"Marvolo bilmiyorum...""Hadi ama darc... İkimizde bir tatili hak ediyoruz, özellikle de sen. Onlarca Tanrıyla savaştın bilmem farkında mısın?"
Derin bir nefes aldım ve kahvaltı masasının diğer ucundaki Tom'a baktım
.
"Pekala ama bugün halletmem gereken şeyler var, onun dışında bir haftalık minik bir kaçamak yapabiliriz belki..."
Zaferle gülümsedi ve yemeğine geri döndü. Onu kırmakta cidden çok zorlanıyordum, Onun benim tek zaafım olması hiç hoşuma gitmese de yinede bundan şikayetçi değildim. Buna ben izin vermiştim, göz göre göre yaptığım bir şeyden şikayet edecek değildim.
Kahvaltıma geri dönerken aklımda her şeyin ne kadar hızlı ama aynı zamanda yavaş geçtiği vardı.Tanrıça olduğumu öğrenişim, Tom ile günlerce çalışışımız, olympiakos'ta ilk günüm, lord Voldemort'un ölümü ve şimdi evrene hükmetmem... Düşününce çok yol gelmiş çok fazla şey başarmıştım aslında. En azından daha 17'sinde bir kız için çok fazlaydı bunlar...
Göz ucuyla duvardaki saate baktığımda yediyi on iki geçtiğini gördüm, sekizde toplantım vardı ve geç kalmayı pek sevdiğim söylenemezdi. Ancak rahat rahat yetişebilirdim sanırım?
Bu toplantı tanrı ve tanrıçalar içindi çünkü savaştan sonra sadece bir kez toplanmıştık ve onda da görev dağılımını yapmıştım.
Şimdi ise durumları kontrol etmeliydim, kimin dünyasında kim sorun çıkarıyor falan filan. Bir bakıma teftiş edeceğim de denebilir...
"Ne işlerin vardı bu arada?"Tabağımdaki haşlanmış yumurtayı ikiye bölerken bir yandanda Marvolo'ya cevap verdim.
"Tanrı ve tanrıçalarla toplantı yapacağım, yeraltının durumu olympiakos vesayre vesayre...""Hmm kolay gelsin o zaman. Bende bakanlıkta çıkan sorunla ilgileneceğim."
Ellerimdeki bıçak ve çatal birden dururken kafamı kaldırıp ona baktım."Bakanlıkta ne olmuş ki?"
"Hiç bir şey... Hakkımda yazılmış bir kaç belge var onları almalı ve yok etmeliyim. İlerde sorun açabilir başıma..."
Kafamı onaylarcasına salladım ve geri tabağıma döndüm. Onu anlıyordum ben olsam bende aynısını yapardım sanırım... Tabii ben direkt bakanlığı yakar yeni bir bakanlık kurardım biri benim hakkımda atıp tutsa, bence benim yönetemim çok daha basit ve etkiliydi?"Saat yedi buçuk oldu ben toplantı odasındayım işim bitince senin evine gelirim?"
"Pekala oradan da güzel bir tatile gideriz..."
"Sen ciddisin..."
"Aksi mümkün mü?"
Gülerek kafamı salladım ve yanına gidip sarıldım. Çenem omzuna geldiği için çenemi omzuna dayadım ve bir süre öyle kaldık onun elide belimi okşarken buradan pek gidesim yoktu...Dakikalar sonunda artık toplantıya geç kalmak üzere olduğum için yanından ayrıldım ve kendimi toplantı odasına attım. Toplantının başlamasına beş dakika olduğu için hemen hemen herkes buradaydı, bir kaç sandalye boştu sadece ama onlarda gelirdi birazdan...
Dakikalar geçmiş, saat sekizi çeyrek geçe olmuştu ve gorgos ile Poseidon hala yoktu!
Sinirlenmeye başlıyordum ama bunu belli etmemeye dikkat ediyordum.
"Tanrıçam kimi bekliyoruz?""Gorgos ve Poseidon."
Bir dakika daha geçtiğinde kapıda bekleyen Gabriel'e seslendim."Gabriel!"
"Buyrun kraliçem..."
Ayağa sinirle kalktım ve duvarda ki saati göstererek konuştum."Gorgos ve Poseidon nerede? Sana haber bıraktılar mı?"
"Evet"
Birden bağırarak konuşan sesimi daha da arrtırarak herkesi ürkütecek derecede gür konuşmaya başladım."Öyleyse neden benim haberim yok?! Senin tek görevin bana izahat vermek!"
Korkudan ayaklarının titrediğine yemin edebilirdim ki haklıydı. Onun gözünün önünde defalarca birilerini öldürmüştüm, korkmayıp ne yapabilirdi ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rule Over - T.M.R
Fanfic•𝐘𝐮𝐧𝐚𝐧 𝐦𝐢𝐭𝐨𝐥𝐨𝐣𝐢𝐬𝐢𝐗𝐓𝐨𝐦 𝐑𝐢𝐝𝐝𝐥𝐞 𝐡𝐚𝐲𝐫𝐚𝐧 𝐤𝐮𝐫𝐠𝐮 𝐛𝐢𝐫𝐥𝐞𝐬̧𝐢𝐦𝐢 𝐢𝐥𝐤 𝐟𝐚𝐧𝐟𝐢𝐜• #tanrıça #1 30.07.2021 #Yunan #1 01.08.2021 #yunanmitolojisi #1 24.08.2021 •Tom Riddle and Fem reader• •Wrt, Bulutlaratutsak• •24...