İŞKENCE

226 13 7
                                    

Ne demeye çalışmıştı. Annem, bana cidden bu kadar yakinmiydi.

Beni kucağına aldı ve bir yere taşıyordu. Gözlerim kapalı olduğundan bir şey göremiyordum.

Beni tekrar  yere yatırdı. Ellerimin ve ayaklarımın bağlı olduğu ipleri çözdü. Sonra ellerimi ve ayaklarımı bir yere kelepçeledi. Canım acıyordu. Sonra gözlerimdeki bandajı çıkardı. Her şeyi görebiliyordum.

Suratındaki maske onu daha bi gizemli yapmıştı. O da ne ?

Elim yüzüm kan içerisindeydi. Bu annemin kanı mıydı ?

Kendimi tutamadim ve bir anda ağlamaya başladım. Bu adam aileme ve bana zarar veriyordu.

Küçük bir yerdi burasi, duvarda bir kaç ip vardı. Ve o da ne bir sürü bıçak.

-Biraz eğlenelim mi küçük kız ?

-Bana sakin bir daha dokunma psikopat !

Duvarda asılı olan ipleri aldı. Ip sandığım şey meğerse kırbaçmış.

Üzerindeki kıyafetleri yirtmaya başladı, pantalonumu ve tişörtumu yirtiyordu. Ellerim kelepçeli olduğu için yirtmasini engelleyemiyordum. Tek yaptığım kivranip, ağlayarak yalvarmakti.

Korkuyordum, hemde daha önce hiç korkmadigim kadar.

Bir psikopatın beni ellemesine izin veremezdim.

Şuan yalnızca iç çamaşırlarımla kalmıştım.

-Dokunma bana, yalvaririm dokunma !

Elindeki kırbaçı aniden bana vurmaya başladı. Canım yanıyordu. Ama o deli gibi vurmaya devam ediyordu. Kirbacladigi her yer cayır cayır yanıyordu.

Adeta göz yaşlarım arasında boguluyordum. Lütfen yapma dedikçe daha hızlı, daha sert vuruyordu. Sanki acımdan besleniyordu.

Vücudum kıpkırmızı olmuştu. Canım felaket derecede yanıyordu.

Vurmayı kesti ve büyük bir kahkaha patlattı.

Yan tarafımızda duran dolaptan bir kavanoz aldı. İçinde ne olduğunu göremiyordum. Kavanozu açtı, kokladı. Yanıma geldi, kavanozdan eline döktüğü şeyi bacaklarima sürmeye başladı. Kandı bu. Bana kan sürüyordu.

Ve tam bu anda hiç duymak istemediğim bir şey söyledi.

"Sana anneni getirdim"

Ardından bir kahkaha daha patlattı.

-ANNE ..

Kendimi tutamıyordum, hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım.

Ben agladikça o zevk alıyordu adeta..

Aniden bir ses geldi. Melodi gibiydi. Bu benim telefon zil sesimdi. Adam telefona doğru yöneldi.

-Seni merak eden birileri var.

-Bırak telefonumu !

Kim arıyordu acaba ? Telefonu bana doğrulttu.

Arayan Bruce McCall'du.

Eğer arayan Bruce ise bu adam kimdi ?

Işte tam bu anda beni bir korku sarmıştı. Ben en başından beri Bruce den suphelenirken arayanın Bruce olması beni çok şaşırtmıştı. Ama çabuk inanmamam gerekirdi. Belki de Bruce ondan suphelendigimi anlayıp telefonu başka birine arattırmış olabilirdi.

Adam telefonu açtı.

" Anna iyi misin ? Senden haber alamıyorum" dedi bir ses.

Bu ses gerçekten de Bruce' un sesiydi. Ve adam anında telefonu Bruce'un suratına kapattı. Adam:

" Seni çok önemsiyorlar galiba ama bundan sonra onemsemelerine gerek kalmayacak"

GECE AVCISIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin