özel bölüm

15.4K 1.1K 803
                                    

"Pasta da yer miyiz?"

"Yeriz tabii ki."

"O zaman içinde çilek olsun ama dışı çikolatalı olsun."

Kafasını sallayarak beni onaylarken alnımı öptü ve belimdeki tutuşunu sıkılaştırdı. Bugün ikinci doktor randevumuz için dışarı çıkmıştık. Gittiğimiz ilk seferde minik bebeğimizin kalp atışlarını dinlemiş, henüz ne olduğu belli olmayan bir ultrason görüntüsü almıştık elimize. Kendimi çok mutlu hissediyordum.

Kimilerine göre küçük bir yaşta olsam da her zaman eğer bir ebeveyn olacaksam bunun genç yaştayken olmasını istemiştim. Halimden şikayetçi değildim. Jungkook okula gitmemi istemiyordu ama ben bazı günler gidiyordum, o zamanlar da o şirkete gitmeyip yanımda oluyordu ya da arkadaşlarım beni hiç yalnız bırakmıyordu. Bu konuda Bay ve Bayan Jeon'un da yardımı çoktu. Annem ve babamın eksikliğini bana hiç hissettirmiyorlardı.

Annem artık tamamen bu şehirde çalışmak istediğini ancak bunun için dört ay daha durumun böyle kalmadı gerektiğini söylemişti. Ona sorun olmadığını defalarca kez söylemiştim. Bazen çok özlediğim için üzgün hissetsem de alışmıştım. Babam hiçbir zaman tamamen bu şehirde çalışamayacaktı. O çok önemli bir komutandı. Bunu da sorun etmiyordum. Nerede olursa olsun beni en iyi şekilde desteklediğini biliyordum.

"Ağrın olursa bana söyle, tamam mı?" Dudaklarıma temas eden dudaklarının ardından kafamı onaylar anlamda salladım. Doktorumun odasının önünde duruyorduk. Birazdan sıra bize gelecekti. Çok heyecanlı olduğum için Jungkook'un elini sıkı sıkı tutuyordum.

O da kalbimin nasıl çarptığını duyuyormuş gibi beni sakinleştirmeye çalışıyordu. Bir şey olmadığına emindim, gelişimi iyi miydi bilmiyordum ama biraz kilo almıştım. Doktor bunun olacağını söylemişti. Kilo almam bebek açısından iyiydi. Hâlâ mide bulantım vardı ancak iştahım da aynı orandaydı.

"Kim Taehyung, Jeon Jungkook, doktor sizi bekliyor."

Sekreter betaya gülümseyerek sevgilimle beraber ayağa kalktım. Elimi tutmayı sürdürüyordu. Beraber doktorun odasına girdiğimizde ilk iş duvara asılı olan bebek gelişim tablosuna kaydı bakışlarım.

Üçüncü aydaydık biz.

"Hoş geldiniz. Görüşmeyeli nasılsın Taehyung? Alıştın mı artık ona?"

Beni eliyle sedyeye davet ettiğinde dikkatlice oturdum. Bir yandan da "Evet." demiştim kısaca. "Daha iyiyim. İki kilo almışım. Çok değil mi?"

Ultrason cihazıyla uğraşırken bakışlarını bana çeviren doktorum "Kesinlikle değil." dedi yumuşak sesiyle. Hep beni rahatlatmaya çalışıyordu. Henüz genç olduğumu ve çoğu kişi gibi özellikle ilk hamilelikte aşırı stres yapabileceğimi çok iyi biliyordu. "Bu iyi bir şey. Tabii diyetine uyup sağlıklı beslenmen gerekiyor ki aldığın kilo bebeğine yararlı olsun. Düzenli besleniyorsun, değil mi?"

Soruyu bana sormasına rağmen bakışları yanımda duran Jungkook'a kaydı. Sedyeye uzanırken kıkırdadım.

Aslında abur cuburu çok az tüketmeliydim. Onun yerine meyve veya yemişlerden yemem gerekiyordu ama Jungkook bana kıyamıyordu. Bir keresinde tüm gün puding yemek için ağladığımı hatırlıyordum. Sonra Jungkook gelip beni okuldan almış ve bulduğu ilk kafede bana üç kase puding yedirmişti. Eve dönünce kusmuş olsam bile harika bir şekilde tatmin olmuştum.

"Biliyorsunuz çok fazla aşeriyor ve eskiden de tatlıya aşık bir insandı. Reddedemiyorum."

Doktor gülümseyerek ikimize baktı. Bu kadını çok seviyordum. Muhtemelen annem yaşlarında, baskın bir alfaydı. Geldiğim ilk gün feromonlarını hissedince çok fena midem bulanmıştı. Jungkook sayesinde odaya girebilmiştim.

chocolate pudding ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin