Koşulsuz(Dramione Fanfiction)

Kavga

“Lanet olası kadın!Kitaplara bakarak Karanlık Sanatlar hakkında hangi haltı öğrenebiliriz!”

Bütün Slytherin kızlar yatakhanesinde Pansy Parkinson’ın sesi duyuluyordu.Birkaç Slytherin’li kız ona haklı olduğunu söyleyip duruyordu.Diğerleri ise kulaklarının sağır olmaması için ona çenesini kapatmasını söylüyordu.

“Bu kadın S.B.D’lerde ne halt ediceğimizi sanıyor?Üstelik onca şey olmuşken Dumbledore nasıl o ahmak kadının okula gelmesine izin verir!”diğer kızlarda ona onaylayan bakışlar attılar.

Pansy tekrar ağzını açtığında içeri Blaise ve onlardan bir yaş büyük olan sevgilisi içeri girdi.

“Merak ediyorum Pansy,daha ne kadar yüksek sesle konuşabilirsin acaba,sesin ortak salondan beri duyuluyor”dedi ukalaca bir şekilde Blaise.

Pansy ona “Kes sesini!” diye cevap verdi.

Blaise alaycı bir şekilde “Bulanıkların dostu Parkinson biraz sinirlendi anlaşılan.Birisi Draco’yu çağırsın belki Pansy’yi öperse çenesini kapatır”dedi.En az Blaise kadar ukala ve ahmak olan kız arkadaşı Amelie kıkırdamaya başladı.Pansy’nin gözlerinden alev fışkırıyordu.

*

Draco kızlar yatakhanesinden gelen seslerle –tıpkı diğerleri gibi- yatağından fırladı. Slytherin’li birkaç kız erkekler kızlar yatakhanesine girerken merdivende kaymasın diye kapının önünde duruyordu.Draco seslerin geldiği yere doğru koşmaya başladı.Uzun zamandır kızların düellolarını görmüyordu ne de olsa.

Odaya girdiğinde gördüğü manzara karşısında tam anlamıyla dondu.Pansy Amelie’nin suratına tokat atıyordu daha sonra sersemletiyordu.Daha sonra Blaise’i asasızlaştırıp ona yumruğunu geçiriyordu.Draco şaşkın bakışlarla ona bakmaya devam ediyordu.Pansy ise yerden kalktı Blaise’in asasının olduğu yere gidip asasını…kırdı.Belki ten renginden dolayı Pansy’nin yumruğuyla moraran Blaise’in gözü farkedilmezdi.Fakat asası…evet Pansy’nin başı büyük derde girecekti.Bir tane kızın kulağına eğilip Profesör Snape’i  çağırmasını söyledi.Kız odadan koşarak ayrıldı.Draco,Blaise ve Pany’i ayırmanın anlamsız olduğunu biliyordu.Öfkesini atması lazımdı sonuçta Pansy’nin.Fakat neden kavga ettiklerini öğrenmek için içi içini kemiriyordu.

**

“Bay Zabini,Bayan Parkinson’ın size neden saldırdğını öğrenebilir miyim acaba?” dedi her zamanki soğukluğuyla Snape.

“Bunu neden ona sormuyorsunuz?” dedi ukalalıkla Blaise.

“Size açıklıyım Profesör,Blaise Zabini’yi tam bir pislik olduğu için patakladım.”dedi Pansy soğuk kanlılıkla.Haklıydı sonuçta,Blaise Zabini bir pislikti.

“Bu aptal kelime oyunlarının ve ukalalıkların size ne kadar eğlenceli ve komik geldiğini anlayabiliyorum Bayan Parkinson ve Bay Zabini,fakat ikinizden biri durumu derhal açıklamazsa soluğu Profesör Umbridge’in odasıda alırsınız.

Evet,Snape anahtar kelimeyi söylemişti. Blöf yaptığı her halinden belliydi gerçi.

***

Snape onların önünden yürüyordu.Umbridge’in kapısında durdular.Snape bir şeyler söyledikten sonra içeriden oldukça soğuk görünen Harry Potter çıktı.

“Bay Zabini lütfen içeri geçin,Bayan Parkinson’ın Bay Potter ile beklemesinde bir sakınca yok” dedi içeriden uyuz sesiyle Umbridge.

Pansy Harry’nin elinin kanadığını gördü.

“O lanet kadın eline ne yaptı!” deid Pansy sessizce ama sinirli bir şekilde.

“Elimde bir şey yok” diye cevap verdi Harry.

“Bana anlatabilirsin,bütün Slytherin’ler o ahmağı seviyor diye bir kural yok”

“Pekala” dedi Harry tereddütle.”Umbridege’in dersinde Voldemort’un döndüğünü söyledim sonucunda cezaya kaldım.Benden kendi tüy kalemiyle “yalan söylememeliyim” yazmamı istedi-“

“Ve tüy kalemde derine yazdı.Evet biliyorum babam da aynısını bana yapardı.5 yaşındayken” diye Harry’nin sözünü kesti Pansy.

Harry Voldemort dediğinde neden Pansy’nin o aşırı tepkilerden birini vermediğini merak etti.Daha sonra Pansy ile uzun zamandır kavga etmediğini ve şuan normal bir şekilde konuştuğunu farketmişti.

“Evet Potter bir Gryffindor’lu ile kavga etmeden konuşabiliyorum”dedi sevecen bir ses tonuyla Pansy.Harry’nin aklını okumuştu.

“Peki…sen,sen neden ceza alıcaksın?”diye sordu Harry çekiniyormuş gibi.

“Blaise ile kavga ettik”dedi Pansy sakince.“Sadece bu mu?”Harry duraksadı”Sadece bunun için mi ceza alıcaksın?”.

“Eh…kavgada biraz aşırıya kaçtım.Onu muggle tarzında pataklayıp asasını falan kırdım.” Pansy bunu aşırı normal söylemişti.Sanki birilerini dövemeye alışık gibi.Bu Harry’e kuzeni Dudley’i hatırlattı.Usta bir kabadayı ve usta bir korkaktı.

Harry işi şakaya vurmaya çalışarak “Ah iyi o zaman sadece asa falan kırıp pataklamışsın Blaise’i bir şey yokmuş” dedi.Bu söylediğine ikiside güldü ve ortada tuhaf bir sessizlik oluştu.

Pansy biraz daha ciddileşerek “O akşam olanlar…sana inanıyorum Harry.Gelecek Postası ve diğerleri ne derse desin”dedi.Harry oldukça şaşırmıştı.Pansy’nin Çok Özlü İksir bedenindeki başka biri olabileceğini bile düşünmeye başladı.

Harry tam ağzını açıp bir şey söyleyecekken içeriden bağırışma sesleri geldi.Umbridge’in odasının kapısını açtılar.

Snape’in Blaise’i azarladığını –yada haşladığını- farkettiler.Snape onları başından atmak istercesine kapıdan içeri girdiklerinde “Bayan Parkinson Cumartesi günü cezalısınız öğleden sonra odama gelin”dedi.Pansy, canı sıkkın bir şekilde odadan çıkmak üzereyken “Bay Potter,lütfen Weasley’e cezasının Bayan Parkinson gibi Cumartesi günü öğleden sonra odama gelmesini söyleyin” Harry tamam anlamından başını sağlayıp dışarı çıktılar.

Pansy içinden”Harika!” diye geçirdi.Şimdi hem bir Hogsmeade gezisi gitmişti hemde Snape’in odasında Ron ile yalnız kalıcaklardı.

Merhaba:)Bu bölümü ara bölüm tarzında bir şey yaptım ve Harry'ye de değindim biraz.Pansy'ye de dikkat çekmek istedim aslında.Açıkçası bölüm içime sinmedi ama umarım beğenirsiniz:)