Kaan, hiçbir zaman hastaneleri sevmezdi.
Burası onun için kasvetli bir yerdi, sevmediği ama ziyaret etmek zorunda olduğu bir yerdi. Yakın arkadaşının zoruyla geliyordu sadece. Daha doğrusu sürükleniyordu.
"Sen 208'e bak ben 353'e bakıyım." Hürkan ona ne yapacağını söylerken yüzüne yapışmış terli saç tutamlarını kulağının arkasına atmaya çalışıyordu.
"Peki." Kaan ellerini ceplerine attı ve kasvetli, hastaların doldurduğu, küçük hemşire topluluklarının olduğu, koridordan yürümeye başladı.
Gözleri ileriye dönüktü. Hiçbir odaya bakmadı. O yapmadı. Yaparsa canı acırdı.
Kaan gözlerini kapadı ve içini çekti, adımlarında dalgın bir şekilde sallandı, aradığı kapıya geldiği zaman kapıya çarpmadan tam zamanında gözlerini açtı.
Kapının hemen yanında keskin hatlarla yazılan 208 numarasıyla, istediği kapıya geldiğini anladı.
Açmak istiyor muydu?
Hayır.
Ama bunu yapması gerekiyor muydu?
Hayır, ama Hürkan'a bakmadığını söylerse büyük bir yumruk yerdi.
Bu yüzden, evet.Yumruk yaptığı elini havaya kaldırdı ve kapıyı bir kaç kez tıklattı.
Bunu yapması cidden gerekiyor muydu?
Burada biraz saygılı olmak mı gerekiyordu?
Ses gelmedi, ama Kaan yine de kapıyı araladı; sade hastane dekorasyonu bulunan karanlık odada, pencereden gelen soğuk hava ve başında bekleyen bir adam yabancıydı.
Hayır gerçekten istemiyor.
Yine de pencerede havayı vücudunda hisseden adama seslendi. "Hey, umarım rahatsız etmiyorum. Sadece bir doktora bakıp çıkacaktım. İsmi Ömer Arslan. Kendisi psikolok "
Kaan hareketsizce bir süre olduğu yerde kaldı, bacakları onu daha fazla taşımayı reddediyordu. Hastane malıne her dokunduğunda vücudu alev alev yakıyordu.
"Aşağıda." Pencere pervazındaki adam cevapladı. Bir elini pervazdan çekti ve parmağını ileriye doğru uzattı. "Mutlu gözüküyor."
Kaan sese doğru kıpırdadı. Uyuşuk bacakları ileriye adım attı ve devamı yavaşca geldi. Küçük odada bir kaç adımda pencerenin yanına gelmişti.
Kendisinden küçük olan adamın gösterdiği yere bakışlarını çevirdi.Hürkan, Ömer'i ondan önce bulmuş olmalıydı. İkisi bir bankın üzerinde ellerinde sıcak sularıyla sohbet ediyorlardı. İkiside Kaan'ı merak edecek bir eylem yapmıyorlardı.
"Evet," Kaan gözlerini ayırmadan yanıt verdi. "Mutlular. İkisi yakın arkadaş."
"Peki sen?"
"Bende öyleyim."
Kaan'ın mavi bakışları dışardaki çiftten, etrafta bir aşağı bir yukarıya yürüyen insanlarda gezdi.Ben neden buradayım?
Kaan, kişisel alanını işgal eden adamın, çevresinden kendisine uzanan ellerini görebiliyordu.
Geri çekildi ve yukarı baktı.
"Sana soruyorum?" Koyu kahve gözleri, kendi mavi gözlerini yakaladı. "İyi misin?" Gözlerinden daha açık çikolata tonu saçları anlına perçem perçem düşmüş, ne kadar yorgun olduğunu göz önüne sürmüştü.
"İyiyim sadece düşünüyorum." Tek bir nefeste cevapladı.
"Neyi?"
Soru soran. Sadece konuşmak için konuşuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Good Night ✷ Saniyeflix
FanficBir Bromance hikayesidir. Tek bölümlüktür __________ Ne getireceği belli olmayan güzel yarınlara ya da Mert, Fatal familial insomnia hastası ve Kaan Mert'in son zamanlarında yanında oluyor.