2

871 28 74
                                    

İç ses:

Oyunu kurallarına göre oynamak gerek!

Caner, ablasının evine geldiğinde gördüğü manzara karşısında şok olur. Şöyle ki Ender, koltuğa oturmuş ve dalgalı saçlarının her iki yandan avuç içlerine alarak, çekiştiriyordu.

C:(yaklaşır) Abla? Bu ne hal?
E: (aşağıdan yukarı bakar) Otur Caner (gözüyle karşı koltuğu işaret eder)
C: Ne oldu ablacığım ya? Telefonda Şahika falan dedin. Ben de koşa koşa geldim. (Oturur)
E: Sabah gelmişti,buradaydı.
C: (kaşlarını çatar) Erkenden neden geldi ki o?!
E: Guya yardımıma ihtiyacı varmış mışmış ...(ellerini havada savurur)
C: Şahikanın?!(şok olur) Senin?! Yardımına ihtiyacı var?! Öyle mi?(isterik bir sesle)
E: Guya...(ağız büzer)
C: Ya abla Allah aşkına bu kadın yine kimi öldürecek acaba?! Kesin yine bir "hık" projesi var bunun...
E: Öyle bir şey değil Caner....
C: Ne peki?(sakince)
E: Bana geldi ve benden bir konu da,ona yardım etmemi,eğer edersem karşılığında benim her-hangi bir arzumu gerçekleştireceğini,yani bana burçlu kalmayacağını belirtti.
C: Allah Allah...ilginç....peki ya konu neymiş abla?! Sadede gel artık...

Derinden bir nefes alarak, bir kaç saat önce burada olan ve derin bir şekilde  konuşma gerçekleştirdiği kadını hatırladı Ender. Kadından duymuş olduğu ve aklında sakladığı tüm sözleri teker-teker Canere anlattı.

EnŞah dialogu (bir kaç saat önce)

E: Arzumu ? (Eliyle işaret eder) Sen benim bir arzumu gerçekleştireceksin? Oyle mi?
Ş: (kafa yeller) Hı hı...aynen öyle..
E:(kahkaha atar) Güldürdün beni ŞAHİKA. Benim gerçekleşmesini istediğim bir dileğim yok ki...ne istediysem elde ettim zaten...(kendine has tınısıyla)
Ş: Belli mi olur,yengeciğim? Ya elde ettiklerini kaybedersen?(kaşlarını kaldırır) o zaman?
E: (sol kaşı havada)  Aklın sıra sen beni tehdit mi ediyorsun şimdi?!
Ş: Sadece senin tabirinle desek ön bilgi veriyorum.
E: Ah..canın savaş mı istiyor senin?
Ş: Tabiiki de hayır Ender! Sadece yanımda ol diyorum!
E: Okay....peki neymiş tüm bu konuşmaların esas nedeni?
Ş: Rahmetli KOCACIĞIMIN (bastırarak söyler) hisselerinin geri kalanını istiyorum...(sakin bir şekilde)
E:(şok olur) Ne?!(isterik bir sesle) sen aklını mı kaçırdın Şahika ?!(ayağa kalkar)
Ş:(sakinleştirmeye çalışır) Endercigim merak etme hayatım. Sende olan hisseleri kast etmedim ben! Seninle zaten hisse alış verişi yapmaya gelmedim.
E: (ellerini havada savurur) ne peki?(sesini yükseltir)
Ş: Şimdi bak,(ayağa kalkar) otur lütfen (kolundan tutarak oturtmaya çalışır )
E:(oturur) Dinliyorum seni. (Sinirle)
Ş: Sen de gayet iyi biliyorsun ki, Hasan Alinin hissleri şuan üç kişi arasında bölünmüş durumda. Şuan çoğunluk Çağatayda, çünki adam vefat ederken hisseleri ikimiz arasında bölündü.  Geri kalanı ise Sedaiden dolayı sende. Böyle olduğu takdirde aranızda en az hisse payı olan benim...sadece 17%-lik (arkadaşlar buraya pek takılmayın asddghjk) hisseyle avunacak değilim her halde...
E: Benden ne istiyorsun peki?(bıkkın bir halde)
Ş: Çağatayı.....(ellerini göğe açar)
E: (gözleri sonuna kadar açılır) Ne?!(isterik bir sesle) sen delirdin mi? Bu adam obje mi? Sana nasıl vereyim onu?
Ş: Her halde ver demiyorum, senin kafa kilolarla birlikte çöpe gitmiş sanki! Sadece sen Yıldızı oyalayacaksın,o kadar.
E:(alayla) Ee?
Ş: Bende sevgili üvey oğlumun içkisine (parmaklarıyla gösterir) küçük ama zararsız bir uyku ilacı katıp...
E: Uyutacaksın  ....ve Yıldızla tehdit edip hisse koparacaksın,öyle mi?
Ş: voilà (işte böyle).
E: Sen aklını mı kaçırdın? Benden böyle bir şeyi nasıl istersin?
Ş: Sen  benim arkadaşım , yol yoldaşım, kader ortağım deyil misin YENGECİĞİM ?
E: Değilim Şahika, değilim. Kusura bakma ama bu oyunun içinde ben yokum! Benim şuan dinlenmeye ve bebeğimi korumaya ihtiyacım var. Yeterince yıprandım zaten.
Ş: Hemen kestirip atma Ender. Senin de, hisselere karşı olan sevgini çok iyi biliyoruz. Istersen yardımın karşılığında sana hisse de, vere bilirim.
E: Sence ben bu andan sonra bir hisse uğruna ailemi ateşe atarmıyım ?!
Ş:hmm... kabul etmiyorsun yani...
E: Etmiyorum ŞAHİKA!
Ş: Düşün bence (ayağa kalkar)...
E:(kalkar)  Düşünecek hiç bir şey yok Şahika! Malesefki sana ede bileceğim bir yardım türü yok!
Ş: Bu konuşma burada bitmedi Ender,sen bence bir düşün, biz sonra bir kere daha konuşalım. Belki kabul etmeni sağlayacak bir şeyler olur...
E: Hiç sanmıyorum...(eliyle kapını gösterir)
Ş: Au revoir!

Şimdi....

C: Bu kadın aklını kaçırmış abla!
E: Hırsları hiç bitmedi bununda...
C: (ironiyle) senin bitti yani?
E: Şimdilik öyle görünüyor diyelim...
C: Peki ne yapacaksın?
E: Hiçbir şey! Ne hâli varsa görsün !
C: Peki Yıldız? Ona söylemeyecek misin?
E: Tabiiki de hayır...hem ben bu işe dahil deyilim ki?! Neden sakin kafa mı ağrıtayım ?
C: O da doğru...ne yapacak acaba?
E: Ne yaparsa yapsın Caner ! Bana ne ki?
C: Kendini heyecandan uzak tutman  gerek abla...ilaçlarını aldın mı?
E: ...tüm gün evdeyim zaten...aldım merak etme.
C: Ee Kaya nerede? Işten neden dönmedi hâlâ?
E: Yavuz özlemiş babasını...oraya gitti.
C: hmmm...iyi. Gideyim bende artık, her zamanki gibi Emire sözüm var.
E: Tamam,ama ablanı ihmal etme aşkım, tamam mı?
C: Tamam ablaların bir tanesi!

Akşam yemeğini birbaşına yedi kadın. İlaçlarını içti ve üzerini değiştirdi. Saçlarını taradı ve bakım kremini sürdü. Aşağıdan gelen sesle sabahlığını üzerine geçirmek istese de, fikrinden taşındı.

Ceketini çıkardı adam . Elinde tuttuğu an, karşısında  beliren, üzerinde tam oturan mor renkli ince askılı parlak gecelikle,siyah renkli topuklu ev ayakkabıları olan kadını gördüğü an kocaman gülümsedi.

Yanına yaklaştı adamın, kadın. Nefesini tutarak boynunun kenarından öptü. Adamın ellerini kavrayarak yanağından öpmesiyle ,gülümsedi.

Geciktin? (Tek kaşı havada)

Yemeğe davet ettiler.(gülümser)

Anladım...Yavuz nasıldı peki?

Iyi..oynadık biraz.

Hmm...(Adamın ellerini kendi belinde sabitler)

Hmm...kokuyor muyum?(boynuna yaklaşır)

Bilmiyorum...(ağzıyla nefes alır)

(Gülümser) Bu iyi oldu..

Yorgun değil misin sen?

Yorgunum...

Hmm iyi o zaman.(ellerini çeker)

Kadının kollarından sıyrılmasıyla yüzü düştü adamın. Galiba hormonal devri çok zor atlatacaktılar. Böyle bir durumda ise adama düşen, kadını alttan (ve ya altına😈) almaktı.

Kanepeye oturarak bir bacağını öbür bacağının üstüne atan kadının yüzüne baktı adam. Ama kadın hâlâ ona bakmamakta kararlıydı. Sadece bir kaç dakika kaybederek lavaboya gitti ve elini yüzünü yıkadığı gibi,gömleğinin kollarını açtı ve yukarı çekerek direk kadının yanına geldi. Kadınsa, adamdan bir hamle beklermişcesine hiç yerinden kıpırdamamıştı.

Kadının önünde durdu adam. Eyildi ve gözlerinin içine baktı. "Sana ayıracak vaktim her zaman var benim"diyerek kucağına aldığı kadının kahkahasına eşlik etti. Zar zor çıka bildiyi merdivenlerle, yatak odasına doğru adımladı. Kolları boynuna dolanmış olan kadını yatağa bıraktığı an, kravatından çekilerek belini eydi ve ellerini yatakta sabitledi.

Anlaşılan sen hiç yorulmadın...(gözlerinin içine bakar)

Seni bekledim...(fısıltı ile konuşur)

En doğrusu...(çapkınca bakar)

Anlaşılan kadına, boş kalmak yaramıyordu. Böylece kendini adama kaptırmıştı.

Kendi elleriyle adamı kravatından kurtardı kadın. Gömleğini iliklediği an da, adamın dudaklarına hafif bir öpücük kondurdu. Adamın devamını istermişcesine bakmasına rağmen, çıplak göğsünü öperek, ellerini kemerine ulaştırdı. Kemeri çözmek istemesiyle,adamın parmaklarını, kendi kafasının derisini tırmalarken hissetti. Sadece dakikalar sonra, kendini gecelikten kurtarırken, aynı örtünün altına giren adamın sağ koluna kafasını koydu.

Kadının sırtından öperek, belini hafif bir şekilde sol eli ile sıktı adam. Ayna elinin dairesel hareketleriyle göbeğine,oradan da, göğüslerine ulaşarak cinsel bölgelerinin temasını sağladı.

Ardını kendiniz hayal edin 😂😂😂😂 bu arada karar verdim: "BEN VARIM" hikayesini DÜZENLEYECEĞİM .

YASAK |2| ▪EnKay▪Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin