Bir dosta veda

330 15 2
                                    

Sonunda o 1 aylık işkence bitmişti. Son hafta okula gitmediğim için karnemi bile ben almamıştım. Karne dediğin ne ki bir kağıt parçası neden bu kadar önemli anlamıyorum. Sonuçta diğer sene bir önemi kalmıyor. 

 Erdem'e karnemi alması için rica etmiştim. Onların evinin biraz yukarısında eski bir park vardı, genelde sessiz ve kimse gelmediği için oraya gitmeyi severdim. Cumartesi günü oraya gelmesini istedim. Bu onu son görüşüm olacaktı galiba.

Cumartesi hava kararmaya yakın buluşacaktık.  Bankta oturmuş onu beklerken yolda kendi kendine şarkı mırıldanarak geliyordu, kafasını kaldırıp göz göze geldiğimizde alnına düşen saçlarının altındaki kestane gözlerini gördüm biraz hüzün biraz hayal kırıklığı ve biraz da teselli vardı siyah gözbebeklerinde..

Erdem: '' Son hafta gelseydin çok iyi olurdu, bayaa eğlenmiştik. Hem onlarıda son görüşün olacaktı.''

Yüzüne anlamsızca bakarak: '' Bence gelmediğim daha iyi oldu..'' Sadece ingilizce derslerinde yanıma gelip ' kanka napıyon :d ' diyen adam ne kadar samimi olabilirdi ki ? Sadece işleri düştüklerinde konuşurlardı işte. Erdem bu konu hakkında pek bir şey demedi, konuştuğum çok kişi olmadığını biliyordu. Arkadaş edinmemin iyi olacağını falan söylerdi hep. Öylesine dinlerdim söylediklerini bence gereksizdi. 

Çantasından karneyi çıkartıp bana uzattı, hafif gülümseyerek: '' Yine matematiği son anda kurtarmışsın.'' 

Karneyi alıp ikiye katladım: '' Aynen öyle..'' Yakın arkadaşımla konuşurken bile cümle kurmakta zorlanıyordum, sanki bir hata yapacakmışım ve dikkatli olmam gerekmiş gibi. 

Elini omzuma atıp: '' Demek yarın sabah gidiyorsun ha, özleteceksin kendini..''

Gerçekten özlermiydi bilmiyorum, ama benim burayı özlemeyeceğim kesindi. Ayağa kalkıp:

'' Gidiyorum diye arkadaşlığımız bitmeyecek ya, araya mesafe giriyor sadece. Oraya gittiğimde seni ararım, hem geceleri tiny yayını falan da yaparız.''

O da ayağa kalkıp bir iki dakika sessiz kaldıktan sonra sıkıca sarıldı, sonra hafifçe sırtıma vurarak: '' Tabi bitmeyecek lan arkadaşlığımız, istediğin zamanda tiny yayını yaparız'' dedi.

Erdemle de vedalaştıkan sonra eve döndüm. Teyzemde kaldığım sıralar yanıma sadece okul için gerekli olan şeyleri aldığım için bana yük yapacak pek fazla eşyam yoktu. O akşam yemek yedikten hemen sonra kaldığım odaya geçip uzandım, kulaklığımı takıp HIM dinlemeye başladım.

Bu gece gözüme uyku girmeyeceği belliydi. Uzun uzun düşündüm, ne çabuk geçmişti zaman.. Bir yandan buradan gideceğime sevinirken diğer yandan gittiğim yere nasıl alışacağımı çok merak ediyordum. Ama şu anlık pek önemi yoktu önümde uzun bir tatil vardı. 

Antidepresan ToplumuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin