19

791 47 19
                                    

"Lisa yemek yemeğe gidiyoruz, düğüne değil!" 

"Farkındayım Jimin, Hwasa ile ilk defa buluşuyoruz ama."

"Lisa, hwasa'yi korkutup kaçırmak istiyorsan tabii ki giyebilirsin."

"uf aman be! gidin üstümü değiştirip geliyorum."

Genç kız abartılı deri elbisesini bir çırpıda çıkarıp yatağının üstüne atmıştı, dolabından rastgele bir şeyler giyerken diğerlerinin de evine geldiğini fark edince ofladı, toplanacak başka bir yer yokmuşçasına her seferinde onlara geliyorlardı.

"Lalisa hâlâ giyiniyor mu?"

"Çıkar birazdan."

Jungkook kafasını belirsiz bir şekilde sallarken L koltuğun en ucuna geçti, sabırsızca Lalisa'yi bekliyordu.

Sonunda odasından çıkan genç kızla herkes şükür duası etmeye hazırlanırken, Lalisa'nin bakışlarıyla kimseden çıt çıkmadı.

"Tanrı aşkına, başka ev mi kalmadı?! Hepiniz buraya toplanmışsınız?"

"En büyük ev sizin eviniz ne yapalım yani?"

"Taehyung sus, vururum bir tane bir de yer vurur! Kalkın da gidelim."

"Namjoon, bizi çağırırken acı çekiyor gibiydi."

Jennie, Lalisa ve Taehyung'un atışmaları başlamadan önce konuyu değiştirmişti.

"Acı çekiyordu çünkü."

"Sizin dışınızda ilk defa biriyle yemeğe çıkıyorum, heyecanlı."

"Arada sosyalleşmeyi dene Yoongi. "

"Ben böyle iyiyim sana ne? Ben karışıyor muyum senin çok sosyal olmana?"

"İyi ne halin varsa gör beyaz şeytan."

"şeytan da bir melek Kookie."

"Doğru, meleklere hakaret etmek istememiştim."

"Seni ayağımın altına almayayım, küçük falan demem kafanı duvara sürterim!"

"Bu herif iyice psikopat olmaya başladı."

"Uzatmayın, çıkalım hadi."

**********
"Namjoon bizi Hwasa ile görüştürmemek için kızı kaçırmış olmasın?"

"Mantıklı, bekliyorum ondan öyle bir şey."

"Keşke ben de seni kaçırsaydım Lalisa."

"Artık çok geç Kookie, ama Bir dahakine kesinlikle kaçırmalısın."

Göz kırpıp menüye dönerken gülmüştüm, flörtleştiğimiz açıkça belliydi ve bu durum aşırı hoşuma gidiyordu.

"Merhaba!"

Hwasa'nin neşe dolu sesiyle hepimiz ona dönmüş, yanına mutsuz bir Namjoon görmemizle gülmüştük. Cidden kaçıracak gibi duruyordu.

"Hoş geldiniz, oturun hadi."

İkisi de boş yere otururken Jin sırıttı, Namjoon ile açıkça uğraşacağı belliydi.

"Joonie, neden bu kadar geç kaldın? Gözüm yollarda kaldı!"

"Yılışma Seokjin!"

"Kalbimi kırıyorsun hayatımın anlamı!"

Jin, Jisoo ve Namjoon'un ters bakışlarına maruz kalmış, Jisoo'ya öpücük attıktan sonra menüsüne geri dönmüştü.

"sizinle yemek yediğim için çok şanslı olmalıyım, hepiniz ünlüsünüz sonuçta. Burada olmak isteyen binlerce insan vardır."

"Ben değilim!"

yellow buildingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin