çıktı , bavulu açtı ve diğer dolaptan kıyafetlerini alıp bavula yerleştirmeye başladı. Birkaç dakika sonra sert bir şekilde eve giriş kapısı açıldı. İkiside aynanda ürkmüştü Fakat Ouma bunun ne olduğunu biliyordu. Babası eve gelmişti bir an önce saklanmaları gerekti eğer saklanmazlarsa sonları ölüme bile gidebilirdi. Ouma aniden Saihara'nın kolunu tuttu ve kendisi ile birlikte hemen dolaba girdi. Ayak sesleri yaklaşıyordu , görünüşe bakılırsa kapının zorla açıldığını anlamıştı bu yüzden evi arıyordu. Üstün lider bir anda bavulu dışarda bıraktıklarını hatırladı. Yanmışlardı !
