chocolate pudding ✓

12

where's my love by syml

*

"eğer kanarsan ben de
aynı şekilde kanarım"

*

Jimin kişisinden beş yeni mesaj*

Jimin
Taehyung
Jongho geri dönmüş
Dikkatli ol lütfen
Sana geleceğine eminiz
Sakın ona hazırlıksız yakalanma

•

Saçlarımı karıştırarak mutfağa girdim. Annem ve babam kahvaltı için teyzeme gitmişlerdi. Bunu fırsat bilip herkesi yanıma çağırmıştım. Birkaç gündür hasta gibi olduğumdan evden çıkamıyordum. Bileğimdeki tokayla saçlarımı bağladım ve buzdolabını açtm.

Jungkook ve ailesiyle yemeğe çıkmamızın üzerinden beş gün geçmişti. Günümün sorunsuz biteceğini düşünürken garsona yumruk atarak ortalığı karıştırmıştı. İyi yanından bakarsak babam onunla gurur duymuştu çünkü garson belime dokunmuştu. Yine de kaba kuvvet hoş değildi.

Elimdeki sargıyı çıkartmıştım. Kremi de düzenli olarak kullandığım için çabuk iyileşiyordu. Bay Jeon yeniden sınava girebileceğimi söylemişti. Buna çok sevinmiştim cidden. Çünkü ufacık bir hatam yüzünden sıfır almak istemiyordum.

Elimdeki salatalığı soyarken yorgunlukla esnedim. Sabah Jimin'den aldığım mesajlar aklımdaydı. Fazla düşünmemeye çalışıyordum. Aylar sonra ilk defa birisine onun hakkında bir şeylerden bahsetmişken aniden buraya gelmesini haberini almak biraz korkutucuydu. Yine de benimle bir alakasının kalmadığını düşünüyordum. Onu haftalarca polislerle uğraştırmış bir insanın yanına dönmezdi değil mi? Dönerse aynılarını tekrar yaşatırdım ona. Beni korkutmayı bir türlü beceremiyordu aptal Jongho.

Aynı anda tost, sosis kızartması ve yumurta pişirirken kapı çaldı. Koşarak mutfaktan çıktım. Bugün okul olmadığı için mutluydum. Çünkü erken kalkmak tam bir işkenceydi. Yaşasın öğle yemeği yerine yapılan kahvaltılar.

Kapıyı açtığım an üzerime eğilen beden beni korkuttu ama belimi tutarak beni kendine yapıştırdığı için geri çekilemedim. Jungkook'tu, parfümünden anlamıştım ama neden feromonlarını alamıyordum?

"İlaç falan mı içtin sen?"

Çeneme ve boynuma öpücükler kondurarak içeri girmemizi sağladı ve ayağıyla kapıyı kapattı. "Kuzenimle tartıştık. Çok sinirlenince herkesin canını yaktım biraz. Feromonlarım için bastırıcı içiyorum." Kaşlarımı çatarak yüzünü inceledim. Yorgun da görünüyordu. Sadece iki gün görüşmemiştik.

Mutfağa yönelip sosislerin altını kapattım. Ardından tostları tabağa alıp yenilerini yerleştirdim makineye. Bu sırada bir sandalyeye oturan Jungkook elini çenesinin altına yerleştirip beni izledi. "Haksızlık ama... Feromonların olmazsa beni sakinleştiremezsin."

"O zaman yeni sakinleştirme yolları buluruz."

Kızarttığım patateslerden birini ağzıma attım. Hem çay demlemiştim hem de içmek isteyen olur diye kahve hazırlamıştım. Elimdeki kupayı kaldırıp ona gösterdiğimde kafasını onaylar anlamda salladı. Hızla kahve doldurdum ve önüne koydum. Birkaç dakika geçmeden zil çaldı.