..

45 4 0
                                    

Sabah beynimin içini zonklatacak derece iğrenç bir sese sahip olan alarmla kalkmıştım. Alarmı kapatıp bir süre tavanı izleyip kendime gelmeye çalıştım. Sanırsam biraz uzun sürmüştü ki aşağıdan sesler geliyordu. Daha fazla oyalanmayıp odamda bulunan banyoya girdim. Kısa bir duş alıp dişlerimi fırçaladım. Aynadan kendime bakmadım, göz altlarımın morardığına emindim. Oda gereğinden fazla büyük olduğundan yerimi yadırgamış olsam gerek uyuyamamıştım. Üstüme beyaz sweatshirt, altıma siyah dar pantolonumu giyip siyah vanslarımı da takıp merdivenlerden aşağıya indim.

"Tanrım! Biri bana yardım edebilir mi ?!"

Bethany'nin ince sesi mutfaktan gelince oraya yöneldim. Mutfakta manzara pekte iyi görünmüyordu. Niall ile Youngjae un savaşı yapmaya çalışırken, Liam sırıtarak telefonla konuşuyordu -ki bunun yine bulduğu bir kız olduğu belliydi- , Jb ise pes etmiş olmalı ki mutfakta görünmüyordu. Yardım isteyen Bethany'nin yanına gittim.

"Ne yapabilirim yardım için?"

"Ah sonunda yardım edebilecek biri! Sofrayı kurar mısın lütfen ben kahvaltıyı hallettim."

Başımla onaylayıp dolaba yöneldim tabakları çıkarıp oturma düzenine göre tabakları dizdim. Çatal bıçakları da çıkartıp yanlarına koydum. Buzdolabından da kahvaltılıkları çıkartınca sofra hazır oldu. Bethany'e haber verdim salona Jb ile Jinyoung'un yanına ilerledim. Odada gizli bir şey konuştuklarını ben gelince sustuklarından anladım.

"Ne oldu ben gelince sustunuz?" 

Alaylı sesimle kaşlarımı kaldırarak sordum. Zorla gülümseyerek,

"Yok ne konuşacağız. Okuldaki kızları nasıl etkileyeceğimizi falan konuşuyorduk öyle"

Jb'nin konuşması kilometreler ötesinden duyulabilecek kadar 'yalan söylüyorum' diye bağırsa da uzatmak istemedim. Başımla onaylamakla yetindim. Biraz sohbet ettik. Bethany de kahvaltının hazır olduğunu bağırınca mutfağa geçtik. 

Kahvaltımı ederken herkesin bana korkuyla baktığını fark ettim. İçlerinde bir kurt vardı belli. Çatalımı sakince tabağıma koyup onlara döndüm. Ben onlara bakınca hemen herkes tabağına geri dönmüştü.

"Hadi söyleyin." diyerek cevaplarını bekledim.

"Ne söyleyelim Louis?" Jin anlamamazlıktan gelerek soruma soruyla karşılık verdi.

"Sabahtan beri bir şey var sizde noldu söyleyin işte."  Niall söze atladı bu sefer.

"Bizimyenigideceğimizokuldabaşkabirçetedahavarmış." o kadar hızlı konuşmuştu ki gram bir şey anlamamıştım.

"Hı?" anlamadığımı gören Jb açıklamaya başladı.

"Ya işte yeni gideceğimiz okulda başka çete varmış. Kargaşa çıkar diye şey ettik biz."

"Niye kavga çıksın ki hem belki grupları da birleştiririz." Niall heyecanla söze atıldı. Ama unuttuğu şey şuydu ki benim katı kurallarım vardı.

"Kimse bu gruba girmeyecek." Niall lafım ile otururken bu sefer Youngjae tatlı sesiyle konuşmaya başladı.

"Aman canım! Birbirimize laf atmayız onlar kendi yoluna biz kendi yolumuza değil mi!" diyerek kahkaha atmaya başladı. Ama ondan başka kimsenin gülmediğini fark edince yavaşça yerine sindi.

"Tamam sıkıntı yok. Konuşmayız. Kimse hiçbir grup üyesiyle hiçbir şekilde yakınlık kurmayacak."  herkes başıyla onaylayıp kahvaltısına döndü. Birazdan okula gidecektik.

________

2 Araba park edip okulun bahçesinde yürümeye başladık. Herkesin gözünün bizim üzerimizde olduğundan emindim. Okula girip koridorda yürümeye başladık. Ta ki karşımızdan gelen 7 kişilik grup karşımızda duruncaya kadar. 

En başlarında durana çevirdim gözümü. İncelemeye başladım. Kıvırcık kahverengi saçını, doğayı anımsatan yeşil gözlerini, elmacık kemiklerini, dudağının biraz altında olan benini, en sonda pembe dolgun öpülesi dudaklarını...Kafamı hızla sallayıp kendime gelmeye çalıştım. Tanrım ne düşünüyordum ben. 

Tekrar yüzüne baktığımda sırıttığını fark ettim. Piç onu incelediğimi fark etmiş olmalıydı. Yavaşça üzerime doğru yürümeye başlayınca geri yürümek istedim. Ama gözlerim onunla kilitliyken ve arkamda grubum varken tabi ki geri adım atamazdım. 

Dibime girdiğinde boy farkından dolayı kafamı kaldırmak zorunda kaldım. Hafifçe kulağıma eğildi. Sıcak nefesini hissettim kulaklarım ve boynumda.

"Gördüğünü beğendin ha." alayla çıkan sesi beni sinirlendirirken kendime sakin olmam gerektiğini söyledim. Zaten o da tekrar eski yerine dönmüştü.

"Siz şu yeni gelen grup olmalısınız. Ne acı..." alayla çıkan sesine karşılık kaşlarımı kaldırdım.

" Acı olan ne?" bende  sesimin alayla çıkmasına engel olamadım. Tekrar bana doğru yürüdü ama aramızda 1 adım kadar mesafe bıraktı. Ve yüzüme doğru fısıldadı,

" Çünkü burayı size cehenneme çevireceğim." aramızda kalan bir adım mesafeyi kapatıp onun gibi yüzüne doğru fısıldadım.

"Belki de ben size cehenneme çeviririm."

OY VERMEYİ UNUTMAYIN ÖPÜLDÜNÜZ <33








Don't Kiss MeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin