Ağıtlar bu eve misafir - On iki Ağustos
Yine bir balkondayım, seneler geçmiş üzerinden. Lanetli yaşlarımdayım.
Korktum, yok yaşım, soldu suratım. Pislik içindeyim ben! Nektar tutsa kan ben yine açamam.
O yirmi dakikayı konuşsam intihar ederim. Ağzım bozuk, kalbim çirkin. Her şey bozuk...
En yakınımda ve en uzağımda olan sen, nereden bileceksin ki?
Metrobüs korkumu, kalabalık yerlerden korkumu...
Donmuş bir gölün çatladığı an ve yardım istemek için açılan ağıza dolan su gibi.
Nasıl mı yaşadım bunca zaman? Yaşayamadım ki ben. Her gün ölmek istedim, her gün... Ve hiçbir zaman bu histen kurtulamadım..
Tırnaklarımla kazıdığım toprak, benim kanım. İki ipin ucunu bir araya getiremedim, korktum.
Darmadağın ayak izlerime bakıp bakıp düşünüyorum. Hiçbir atlas kucak açmıyor içimde ki kıtaya.
İçimde koca orman yanıyor benim, ormanın küllerinin kokusu is tutmuş ciğerlerime. Gömmeye toprak bulamazlar beni, benim ilk ölüşüm değil bu.
Göğüs kafesim parçalanmış.
1708
-dea-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ölü bir kadının günlüğü
Short Storyxxx kâğıda içimi döküyorum ve kâğıt içim gibi harabe bir binaya dönüşüyor. xxx dea