HUNHAN'IN BEBEĞİ SEHAN
Yazar: oohsehan
5. Bölüm
"Ah.. Şey..."
"Ne?"
"Ben.."
"Sen?"
Hadi Luhan bul bir şeyler!
"Biraz daralmıştım. Hava almak için dışarı çıkmıştım."
Oh yırttım. Sanırım.
"Emin misin?"
"Evet. Neden?"
"Hiç.. Herneyse"
"Şeyy.. Sehun?"
"Sehun?"
"Çok sarhoştu. O iyi mi?"
"Neden soruyorsun? Evet en son gördüğümde iyiydi."
Luhan koca bir aptalsın bebeğim.
"Hmm.. Merak ettim de her neyse uykun gelmedi mi?"
"Evet geldi."
"Oh pekala iyi uykular o zaman Jongin. Giderken ışıkları söndürürüm."
"Teşekkürler Lu"
Ufak bir gülümsemeyle karşılık verdim ve hızlı adımlarla yatağıma gittim. Cidden hala ne tür bir aptalım anlayabilmiş değilim. Zengin, yakışıklı, erkeksi aptal... İşte bundan bahsediyorum. Gerçekten aptalım. Aptal aptal aptal! Hiçbir sebep yoksa bile Sehun'u sevdiğim için aptalım. Yine aptalım. Her neyse bu kadar aptallık bünyeme fazla. Gözlerim kapandı yavaş yavaş ben aptallar alemindeyken.
Sabah iki katlı evimin bir tarafı full cam olan yatak odasında gözüme giren güneşle uyandım. Yatakta oturur pozisyon aldım ve esnedim. Aklıma saate bakmak geldi ve son model telefonumu elime aldım ve saate baktım. 9'a geliyordu. O an evimin alt katında uyuyan varlığı hatırladım. Kalkıp banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım. Ardından dolabımdan okul uniformalarımı alıp giydim. Sıra saçlardaydı. Saçlarımı jole ile geriye yatırdım. Böyle yapınca daha bir erkeksi oluyordum. Saçıma son dokunuşları yaptıktan sonra yüzüme bakım kremimi sürdüm.
Odamdan çıkıp merdivenlere yöneldim. Yavaş yavaş indim basamakları. Salondaki koltuğa baktığımda Jonginle göz göze geldik. Gülümsedim. Gülümsedi.
"Günaydın. İyi uyudun mu?"
"Günaydın Lu. Evet" dedi gülümseyerek.
"Oh iyi o zaman. Şey okul formaların yok. İstersen benimkilerden giy. Geç kalmayalım. Odam koridordaki ikinci kapı. Dolabıma bakarsan bulabilirsin. Yani giyinme odasındaki dolaba. Sen hazırlanırken bende kahvaltıyı halledeyim hmm?"
"Oh peki Luhan. Aslında soğuk bir duşa ihtiyacım var. Banyonu kullanabilir miyim?"
Dedi çekingence. Kendini mahcup hissediyor olmalıydı. Ya da yük olduğunu hissediyor olmalı daha mı doğru olurdu? Her neyse.
"Tabii ki Jongin. Odamda giyinme odasının hemen yanındaki kapı. Rahatına bak"
"Teşekkürler"
Çocuğun teşekkür etmekten içi dışına çıkacak diye korkmaya başladım. O gittikten hemen sonra mutfağa yol aldım. Kahvaltı hazırlamaya başladım. Yarım saat sonra Jongin indi yukarıdan. Mutfağa girdi çekingence. Elimle oturmasını işaret ettim. Gülümsedi ve oturdu. Sessizce hiç konuşmadan kalvaltımızı yapmaya başladık. Biraz zaman geçince üzerimde bir çift göz hissettim. Kafamı kaldırıp Jongin'e baktım. Sanki bir şey söylemek istiyormuş gibi bakıyordu gözlerime. Bende ona 'söyle ne söyleceksen' bakışlarımla bakmaya başladım. Bir süre böyle bakıştıktan sonra elindeki çatalı masaya bıraktı yavaşça. Ellerini çenesinin altında birleştirdi ve bana bakmaya başladı tekrardan. Dudakları yavaşça kıpırdayınca dudaklarına ve ağzından çıkacaklara odaklandım.
"Luhan dinle beni. Bunu söylemek ve söylememek arasında çok gidip geldim ve artık söylemem gerektiğini düşünüyorum. Senden.. senden hoşlanıyorum Lu."