"Geceye kadar sürecek şiddetli yağışta dikkatli olmanızı, bizi dinlediğiniz için de teşekkür ederiz. Sırada ki şarkı ise hala bir şeyler arayanlar için geliyor."
Sıkışık trafiğin azalmasıyla arabalar yavaştan ilerlemeye başladı. Radyoda çalan şarkı ile genç adam sözleri mırıldanıyordu.
Ülkenin bu ayları aralıksız devam eden yağışlarıyla sıkışık olan trafik ilerlemesi daha da zor oluyordu. Arabası kaza yapan bir aracın yanından geçerken gözlerini kısa süreliğine yağmurda kalan insanlara kaydı.
Eve dönüş yolu boyunca radyo da ki şarkıyı dinlemiş, yorgunluğunu biraz olsun atmıştı."Merhaba,"
"Hoş geldiniz, nasılsınız?"
Radyo sunucusunun sorusuyla karşıda ki kişi kısa süre durakladı.
"ah.. İyiyim, siz?"
"teşekkürler, hangi şarkıyı istersiniz?"
" LP- lost on you"
" oh.. Bu var mı bir bakmalıyım. Bekleteceğim."
"Sorun değil."
Bir süre arkada çalan piyano sesi duyuldu. Genç adam bir başka kırmızı ışığa takıldığında sunucu konuştu.
"Buldum. Kime armağan etmek istiyorsunuz?"
Duyulan tek şey derin bir nefes alışıydı. Az önceye göre boğuk çıkan sesiyle konuştu dinleyici.
" Uzun zaman önce tanıştığım, ama haber bile vermeden giden o kişi için."
"ah.. Bu kişinin ismini verebilir misiniz? Belki bizi dinliyorsa sizinle iletişime geçer."
Kısa süreliğine sessizlik oluştu.Karşıda ki kişi daha sonra cevap vermeden telefonu kapattı. Olayın şokuyla sessiz kalan sunucu az önce ki kişinin kaba hareketine rağmen istediği şarkıyı çaldı.
***
Neden en üst daireyi kiralamıştım ki? Genç adam elektrik kesintisi yüzünden çalışmayan asansörden uzaklaştı. Merdivenleri çıkmaya başladığında, dışarıda şiddetini arttıran yağmurla başını karşısında ki küçük pencerelere çevirdi.
Karanlık gökyüzünü aydınlatan şimşekle omuzları çöktü. Hemen eve girmeli ve bu güzel manzara da biraz vakit geçirmeliydi. Adımlarını hızlandırdı. İkişer ikişer tırmandı merdivenlere. En son ne zaman bir şeyler için heyecanlı olmuştu? Ah, bunu hatırlaması çok zordu.
Daire kapısının önüne geldiğinde cebinden çıkardığı anahtarla kapıyı açıtı. İçeriye doğru düşen zarfla atacağı adımı geriye attı. Yerde ki kağıdı eline alıp içeriye geçti.
Bu zarfda neydi? Üzerinde gönderenin adını aradı. Zarfın arkasında gördüğü çiçek puluyla kaşları çatıldı. Üstünde ki ceketi çıkarıp astı. Odasına girip üstünü çıkardığı gibi geri döndü. Hala elinde ki zarfı açmamıştı.
Büyük salona geçip perdeleri açtı. Sırtını açık camlara dönerek oturdu koltuğa. Yorulmuştu. Beli çok ağrıyordu, gözlerini kapatıp cama çarpan yağmur damlalarını dinledi. Bahsettiği huzur işte buydu. Başı arkaya doğru düşerken elleri uzun siyah saçları arasına girdi.
Nemli saçların arasından kayarak ilerleyen elleri başına hafifçe masaj yapmaya başladı. Çıplak üstünü koltuğa iyice yerleştirip kucağında ki zarfın kenarını yırtıp, içinde ki katlanmış kağıdı hızla açtı. Daktilo ile yazılmış yazıyla duraksadı. Bir yanlışlık vardı. Bu mektup kendisine gelmiş olamazdı değil mi? Zarfı tekrar eline aldı. Üzerinde yazan adres kendi dairesiydi. Yani yanlış değildi.
"Selam Bayım.
Ah.. Adınla hitap etmek isterdim fakat yanlış anlaşılmaktan korkuyorum . Neyse, uzun zaman oldu Bayım. 10 yıl... Né kadar zor geçti benim açımdan bilmezsiniz. Sizi bulduğum da o kadar çok mutlu oldum ki, size hala buradayım demek istiyorum. Ne kadar bana güvenmeseniz de. Üzgünüm bu ilk mektubum ve geri cevap alamamaktan korkuyorum. Bu nedenle kısa keseceğim.
Sevgilerimle... "
***
17 temmuz 2021
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Letters from a foreigner - hyunlix -
Short Story"Çok uzun zaman oldu Bayım." *** Not: bu hikayenin bir sonu asla olmayacaktır. Sadece hyunlix çifti yer alacaktır.