Hellööö! (Yaşadığımı göstermeye çalışıyorumdur.)
Biraz (tamam çok fazla) kısa oldu ama idare ediverin.
Hadi okuyun yıkık insan yavruları...
🎉🎉🎉
Serkan iğnelerin olduğu çekmeceye yönelirken gözlerim kocaman açıldı, kolundan tuttuğumda beni nazikçe kolumdan tutup yatağa oturtturdu. Ben o arkasını döner dönmez ayağa kalktığımda çok geçti.
"Bir şeyler olduğunu biliyordum. Evet Eda seni dinliyorum?"
Karşımda gömme dolaba yaslanmış elinde iğneleri sallayan yakasının ilk dört düğmesi açılmış, saçları dağınık bir Serkan karşısında yutkundum.
Buyrun cenaze namazına...
"Size ne? Pardon da siz niye bana bu kadar takıksınız bana?"
Suçunu kabullenip mahcup olmak ❌
Zeytinyağı gibi üste çıkmak ✅
"Eda anlatır mısın artık? Bak seni yargılamamdan korkuyorsan-"
"Çok mu bilmek istiyorsun? Aslında bu sabah doğru tahmin ettin biliyor musun? Evet ailem beni hiç sevmedi, sığıntı gibi 19 yıl yaşadım ben orada. Bilince ne oldu, başın göğe erdi mi?"
Başımı ellerimi alıp yatağa oturduğumda şakaklarımı ovalıyordum. Yanımda bir çöküntü hissedince umursamadım.
"Bana anlatabilirsin?"
"Niye sen kimsin ki?"
"Önemli olan kim olduğum değil senin neyin olduğum."
Kalbim koşar gibi atmaya başlayınca yutkunup başımı başka yere çevirdim. Bir söz bana bunları yapmamalıydı.
"Anlatacağımı anlattım ben. Başka bir şey yok."
Umutsuzca başını sallayıp konuşmaya başladı.
"Pekala, seni zorlamayacağım. Ben bu iğneleri teste götüreyim o zaman."
İğneleri aldığı gibi dışarı çıkarken gözlerim kocaman açıldı. Hızlıca kapıya yöneldim, kapı yarı açıktı ve çıkacaktı. Elimle kapıyı kapatıp Doktorcuğumu kapı ile kendim arasına almış oluverdim.
"Gitme." diye fısıldadım.
"Neden?"
Sorgular gibi beni incelerken sertçe yutkundum, verecek bir cevabım yoktu.
"Eğer içinde ne olduğunu merak ediyorsan ben söylerim."
İğneleri havaya kaldırıp salladı. "İçinde ne var?"
Söyleyemezdim, güvenebileceğim bir insan değildi. Kafamda senaryolar üretmeye başlarken cevap vermedim. Belime gelen baskıyla gözlerimi büyütüp düşüncelerimden arındım. Serkan çevik bir hareketle ikimizin yerlerini değiştirip beni kapıyla arasına alırken ne yapacağımı şaşırdım. Bu yakınlık başımı döndürüyordu. 'Sen birde yataktayken gör'
"Söyleyecek misin, söyleteyim mi?"
Dudaklarım hafifçe kıvrıldı, ne yapacağımı çok iyi biliyordum.
Dudaklarım, dudaklarına uzanırken Serkan beni itmedi, geri çekilmedi. Ve onu öptüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Doktorum | Edser
RomancePsikolog bir adam , geçmişin izlerinden kurtulamayan ; gülüşü solmuş bir kadın... Çalmayın, çalarsanız sizi 'cıs' ederim.