~9~

872 103 114
                                    

Çok uykum var! Mümkünse bugün okula gitmek istemiyordum gelde bunu benim kahpe okuluma anlat. Üniformamın üstüne giydiğim sweatshirtümün kapüşonunu çektim. İlk ders neydi acaba? Umarım uyuyabileceğim bir derstir. Telefonumu çıkarmış tam Osamu'yu arıyordum ki Atsumu'nun sesini duydum.

Atsumu: Suna!

O ve Kou öndelerdi,Osamu'da birkaç adım sonra yanımızdaydı.

Atsumu: Günaydın.

-Pek gününü aydıramamış gibisin?

-Sabaha karşı uyudum.

-Sana yeterince uyumanı söylemiştim.

-Ama uyumadım.

-İyi Suna,nasıl istiyorsan öyle yap.

Osamu: Artık gidebilir miyiz?

Kou ve Atsumu önden yürürken ben ve Osamu arkalarından gidiyorduk.

-Cidden berbat görünüyorsun Suna.

-Biliyorum.

-Belki de evde kalmalıydın?

-İznimi güzel günlere saklıyorum.Derste uyurum.

-O saate kadar seni ayakta tutan şey ne merak ediyorum doğrusu.

-Ruri~san?

-Ha?!

-Benim tercihim değildi,uyutmadı.

-Telefonunu kapatabilirdin.

-Mesaj atsa iyi,aradı.

-Enterasan bir şekilde konuştun yani onunla?

-Daha çok o konuştu.

-Bazen seni anlamıyorum.

-Boşver,bende beni anlamıyorum.

Kısacık bir sessizlik oldu.

-O ikisi bugün iyi gibiler?

-Atsumu'nun Kou'ya işi düştüğü için böyle davranıyor.

-Siz Miyalar sadece çıkar ilişkisi için mi kardeşsiniz?

-Ne saçmalıyorsun tabiki değiliz! Tsumu'dan pek hazetmiyorum ama sonuç olarak tıpatıp aynı genleri taşıyoruz. Açıkçası Kou'yu daha çok hatta çok çok daha fazla seviyorum.

-Öyle mi? Sizi pek bir arada görmüyorum.

-Normal,okulda pek zaman geçirmiyoruz.

-Siz üçünüz aynı evdeyken nasıl bir ortam var cidden düşünemiyorum.

-Görsen aklın hayalin durur.

Okula kadar çıtımız çıkmadı. Sabah toplantısından hemen sonra öğrendiğime göre ilk ders seçmeli dersmiş. Yani uyuma vakti. Atölyeye gidecektim tabiki çünkü orası kalabalık olmuyordu ve sensei bize karışmıyordu. Gene de yanıma okumak için bir kitap aldım.

En üst kattaydı. Bu okula acilen asansör yapılması gerek. Bunca merdiveni benim gibi biri çıkamaz. Sınıfa girip şöyle bir bakındım. Topu topu 5 yada 6 kişi vardı. Pencere kenarındaki birleştirilmiş sıraya baktım. Arkası dönük bir biçimde Kou orada oturuyordu. Geçen seferde beraber oturduğumuz için oraya gittim.

Karşısındaki sandalyeyi çekerken kitabımı masaya bıraktım. Bakmadı bile?! Yerime oturduktan sonra kafamı eğip yüzüne bakınca o zaman fark etti. Kulaklığını çıkardı.

-Üzgünüm çok dalmışım.

-Karamsar bir günde misin?

(2.bölüm)

Dark & Light | Suna RintarouHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin