TELLİ HASEKİ HÜMAŞAH

YENİ KANUN YENİ NİZAM!

KÖSEM SULTAN DAİRESİ

Uzun bir geceydi... Hümaşah için de Valide-i Muazzama Kösem içinde...

Odasına konulan mektupta paşaların mühürlerinin olması onu bu denli şaşırtsa da gece boyu düşünmeden edemedi. Ancak bu gece farklı bir konuyla alakardı.

Ezan sesiyle haremde koşuşturmalar, hareketlenmeler başladı. Kösem Sultan, odasının penceresinden sabah ezanına dek gökyüzündeki yıldızları izlemişti. Kendini ne zaman çaresiz, kimsesiz, yapayalnız hissetse yıldızlarda bulur şifasını. Kapının yavaş yavaş açılmasıyla içeri giren Ferhan Kalfa, ağır aksak valide sultanın yanına sokuldu;

-Hayırlı sabahlarınız olsun hanımım. demeyi ihmal etmedi. Kösem Sultan oturduğu yerden bastonu yardımıyla doğruldu.

-Seninde Ferhan. Sen hele geceden bahset, ne oldu?

Ferhan birileri, onları dinliyormuşcasına etrafını kolaçan etti. Sultanın kulağına yaklaştı.

-Hanımım, hatun pek bir marifetli çıktı. Hünkarımız sabah ezanından az evvel dairesine gönderdi. 

Kösem Sultan'ın yorgun, bitkin gözleri bir anda ışıldadı. Merakla sorgu suale devam etti.

-Halvet olmuş değil mi? 

Ferhan Kalfa: Olmuş olmuş hanımım, Bedire Kalfa bizzati çarşafı bana getirdiler.

Kösem Sultan şükür duası edecek gibi ellerini açtı.

-Sonunda şu yosmadan kurtulup, bir hatun koynuna alabildi padişah kılıklı. 

Ferhan Kalfa bir sorun varmışcasına Kösem Sultan'a yaklaştı.

-Hanımım, Adı batasıcanın hatunun kimliğinden haberi yok. Yoksam başımıza gelecekler malum. Daha evvel yaşadıklarımız...

Kösem Sultan susmasını istercesine elini kaldırdı.

-Bilmez olur muyum o yılanı. Ne Şahinde, Ne Feride ne de Zeliha... Hepsini bir gece de harcadı. Padişah oğluma da yalanla dolanla benim onlardan kurtulmak istediğimi aşılamış. Sonucunu gördük, sürgün kararımız dahi çıktı. Dua edelim Ferhan, kızım Atike desteğini benden esirgemedi de zar zor kurtuldum bu beladan da. Bu yüzden işimizi sağlam kazığa bağlayacağız. Hatunun kimliğini gizli tutacaksın. Halvete peçeli, yüzü kapalı gidecek. En mühimi de onunla birlikte her gece farklı beş cariye has odanın yolundan geçecek. Halvet zamanı, haremde kalfalar nöbet tutacak. Tek bir çıt dahi çıkmayacak. Halvet bitip, kızlar yataklara dağıldığında kalfalar nöbeti bırakacak. Bu haremdeki yeni kanunumdur. Bir cariye bile bu kanunu çiğnemeye cürret ederse nizamı alem için kellesini alıp, haremin önünde üç gün üç gece salladıradurun.

Aklının bir kenarına dönüp duran mektubu da unutmuş değildi. Ferhan'a döndü usulca;

-Mührü mevcut paşalara haberimi iletin. Cuma selamlığından sonra Av Köşkü'nde görüşelim. Bir de ben dinleyeyim paşalarımızın dertlerini, tasalarını öyle değil mi Ferhan?

****

HÜMAŞAH SULTAN DAİRESİ

Yeni nizam, yeni kanun!!!

Hümaşah öfkesinden kuduruyordu. Bir sağa, bir sola odada dört dönüyordu. Kalfası Gülsüm de ağzı burnundaki hanımına bir şey olacak diye ödü kopuyordu.

Hümaşah Sultan: Bulacaksın o hatunu Gülsüm. diyerek simsiyah gözlerini Gülsüm'e dikti. Gözlerinde adeta şimşekler çakıyordu.

Gülsüm Hatun ağır aksak hanımının yanına ilişti.

-Sultanım, yeni nizamı duydunuz. Değil hatunu öğrenmek, haremde gece çıt çıkması bile yasak. Ömrü hayatımda koskoca haremde, bu kadar katı bir kural ne gördüm, ne de duydum sultanım.

Hümaşah, kuş tüylü yastıklarla döşenmiş divana oturdu. 

-Gözünü açık tutacaksın. Haremdeki casuslarımıza bu geceden tezi yok haber sal. O hatunun kim olduğunu öğrenmeden bana rahat, huzur yok. 

Gülsüm Kalfa: Emredersiniz sultanım. diyerek eğildi ve daireden çıktı. 

***

KÖSEM SULTAN DAİRESİ

Kösem Sultan'ın içi rahatlamış olsa da Hümaşah'ın rahat durmayacağını biliyordu. Ancak günlük hayatına bir an evvel geri dönmeliydi. Zira yapması icap eden daha çok işi gücü vardı. 

 Sabah selamlığı için gelen torunları Süleyman ve Ahmet'i birer birer kucakladı. Süleyman Han'ın valideleri Saliha Dilaşub, tam aradığı gelindi. Önüne lokmasını koy yesin, önünden lokmasını çekip al niye aldın diye laf etmesin. Sadakatli, güvenilir, saf kalpli. Ahmet Han'ın valideleri Hatice Muazzez Sultan da sessiz bir hanımdı ancak Dilaşub kadar saf kalpli olduğu söylenemezdi. Turhan'la az kavgaları olmamıştı. İbrahim Han'ın ilk yılları Turhan-Muazzez savaşına sahne olmuştu. Galip taraf, Kösem Valide'nin de gözbebeği olan Turhan Hanım Sultan'dı. Ondaki asalet, bilgi diğer hiçbir hanımda yoktu. Onun yeri ayrıydı. Hele ki veliaht Mehmet Han'ın validesi olması Kösem'e onunla daha yakın ve olumlu ilişkiler kurmaya meylediyordu.

***

HÜMAŞAH SULTAN DAİRESİ

Gülsüm Kalfa içeri hışımla girdi. Hümaşah Sultan'ın önünde eğildi.

-Sultanım, valide sultanın dairesine az evvel Süleyman ve Ahmet Hanlar gittiler. Valideleri de vardı yanlarında.

Hümaşah oturduğu divanda düşünceliydi. Bu sözleri duyunca Gülsüm'e dikkat kesildi. 

-Ne olmuş ki, ne öğrenebildin?

Gülsüm Hatun sinsice gülümsedi. 

-Dünkü plan işe yaradı sultanım. Mektubu okumuş. Valide sultanın paşalarla cumadan sonra görüşme tertip edecek..

Hümaşah bir nebze de olsa sevindi.

-Bu güzel haber Gülsüm. Bizim sahte mektubumuza inanıp, sahte saltanat darbesine ortak olacak demek! Pesss. Bu kadarını da beklemezdim doğrusu.

Gülsüm de kıkır kıkır gülümsedi.

-Daha kim bilir ne hatalara düşecek koca valide.

Hümaşah mağrur bir bakış attı.

-Yeter ki, hünkarımız bunu öğrensin gerisi kafi. İşte o zaman kurtul kurtulabilirsen elimden valide sultan..

3.BÖLÜM SONU

Yeni bölüm için beğeni, yorum ve görüşlerinizi bekliyorum. Hepsi benim için çok değerli...