𝐆𝐨𝐨𝐝 𝐆𝐮𝐲 | 𝐅𝐞𝐥𝐭𝐜𝐥𝐢𝐟𝐟𝐞

Real Second Date

Tom odasına girdikten sonra odasında oturan arkadaşına bakıp gülümseyerek "Günaydın." dedi.
Lana'nın yanağına bir öpücük bırakıp kendi yerine geçince ise arkadaşı şokla ona bakmaya başladı. "Ne oldu sana böyle?"

"Hiçbir şey." Tom oturur oturmaz önündeki dosyalara bakınmaya başlayınca Lana da onun yüzünü inceledi. Sonra da şokla "Seviştin mi sen?" diye bağırınca Tom ona baktı. "Bağırmak için güzel bir soru mu bu?"

"Kiminle?" Lana onu umursamadan gülerek sorunca Tom "Sana söylemem." deyince Lana onun önündeki dosyayı kapatıp "Dedektif ile değil mi?" diye sordu heyecanla. "Biliyordum! Bir de bana çok mu beğendin diyordun."

"Sen de beğenmiş gibiydin." Tom ona ciddiyetle bakarken Lana gülerek "Hadi ordan!" dedi. "Benim kadınlardan hoşlandığımı gayet iyi biliyorsun."

"Erkeklerden de hoşlanmıştın." Tom ona hatırlatınca Lana ona göz devirdi. "O çok farklıydı!" deyince ise bu sefer Tom gülmeye başladı. "Tabii, çok farklıydı."

"O zamanlar üniversitedeydik ve senin ilgilenmen gereken bir kızın vardı, benimle ilgilenen tek kişi oydu. Ben de ondan hoşlandığımı sandım." Lana konuşurken yüz buruşturunca Tom gülümseyip "Kusura bakma." dedi. "Dediğin gibi, benim kızım vardı. Senin de erkek arkadaşın vardı."

Lana onun dediklerini umursamadan aklına Betty geldiği için biraz durgunlaşıp Tom'a "Üç gün sonra doğum günü." deyince Tom da iç çekip "Biliyorum." dedi. "Yaşasaydı 18 yaşına girecekti."

Tom sonra aklına gelmiş gibi "Ander!" diye seslenince kumral saçlı adam hemen içeri girdi. "Bir şey mi istemiştiniz?" diye sorunca ise Tom "Bu sene de pasta dağıtılacak." dediği gibi hafifçe başını salladı. "Biliyorum efendim ben siz söylemeden ayarladım. Yine çikolatalı olacaktı değil mi?"

Tom onun bunu düşünmesine hafifçe gülümsedikten sonra "Evet. Çok teşekkür ederim Ander. Başka bir şey yok." deyince karşısındaki adam da Tom'a gülümseyip dışarı çıktı. Tom her sene Betty'nin doğum gününde hem çalışanlarına hem de sokakta veya yetimhanelerde kalan çocuklara Betty'nin en sevdiği pastadan dağıtıyordu.

Lana arkadaşının üzüntüsünü geçirmek adına "Aradın mı onu?" diye sorunca ise Tom başını olumsuz anlamda salladı. "Daha aramadım."

"Yattınız ve daha aramadın mı?" Lana ona inanamıyormuş gibi bakınca Tom "Ben önceden yattığım kimseyi aramadım ki!" dedi. "Daniel'ı aramak istiyorum ama ne diyeceğimi bilmiyorum."

"Mesela onunla tekrardan görüşmek istediğini söyleyebilirsin, o hiç çıkmadığın ikinci randevuya çıkabilirsin." Lana ona doğru konuştuktan sonra kenardaki telefonu gösterince Tom hala kendisine bakmaya devam ettiği için arkadaşına göz devirip telefonu kendisi aldı.

Tom merakla ona bakıyorken rehbere girip Daniel yazısına tıklayıp onu aradıktan sonra da telefonu Tom'a uzatıp onun bir şey demesine izin vermeden "İyi şanslar." diyerek göz kırpıp odadan çıktı.

Daniel ise o sırada önündeki dosyalara bakmakla uğraşıyordu. Not kağıdına bir şey yazdıktan sonra şüpheli olan adamın fotoğrafının arkasına yapıştırıyorken telefonu çalınca hemen telefona baktı.

Tom'un aradığını görünce de hafifçe gülümsedi. Telefonu açıp "Selam." deyince ise Tom'un da "Selam." deyişinden onun da gülümsediğini anladı.

Tom "Nasılsın?" diye sorunca ise "İyiyim." dedi. "Sen nasılsın?" diye sorunca Tom da "İyiyim." dedi. "Bugün kaçta çıkarsın?" diye sorunca ise Daniel tekrardan gülümsedi. "Bilmiyorum, şu an önümde üç tane dosya var. İki tanesinin suçlusunu buldum ama nerede olduğunu bulmaları lazım."