YASAK |2| ▪EnKay▪

22

Hi guys ! Iyi kontrol edemedim,affola.♡

1. Coverphoto Levent Arıca (Soner Arıca)😈

2. Covervideo ise bahs ettiğim, EnKay'ın dans şarkısı ♡

İç ses:

Günlerdir "günün filmi"ne hasret kaldım...

Şirket odasında ki pencereden görünen manzaraya odaklanmıştı Ender. Göz hizasına giren arabalar çok hızlı hareket ediyorlardı. Fakat kadın onları takip ederek aklındaki düşüncelerle savaşıyordu. Şahika ile olan sohbetinden bir kaç gün geçmişti, evet. Ama Şahikanın istemiş olduğu şey çok fazlaydı. Enderse onu yapmak yerine Şahikanı köşeye sıkıştırarak, ondan kurtulmanın yollarını aramak için debeleniyordu. Şuan tek ihtiyacı olan şeyse Kayanın durumdan haberdar olmamasıydı.

"Ben hâlâ bu tuzağa nasıl düştüm anlayamıyorum ya...." derken Ender yüzünü Canere doğru çevirdi. Bakışlarının kesiştiği an, kardeşinin şaşkın yüz ifadesi gözünden yayınmadı.

"O değilde ablacığım, bu şeytan seni eninde sonunda Kayaya rezil etmek isteyecektir. Ha hisseler ,ha intikam , yine yapacak yapacağını! Direnişin boş bence. Yok eğer karşısında her türlü dururum diyorsan, o başka!"

Parmağını havada yellerken kaşlarını da kaldırmayı unutmadı Caner.

"Ablacığım peki bu kadın ne zaman söyledi sana? Yani teklifi ne zaman etti?"

"Ben bebeği alıp yukarı çıktığımda. O da Kayayla konuşup arkamdan geldi. "

"Peki sen kadının istediğini vere bilecek misin? Yani şuan istediği şey, artık Çağatayın değil , senin hisselerin!"

"Kadın bildiğimiz beni beş parasız bırakmak istiyor Caner! Ama avucunu yalar!"

Nihayet yerini geçerek, oturdu Ender.

"Ayh kafama ağrı girdi!"

Sesi çok sertti kadının ve keyfinin olmadığı yalnız çatık kaşlarından değil de, aynı zamanda durmadan oynattığı sol elin parmaklarından da belliydi.

"Intikamı çok ağır oldu abla, kabul edelim. Resmen günahsız birinden senden intikam almak için yararlandı. Daha doğrusu bebeği annesiz bıraktı. Ama bu durum senin işine de, gele bilir. "

Kafasını ovan ablasının sinirli yüzünü gördüğü an, geriye adım atmak zorunda kaldı Caner.

"Ama bir Ender olmak kolay değil tabiiki. Plânımız nedir efendim?"

" Klostrofobi Caner....."

"Anlamadım?!" Istemsizce çatılan kaşlarının altındaki pörtlek gözlerini , tekerlekli sandalyesine yaslanarak bir sağa bir sola umursamazca hareket eden ablasına çevirdi Caner.

"Şahikanın bu hayatta korktuğu iki şeyden biri...ama ilk önce odama kamera koydurmam gerek,yaşanacakları kayda alsın diye!"

Hiç bir şey anlamasa bile Caner, yine de en iyi bildiği şeyi, yani ablasının emrine itaet etmeyi kabullenerek susmayı ve plânı dinlemeyi tercih etti. Her ne olsa da bu çocuk başına geleceklerden önceden gayet iyi haberdardı.

Akşam saatlerinde banyo yaptırıp, karnını doyurduğu bebeğini küçücük ve durmadan dökülen saçlarını okşadı Ender. Pudra kokan tenini koklayarak, avuçlarını öptü. Yerine yatırarak kendi odasına doğru yürüdü . Düşünceli bir şekilde diz üstü bilgisayarında işiyle ilgilenen eşinin yanına oturmadan önce bebek telsizini yatağın kenarında koydu. Artık bir kaç gündür ki, Lale'nin odasını ayırmıştılar. Böylece bebek telsizi yardımıyla her ihtiyacı olan anda artık ilk kim uyanırsa sese, Lale'nin yanına koşuyordu .