~♣1♣~

178 6 5
                                    

Temmuz ayının başlarına doğru okul gezisine gideceğiz. Şimdi ise okulların kapanmasına 1 hafta kaldığı için okula gitmiyoruz. "Nehir ne yapıyon Nehir?" görünüşe bakılırsa Derin sıkılmıştı, aslında benim de ondan farklı yanım yoktu. Odamda ikimizin elinde de telefon oturuyoruz. Aslında alışverişe çıksak fena olmazdı en azından sıkıntımız bir nebze olsun azalırdı. "Derin alışverişe çıkalım mı hem sıkılmamış oluruz. Zaten karne günü giyecek kıyafet de almadık." gözlerinin içine yalvararak baktım. Kabul edeceğini biliyordum ama genede öyle baktım. Derin bana cevap vermeden dimdirek dolabımın önüne geçti. Bedenlerimiz hemen hemen aynı olduğu için birbirimize geldiğimizde fazla kıyafet yanımıza almayız. Kombin konusunda Derin benden daha iyi olduğu için benim kombinimi de Derin yaptı. Kendisi pudra kısa bir etek ile beyaz sıfır kol tişört giydi. Daha güzel gözükmesi için de tişörtü eteğinin içine doldurup kalın bir kemer taktı. Bana ise açık mavi kot şort ile sarı fosforlu salaş bir tişört verdi. Biraz eyeliner sürüp saçımı açık bıraktım. Derin'e baktığımda o da saçını at kuyruğu yapmıştı. Merdivenlerden inerken annemle seslendim "Anne biz alışverişe gidiyoruz hem karne günü içinde birşeyler bakalım dedik."

"Yemek yeseydiniz yavrum öyle giderdiniz." annemin yanına gidip ellerinden öptüm

"Annem canım annem sen yorma o güzel ellerini biz oraya gidince yeriz merak etme." annemin yanağını sulu öptükten sonra evden çıktık.

~•~•~

Alışveriş merkezine girdiğimizde Derin ilk olarak abiye elbise satan mağazaya girdi. "Derin ne işimiz var abiye dükkânında" saçma bir soru sormuşum gibi baktı bana. Ne yani saçma bir sorumu gerçekten ?? Derin bir tane abiye elbise alıp deneme kabinlerine doğru yol aldı. Hadi ama gerçekten mii?? Derin alışveriş yapmayı çok seven biridir. Bu yüzden AVM'de bütün mağazalara girer ve en az bir kıyafet denemeden çıkmaz. Beni düşüncelerimden ayıran Derin'in sesi oldu "Sence nasıl oldu? "

"Vaayyy ne kadar güzel olmuşsunuz hanımefendi tanışalım mı? "

"Gerçekten güzel olmuş muyum?" Allah'ım birde soruyor yaa. Üstündeki abiye turkuaz renginde sade kısa bir elbiseydi ve sanki tam onun için tasarlanmıştı elbise. Üstüne cuk oturmuştu. "Yaa çok güzel oldun gerçekten hadi alacaksan al yoksa çıkart da çıkalım bu mağazadan " fazla abiye sevmedigim için mağazalarını da sevmezdim. "Hayır olmaz sende bir tane elbise deniyeceksin yoksa şuradan şuraya gitmem". Ayy inadı tuttu şimdi giymezsem harbi çıkmaz bu mağazadan. Elime bir tane elbise kaptığım gibi kabinlerden birine gidiyordum ki üstünü iki dakikada değiştirmiş olan Duru girmemi engelledi. "Cık cık cık olmaz bu bir kere dene ama güzel bir elbise dene" deyip elimdeki elbiseyi aldı ve elbiselerin yanına gitti. İki dakika sonra başka bir elbise ile yanıma geldi "Al bunu dene eminim sana çok yakışacak" elbiseyi elinden alıp kabine girdim. Kalbinden çıktığımda Derin'i aradım. Elbiselerin arasında onu görünce seslendim ama müzikten ve kısık sesle seslendiğim için duymadı. Biraz daha sesli bir şekilde 'DERİN' diye bağırınca herkes bana baktı erkeklerde dahil. Derin yanıma gelirken hala herkes bana bakıyordu. Nedir sizin adınızda mı Derin hepiniz ne baktınız ya. "Eee nasıl olmuşum?" Duru'dan cevap beklerken Duru'nun arkasındaki iki gençten biri cevap verdi "Fıstık gibi olmuşsun"
"Laaan sen kime fıstık diyorsun hödük ağzını topla yoksa ağzımı bozarım, gerizekalı ya" Derin'in cevabını almadan kabine girip üstümü değiştim. "Almayacak mısın elbiseyi Nehir bence çok yakışmıştı sana"

"Bence de almalısın fıstık "

" Fıstığına başları senin. Fıstık gibi ayıklarım oğlum seni." sonra ses tonumu normale döndürüp "yok Derin almayacağım ben bu elbiseyi hadi çıkalım artık burdan" Derin de kafa salladıktan sonra mağazadan çıkıp yemek bölümüne doğru ilerledik.

♥İlk ve Sonumsun♥Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin