Yukarıda got7 var ^
Harry
Grupla birlikte otururken tek yaptığım şey koltuğa boylu boyunca uzanıp tavanı izlemekti. Arada bana soru yöneltseler de dinlemediğim için soruları da anlamıyordum. Onlar da bir süre sonra pes etmişlerdi zaten.
Tavana bakarken bir çift mavi göz görmem normal değildi. Nefret ettiğiniz bir kişiyi bu kadar düşünmek normal miydi?
Okyanusu, gökyüzünü andıran mavi gözlerini, hafif içe çökük yanaklarını, ince kırmızı dudaklarını, kıvrımlı belini... her küçük detayını düşünmeden edemiyordum. Bir erkeğe göre fazla güzeldi. Erkeği düz olduğundan şüphe ettirecek kadar...
Düşüncelerimden sıyrılıp grubun ne konuştuğuna odaklanmaya çalıştım.
Jackson; iki kişiliği vardı. Sert ve ağır başlı bir insanken aniden değişip komik olabiliyordu. Tek gecelik ilişkileri tercih eder, aşkın olmadığını savunurdu. Zayn, Jackson ve ben çocukluktan beri arkadaştık.
Zayn; iç görünüşü dışı kadar sertti. Sadece yakınlarına sıcak davranırdı. Bir derdiniz olduğunda ilk ona koşardınız. Çünkü çok iyi sır saklar ve yardımcı olurdu.
Hera; dışından her zaman sertti. En soğuk kanlımızdı. Aramızda bir katil çıkacaksa ancak o çıkardı. Onun bir psikopat olduğundan emindim. Öyle bir bakışı vardı ki donup kalıyordunuz karşısında - ki bazenleri ben bile ürküyordum -. Ancak bize karşı her zaman neşeliydi. Yaşamının seks ve paradan ibaret olduğunu düşünüyor. Okulda "Seks Tanrıçası" lakabı takılmıştı. Paraya bayılır.
Yugyeom: Bambam ile neşe saçarlardı. Çocuksu davranır bütün ilginin onun üzerinde olmasını isterdi. Aramızda en çok aşka inanan üyeydi.
Bambam: dış görünüşüne çok önem verirdi. Markete gidilecek zaman bile süslenmeden edemezdi. Modaya takıntılıydı. Zayn gibi saçlarına dokunulmasından hiç haz etmezdi.
Mark: en büyük üyemizdi. Bizden bir yaş büyük olsa da 1 sene geç yazılmıştı bu yüzden aynı sınıftaydık. En büyükler en ağır başlı olması gerekirken tam tersi her şeyi şakaya vururdu.
Ve ben... Harry Styles, grubun lideri.
Eğlenceli bir yapıya sahiptim. Beni nadiren ciddi görürdünüz. Aşka inanmam. Benim için seks ve para vardır. Hiçbir şeyi kafama takmazdım. Ancak...Yeni gelen grup sinirimi bozmuştu. Okulda sadece bizim sözümüz geçerken şimdi başka bir grubun gelmesi biraz... Sıkıntılıydı.
Grup her ne kadar sinirimi bozsa da onu düşünmeden edemiyordum. Abartısız, omzuma çarparak gittiğinden beri tek düşündüğüm yüzüme doğru sert bir şekilde fısıldayışıydı.
Halbuki kısacık boyuyla sinirli hali dikenlerini kaldıran kirpi gibi duruyordu. Bu çok... tatlıydı?
Sıkıntı da buradaydı işte onu tatlı bulmamam gerekiyordu. Dudaklarının tadını merak etmemem gerekiyordu. Konuştuklarına odaklanmaya çalışırken daha çok düşüncelerimin içine düşüyor gibiydim. Beni boğuyorlardı.
Sessiz bir şekilde yatmaya gittiğimi mırıldandığımda duyduklarından şüpheliydim. Ki umursayacaklarını düşünmüyordum. Merdivenleri çıkıp odama girdiğimde camı açık unuttuğumu bu yüzden odanın buz gibi olduğunu fark ettim. Ama sıkıntı değildi, soğuğu severdim.
Üstümdekileri sadece boxerım kalacak şekilde çıkarıp odanın bir ucuna attım. Yatağın içine girdiğim de soğuk kumaş tenimle buluşunca ürperdim ve yorgana daha sıkı sarıldım. Düşüncelerimden sıyrılmanın en iyi yolunun uyumak olduğunu düşünerek gözlerimi kapattım
Ama hayır uyumaya çalışırken bile tek onun sesini duyuyordum...
"Belki de ben size cehenneme çeviririm."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Don't Kiss Me
Teen FictionÇetenin lideri Harry, okula yeni gelen çetenin liderinden nefret ediyor. Ama unuttuğu șey șu ki; onu adı Louis...