3. Bölüm -> Bir Daha Markete GitmiyoRUZ.

459 25 13
                                    

Sabah telefon değilde televizyonun sesiyle uyandım. Annem yine kadın programları izliyordu. Yemek tarifleri, evlendirme, alışveriş... Kafamı yastığa geri gömdüm ve bir süre öylece kaldım. Daha sonra ise bugünün tatil olduğunu hatırlayarak uyumaya çalıştım. Televizyonu saymazsak hiçbir şey keyfimi bozamazdı ama erken konuşmak istemiyorum. Birkaç dakika yatakta dönüp durdum. Uyumak istiyordum, bugün tatildi uyumam lazımdı. Bir süre sonra uyuyamayacağımı anladım ve yataktan kalktım. Kapıya yöneliyordum ki penceremde bir kedi fark ettim. O kadar tatlıydı ki... Beyazın üstüne grimsi tonlarda tüyleri onu daha da çekici yapıyordu. Pencereyi açtım ve elime aldım. Ufak ve zayıftı. Bu bedeniyle nasıl buraya çıkmıştı ? Korkudan miyavlıyordu ve annem duyarsa işler kötüye gidecekti. Kediyi yatağımın içine koydum ve mutfağa süt almaya gittim. Kapıyı kapatmayı unutmadım tabii, yoksa annem kediyi görür ve beni öldürürdü. Mutfağa geldiğimde ilk işim ağzıma bir şeyler atmak oldu. Aç ayı oynamazmış... Buzdolabına baktım ve süt olmadığını gördüm. Aslında hiçbir şey yoktu valla. Bugün alışveriş günüydü ve annem gitmek yerine menopoza girmiş kadınlar gibi televizyon izliyordu. Bunları düşünürken cebimden gelen titreşimle korkudan bayılmak üzere sıçradım. Az kalsın korkudan cidden bayılıyordum. Titreşimde olan telefonumu alıp masanın üstüne koydum. Yine titreşince aldım ve baktım. Eren mesaj atmıştı. Derdin neydi ya ? Arkadaş olmak istemiyorum dedim kaç defa. Telefonu uçak moduna alıp mutfak rafına koydum. Neden koydum bilmiyorum. Ama mesajına bakmayacaktım. Şimdi de çalıyordu. Annem huylanmasın diye açtım ve kısık kısık konuşmaya başladım

"Ne var ya of ?"

"Kızma be, annem sizde mi ?" Sesi mutlu veya sinirli gelmiyordu. Sertti, ne o küçük kedicik alınmış mı ? Kedicik, kedi ! Kediyi unuttum, kahretsin. 

"Eren ben seni arayacağım. Kapatıyorum baay." Telefonu kapattığım gibi odaya kaçtım. Odanın kapısını açtım ve açmaz olaydım. Yastığıma tırnaklarını geçirmiş, bazı yerlerinin iplerini sökerek yırtmış... Allah'ım, almakla hata mı yaptım ? Kediyi elimi alıp geri pencerenin önüne koydum. Sonra annemin bağırışını duydum.

"Beste !"

"Besteeeee !" Koşarak salona gittim ve anneme baktım. Bu kadar koşturmak nefesimi kesmişti.

"Efendim ?"

"Alışverişe sen çıkacaksın. Para masanın üstünde."

"Ne ? Hayır, istemiyorum."

"Çıkar mısın, demedim. Çıkacaksın dedim. Hadi çabuk ol, evde yiyecek birşey yok."

"Ya banane, kalk kendin git."

"Beste beni deli etme. Büyüdün artık bir işide yardım etsen eline mi yapışır ?"

"Offffff, tamam ya tamam.

"Oflama bana." Gözlerimi devirdim ve sinirli sinirli odama gittim. Evet, ne demiştim ? "Hiçbir şey keyfimi bozamaz." Hıhı, bozamaz valla. Hızlıca kıyafetlerimi giyindim. Hızlıca dediysem hızlı değildi. Elimden geldiğinin en hızlısıydı. Hazırlandıktan sonra salona gittim ve anneme ters ters baktım. Annem bana aldırış etmeden televizyona izlemeye devam etti. Ses çıkararak ona mesaj yollamaya çalışıyordum ama anlamıyordu. Masanın üstünden paraları aldım ve evden çıktım. Asansör mü, merdiven mi ? Merdivene bineceğim... Tabii ki de asansör. Hah, dün ne demiştim. "Bir daha asansöre binmeyeceğim." Sözlerimi çok güzel tutmuyor muyum ? Asansörün düğmesine bastım ve asansörü bekledim. Sonunda geldi. Tam kapı açıldı yine o. Allah'ım, sen bana sabır gönder ya. Bıktım bu çocuktan ben.

"Eren sen asansörde mi yatıp kalkıyorsun çok merak ediyorum ya ?"

"Size geliyordum." Hala sertti. Sert konuşmasana..

Kilolu Olmak Suç Mu ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin