İSTEMSİ

Yakışıklı Çocuk.

''Söyle'' Ne söyleyecek acaba..?

''Ya sana nasıl söylesem bilmiyorum. Bunu sana söylersem benden uzaklaşırsın, hatta yüzümü bile görmek istemeyebilirsin.'' Ben senin yüzünü görmeden yaşayamam ki...

''Ya söyle. zaten sana sinirliyim. Çabuk söylemezsen direkt eve giderim.''

''Tamam. Hazır ol. Şeyy nasıl söylesem bilmiyorum ama... Şeyy... Ben..'' Seni seviyorum derse şuracıkta bayılır giderim valla.

''Hadi ama.''

''Benim babam bir mafyaydı ölmeden önce. Büyük bir şirketi vardı. O şirket mecburen bana kaldı. Ha bide benim bi kuzenim var adı Poyraz. O da şirketin başına geçmek istiyo. Şimdi soracaksın sende mi mafyasın diye..? Evet bende bir mafyayım.'' 

''Nee.. Biz bir mafyayla aynı evde mi kalıyormuşuz..?'' Tam gidecekken kolumu tuttu. Bir anda beni öpmeye başladı. Sonrada 

''Şunu söylemeyi unuttum. Seni Seviyorum.''

ben dona kalmıştım. Hiçbişey söylemeden daha doğrusu söyleyemeden eve gittim koşa koşa. Odamın kapısını da kilitledim ki Enes gelemesin. Direkt Ezgiyi aradım. 2 3 çalışta açtı.

''Alo''

''Aloyu maloyu bırak Ezgi. Ağlıyo musun sen.?''

''Konum atıyorum gelirsin. konuşmamız lazım.''

''Tamam çabuk at.'' Ben sözümü bitirmeden kapatmıştı. Bu işte kesin bişey var. 

                          YARIM SAAT SONRA...

''Ezgi iyimisin.?''

'' Değilim. Bilmediğin şeyler var..''

''Anlat lan o zaman.'' Kızınca bazen kırıcı olabilirim bunu en iyi Ezgi bilir.

''Ya bak şimdi. Hani biz sinemaya gittik ya. Kapının önünde bi kızla karşılaştık. Geldi Berkenin dudağına yapıştı. '' Oha falan oldum.

''Ee sonra..?''

''Sonra ben bi bahane bulup uzaklaştım ordan. Sonra da Berke 3 4 kere aradı açmadım. 9 10 tane mesaj attı cevap vermedim.''

''İyi yapmışsın. Hem birlikte sinemaya gidiyosunuz hem de başka bi kızla mı öpüşüyo.? Neyse benim de sana anlatacaklarım var. Çoktan da çok önemli.''

''Anlat dinliyorum.''

''Hani Enes varya.. Babası mafyaymış. Sonra babadan kalma Enes de mafyaymış. Sonra ben tam banktan kalkmış gidiyodum ki.. Kolumu tuttu ve dediki. ''Bişey söylemeyi unuttum.. Seni Seviyorum..'' dedi. Ve ne yaptı bil..?''

''Ne yaptı ya anlatsanaa..!''

''Öptü.. Yanaktan değil. Dudaktan öptü.''

''Neeee... :O.''

''İşte öyle..'' 

''Vay be.. Şu anda kendi üzüntümü unuttum lan.''

                2 GÜN SONRA (OKULDA)

Herkez yeni bi çocuk gelmiş çok yakışıklıymış diyodu. Ve bizim sınıfa gelmiş. ... Her neyse... Ben dünkü yaşananlardan sonra boş bi sıraya oturmayı planlıyodum ama Enes gelmemişti... Kağı sesi duyuldu. Ve o çocuk geldi.. Waooow dedikleri kadar varmış. Hocayı tınlamadan boş biyer aradı. Vee bilin bakalım nereye oturdu.? Beniiim yanıımaa... 

''Selam'' dedi. Senin selam diyişini yerim lağğn ben.

''Selam'' Demekle yetindim. Sınıftaki herkezin gözü benim üzerimdeydi. Sonunda tenefüs zili çalmıştı. Kimseyle gezemezdim çünkü Ezgi 1 haftalığına Şehir dışına gitmişti. ONdan ayrılmak çok kötüydü. 

Ben bankta oturuyordum. Birden yanıma o yakışıklı çocuk oturdu.

''Sen böyle her boş bulduğun yere oturur musun.?'' Diye sordum. malım ben malım ben niye sorarsın ki böyle bişeyi.?

''Giderdim ama yüzünden belli gitmemi istemiyosun..'' Ukala diye fısıldadım.

''Bu arada benim adım Poyraz seninki.?'' Poyraz?? Şu Enesin kuzeni Poyraz.

''Bende Hazal.'' 

''Eee öyle boş boş mu duracağız.? Enesin kuzeni olduğumu anladın sanırım.'' Lan bu çocuk düşüncelerimi mi okuyo..?

''Tahmin etmiştim. Bişey sorucam''

''Sor bakalım Küçük Hanım.'' Küçük Hanım??

''Enes senden niye bu kadar nefret ediyo.?''

''Çünkü, Bi aralar Enesin Damla diye bi sevgilisi vardı. Enes Damlayı çok seviyodu ama Damla beni seviyodu..''

Devamı birdahaki Bölümde.. =))