The Beginning of Everything

700 40 97
                                    

Babylon: içkiler, erkekler, tangalara sığmayan toplar, arka odalar...

Bilmen gereken tek şey: Her şey seksten ibarettir. 

Bu doğru. Normal bir erkek her 28 saniyede bir seks hakkında düşünür. Tabi bu düz erkekler için geçerli. Gay erkekler için bu süre 9 saniyeyi bulabilir. 

Süpermarkette ya da kuru temizlemecide ya da harika bir tişört alırken birden kendinizi ateşli bir erkeği gözetlerken bulursunuz. Geçen hafta gördüğünüzden daha seksi... Aslında bu bizim sıcak yatağımızda uyumamız gereken saatte ,gecenin 1'inde, neden Babylon'da olma sebebimizi açıklıyor. 

Ama kim evde yatağında olmak ister ki? Özellikle de yalnız. Şimdiye kadar yaşayan en güzel erkeği görebilmek için burada olmalısınız. 

Bu arada bu ben: 1.83 boyunda, 117 cm göğüs, 40 cm'lik pazılar, 71 cm'lik bel...

Tanrım! Keşke olsa.

Tamam işte ben: Richard Fitzgerald. Hafif şeker, karı komşu oğlan tipi. 29 yaşında, 160 boy, 23 cm alet... Tamam tamam birkaç cm fazla söyledim. Ama sanal seks çıktığından beri kim doğruyu söyledi ki?

"70'ler gecesi ne ara 80'ler gecesi oldu?" Pembe crop top bluzu ve skinny jeaniyle martinisini karıştırırken memnuniyetsizce konuştu Bert.

"Bu şarkıyı liseden hatırlıyorum. Konuştukça kendimi yaşlı hissediyorum." Ve muhasebeci gömleğinin üstüne giydiği polo kazağıyla konuşan Elvis. 

"Kendi adına konuş tatlım, ben saf bir çocuktum." 

Bu konuşanlar kim mi? Bunlar benim en yakın dostlarım: Bert ve Elvis.

Onlar...

Hey! Onlar bir saniye bekleyebilir. Bu önümüzden geçen çocuk da neydi?

"Tanrım bundan daha güzel bir şey var mı acaba?" Bert çocuğun poposunu dikizlerken konuştu. 

"Venedik. Gün batımında..." Elvis iç çekerek giden ateşli adamın arkasından söylendi.

"Peki. Sen kanalların önünde diz çök. Bende onun önünde." Kendi etrafında bir tur dönen Bert'e göz devirdi Elvis. 

Pekala. Bert size birazcık yapmacık gelebilir. Tamam belki de çok yapmacık. Ama kabul etmelisiniz ki sıradan insanlarla dolu olan bu dünyada bir kraliçe olmak cesaret ister. 

"Sorun mükemmellikte. Kendisinden daha az mükemmel olan bir şeyi tanıyamama." 

"Diğer bir deyişle ona asıldın o da seni reddetti." 

Elvis gerçekten zeki ve büyük kalbi olan biri. Ancak tahmin edersiniz ki burada kimse o organın büyüklüğüyle ilgilenmez. 

"Niye burada zeka seviyesi bel ölçüsünden düşük, bir avuç pohpohlanmış prenseslere bakarak zaman kaybediyorum ki?... Aman Tanrım! Şuna da bir bakın." Cümlesini bölenin başka ateşli bir erkek olduğunu tahmin edersiniz.

Dediğim gibi. Her şey seksle alakalı. 

Sadece seks yapmadığınız zamanda öyle değil ve sonrasında sonrasında kalacak mı gidecek mi derdi başlar. Ne yapıyorum? Nasıl yapıyorum? Ne zaman yapıyorum? Gelmeli miyim? Yoksa gelmemeli miyim?

Tabiki siz Harry Styles değilseniz. O kim mi? Şu an dans pistinde buradaki en ateşli 2. kişiyle dans eden kişi. Birincinin o olduğunu söylememe gerek yok herhalde. 

Uzun parlak ve dalgalı saçlar, yemyeşil etkileyici gözler, 1.83 boy, güzel bir vücut... Tabi konuştuğunda sizi hipnoz etmesinden bahsetmiyorum bile. Onun için Pittsburgh'un en ateşli erkeği olmak işte bu kadar kolay. Bakınız, düz veya gay ayrımı yapmadım. Çünkü böyle bir ayrım kesinlikle haksızlık olurdu. 

"Harry'i alayım." Barın önündeki insan kalabalığından sıyrılıp arka odalara ilerlemeye çalıştım. 

Her gece rutin olarak devam eden Harry'nin son bir blowjob'ı olurdu. Ve bunun için en uygun yerin Babylon'un arka odalarından başka bir şey olacağını düşünemezsiniz değil mi?

Kendini duvara doğru becerttiren Tod'u gördüğümde selam vermeden geçemedim. 

Ne var? Görüşmeyeli uzun zaman olmuştu!

"Selam Tod. Nasıl gidiyor?"

İnlemelerin arasında kısa bir "İyi." lafı duyduğuma eminim. 

Harry'e ulaştığımda henüz aşamaya geçmediklerini fark etim.

"Gitmemiz gerek, bir şeyler yemek istiyoruz." Birazcık yalandan kim ölmüş?

Gözleri avının üzerindeyken konuştu. "Sadece numaramı vereceğim." Kafasını aşağı iterken kemeri çoktan çözülmüştü bile. 

"Numaranı sikinin üstüne mi yazdın? Ne kadar sürecek?" Çoktan işine başlamış olan oğlanın yüzüne baktı. Bu bakışı biliyordum. Ne kadar beğendiğiyle ilgili analiz yapıyordu. 

"10 dakika. En fazla." Onu arkamda bırakıp Babylon'un basık havasından çıktım. Kapının önünde beni bekleyen çocukların yanına gittim.

"Ne kadar bekleyeceğiz? Sabah işe gitmem gerek." Her zamanki endişeli haliyle Elvis konuştu. 

"Kimin yok ki? Hemen geleceğini söyledi."

"Öyledir. Daha önce de duyduk." Sıkılmış çıkan sesine bir şey diyemedim. Sonuçta her gece Pittsburgh'un soğuk ayazında bile Harry'nin blowjob'unu bekleyen onlardı. Gecenin devamında onu eve götüren benin yanında bir şey sayılmazdı gerçi.

"Harika bir sistemi var. Partinin tadını o çıkarıyor ve sende ardından onu eve bırakıyorsun."

"O kadar büyütme tamam mı?"

Elvis olumsuz anlamda kafasını salladı. İflah olmaz bir fahişe olduğumu düşünüyor olmalıydı. Ki zaten öyleydim. 

"Şimdi bakma. Ama biri seni izliyor." Pekala. Eğer birinin oraya bakmamasını söylerseniz onun oraya bakacağınızı herkes bilir. Örneğin ben, Elvis ve bunu söyleyen Bert gibi.

Turuncu gömlek ve iliklenmiş sadece birkaç düğme. Güzel kaslar, kumral saç ve dolgun bir popo. Üstüne üstülük bütün gece beni izleyen adam. 

"Ah o mu? Bütün gece gözleri üzerimdeydi." 

Kendine has sesiyle şakıdı Bert. "Israrcı. Bir erkekte en sevdiğim. Şu harika kalçalara bak. Ve özellikle kabarıklığa. Kaç cm dersin? 27-28?" 

"Bir adamın aletinden daha önemli şeyler vardır." Bir kez daha dönüp göz gezdirdim. "Ya da harika biçimli popsundan."

"O yüzden mi çizgi romanlarda süper kahramanları sıkı ve küçük donlarının içinde izliyorsun?" Elvis'e zeki mi demiştim. Unutun onu!

Aniden omzuma atılan kolla geriye çekildim. Harry siktiğimin Styles'ı. "Bu oldukça hızlıydı."

"Onun kadar pratik yaparsan..." 

Harry Elvis'e küçük bir bakış atıp ceketini üstü açık jeepine attı. "Sıkıldım."

"Ah! Bilmez miyim? Birine aletini emdirmek çok yorucudur." Jeepin arkasına atlayan Bert'in her zamanki alaycılığı üzerindeydi. 

Harry sürücü koltuğunun önüne gelip kapıyı açacakken Liberty Avenue'nün en uzak tarafından yaklaşan çocuğu gördü. 

İşte her şey ilk olarak böyle başladı. 

Onunla karşılaştığında...

🏳️‍🌈

Öncelikle selamlar. 

Diziyi izlemeyenler için ufak bir açıklama: lütfen ama lütfen kurguda geçen seks muhabbetlerinde veyahut ilişkilerde bu böyle mi olur, çok iğrenç vesaire şeyler söylemeyin. QAF zaten öyle masum bir dizi değil ancak shiplediğiniz için kabul etmek istemeyeceğiniz şeyleri çıkarmaya çalışacağım.

En sevdiğim diziyle alakalı bir şey yazmak zor çünkü aşırı batıracağım korkusu var.

Ve umarım konuşmaları anlayabilmişsinizdir. Sanırım en acemi işim bu oldu. 

Queer as LarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin