Herkese yeniden merhaba. 2 gün sonra Paris'e gidiyorum demiştim. Evet bavulumu çoktan topladım, fransızca kitaplarımı da çantamın içine koydum. Mp3'üm ve kulaklığımdan bahsetmiyorum bile...Herşey çoktan hazırlandı. Şuan havaalanında bekliyorum. 1 saat gibi erken geldim. Tam o sırada size bahsetmediğim arkadaşımla konuşmuştum. Onunla beraber gidecektik. O da hazırlanmış ve havaalanında bekliyordu. Karşılaştık ve sarıldık. Beraber sohbet ettik, birşeyler atıştırdık. Ve uçağa binme vakti geldi. İkimzi de çok heyecanlıydık. Sakin gibi dursak da aslında gerçekler öyle değildir :)
Paris uçağında giderken fırsatı hiç kaçırmayız, yine birşeyler atıştırdık :) Bu arada arkadaşımın ismi Selin. 12 senedir çok yakın arkadaşız. İkimiz aynı koltukta oturuyorduk ve yanımızdaki koltuğa bir kız oturdu. Daha sonra fenalaşır gibi oldu, sanırım başı ağrıdı. Biz de yardımcı olduk ona... Yüzü Türk'e benziyordu ama Fransız imiş.Türkçe biliyormuş. Duyunca hem şok olduk hem de mutlu olduk. Çünkü Parisliler'i çok tanımak istiyorduk ve çok sevindik. O gün bol bol sohbet ettik. Kız bizi neşeli bulunca tüm derdini döktü. Biz de ona yardımcı olduk. Bizim sayemizde başının ağrısını geçtiğini söyledi. Ve bizi çok sevdiğini ve bırakmayacağını söyledi. Sosyal hesaplarımızı ve hatta numaralarımızı bile aldı. Çok candan ve esprili bir kızdı. Biz de onu çok sevdik. Ve o uzunca sohbetten ve zamandan sonra uçaktan inmeye hazırlandık, üçümüz beraber indik vaktin nasıl geçtiğini anlamadan...
Paris'e ilk adımımızı attık, evet hala hayal gibi bizim için, çünkü böyle bir fırsatımız yoktu daha önce. En güzeli de 18 olmamıza rağmen bu yaşta gelebilmemiz, yani ayaklarımızın üzerinde erken yaşlarda durabilmemiz.... Neyse, sonra...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PARİS
Teen FictionParis bana hayallerimi hatırlatıyor. Eğer Paris'e gidip kitap yazmadan dönersem, işte bu sefer bir kez daha ölmüş olurum. Ölmek bu şehre yakışmıyor. Sevginin şehrini söyle bana : '' Paris, ölümsüz şehir '' TR ...