"Two baby."

241 22 46
                                    

Videodaki Justin'i tamamen Louis olarak düşünür. Tamamen bu vibe. Ve elinizi korkak alıştırmayın. Yorum...

Zulüm gibi sıcak olmasından dolayı çokça terlemiş olsam da yanımdaki bedene daha çok sokulmak için bedenimi yatakta biraz daha kaydırdım. Kolumu üstüne attığımda ya dakikalardır çalan alarm yüzünden ya da benim yüzümden olsa gerek biraz kıpırdandı. 

Kıpırtısı susmak bilmeyen alarm yüzünden olsa gerek ki gözlerini dahi açamadan üstüme yatıp benim taraftaki komodinin üstündeki alarmı kapattı. Dakikalar sonra odaya tekrar sessizlik dolduğunda ben neredeyse eziliyordum. Kendinin ne kadar büyük olduğunun ve benim de ne kadar küçük olduğumun farkında mıydı? 

Koca cüssesinin altında ezilmek dün gece benim için bir zevk olsa da şu an nefes alamamak gibi bir sorunla beni karşı karşıya bırakıyordu. Neyseki çok geçmeden kendini tekrardan diğer tarafa atmıştı. 

Bütün gece boyunca üstümde, altımda veyahut yanımda olmasına rağmen sanki bunlar yetmemiş gibi hissediyordum. Daha doğrusu onu yeterince görmemiş gibi geliyordu. Bu yüzden o hazır yanımda öylece yatıyorken güzel suratını olabildiğince inceledim. 

Şu an kapalı olsalar da gözlerinin yeşil olduğunu biliyordum. Bütün gece boyunca gözlerimi gözlerinden ayırmamamı istemişti ve bende elbette akıllı bir oğlan olup ayırmamıştım. Hayatımda pek çok kez yeşil gözler görmüştüm. Portresini çizdiğim pek çok insanın yeşil, mavi, bal sarısı gözleri vardı. Ama kimseninkinin onunkiler gibi olmadığına emindim. Kimsenin gözleri Harry'nin gözündeki yeşiller gibi değildi. Orman bezetmesi hiçbir gözle bu kadar uyuşamazdı. Sanki gerçekten içerde ağaçlar varmış gibi duruyordu gözleri. 

Ona yakın olma içgüdümü bastıramadığım için elimi yavaşça çıplak göğsüne koymuştum. Böyle bir süre bekledim. Herhangi bir rahatsız olma belirtisi vermediği için göğsündeki elimi beline ilerletip ona sarıldım. İşte bunu yapmamala bana dönüp kollarını etrafıma sarması bir olmuştu. 

Adeta gümbür gümbür atan kalbimi hissettirmemeye çalışarak bende ona iyice sokulduğumda kokusunu derince içime çektim. Dün o kadar terlemesine rağmen hala nasıl bu kadar güzel kokabiliyordu? Ya da ben sarhoştum. Ya da kafam güzeldi. Kokain ağız yoluyla bulaşabilir miydi ki? 

Eğer bulaşabiliyorsa kanımdaki uyuşturucu oranı hatsafada olmalıydı çünkü bütün gece boyunca Harry bir an bile uyuşturucuyu almayı bırakmamıştı. 

Ben anın tadına varmaya çalışırken Harry bir anda kendini çekti. Kısık gözleri daha yeni uyandığını belli ediyordu. Uzun saçları birbirine girmiş ve bana sorgulayıcı gözlerle bakıyordu. "Burada ne arıyorsun?"

Pekala! Bekaretimi kaybettiğim gecenin sabahında duymayı hayal ettiğim bir ilk cümle değildi ancak dün gece kafayı bulmuştu sonuçta, değil mi? Derince yutkunup gözlerinden başka yere baktım. "Burada kalabileceğimi söylemiştin." Önce güzel gözleri kısıldı. Sanırım neler olduğunu hatırlamaya çalışıyordu. Kısa bir süre sonra yavaşça gözlerini devirip yatağın diğer tarafına bedenini bıraktı. 

"Doğru." Kısıkça kıkırdadı. "Ailen arkadaşında kaldığını sanıyor." Hatırlaması istemsizce suratımda tebessüm oluşmasına sebep olmuştu. Demek ki o da dün geceyi hatırlıyordu. 

Yatakta dirsekleri üzerinde doğrulup etrafa göz attı. Bütün eve dolan güneş ışığı yüzünden ellerini gözlerine siper etse de kısa bir süre sonra gözlerini açabilmişti. Gözlerine çarpan güneşle yeşilleri daha da açık bir tona geçmişti. Ve bu hali de en az gece karanlığında olan koyu yeşil gözleri kadar güzeldi.

"Tanrım buraya ne oldu böyle?!" Dehşetle söylediği şey üzerine onu izlemeyi kesip etrafa baktığımda ne olduğunu anlamıştım. Bütün salon -daha doğrusu bütün ev- darmadağınıktı. Anlaşılan o ki Harry'nin küçüklük hayalleri arasında bir sirkte çalışmak vardı. Çünkü bütün gece kafası yerinde değilken - ama tam tersi şekilde neşesi ve enerjisi yerindeyken- koltukların üstünden atlamış ve bir takım gösteriler(!) yapmıştı. 

Queer as LarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin