Little Stories - Mobile Legends || One Shot

LING & WANWAN

Say hi to new episode!

Uzak Doğu Savaşçıları olarak da bilinen Zilong, Ling, Baxia ve Wanwan'ın orijinal hikayelerinde Yu Zhong -Kara Ejder- ile düşmanlar. Wanwan küçüklüğünde Kara Ejder'i Kurtarır ve bir süreliğine onunla beraber yaşar. Ejder, bildiği teknikleri Wanwan'a öğretir. Bir gün hiçbir şey demeden gider. Zilong, Ulu Ejder'in oğludur. Ling, 'İspinoz' adı altındaki bir birliğin 'Mavi İspinoz' adıyla anılan en iyi suikastçısıdır. Baxia ve Kara Ejder Ulu Ejder'in öğrencileriydi. Baxia, Kara Ejder'in kaçmasına yardım etti. Luo yi, Kara Ejder'in destekçilerinden biridir. Ona Ters Pul'u çalması ve Cadia Vadisi'ni ele geçirmesi için yardımcı olur. Yu Zhong, diğer bir adıyla Kara Ejder ise Ters Pul'u çalmak ve Cadia'yı ele geçirmek isteyen, Ulu Ejder'in eski bir öğrencisidir.

Hikayelerinde daha fazla ayrıntı var fakat ben tanıtım amaçlı size özet geçtim.

Orijinal hikayelerinde Wanwan 15, Ling 21 yaşında. Benim hikayemde Wanwan 18 yaşında olacak. Aralarında yaş farkı az olsa daha iyi olur diye düşündüm.

"Dikkat et Ling, arkanda!"

Zilong'un bağırmasıyla Ling hemen kılıcını arkaya doğru hızla savurdu. Adamın kopan kafası yere düştü. Hiç vakit kaybetmeden dört bir yanından gelen düşmanları çevik hareketlerle haklamaya devam etti. Bazı anlarda savunmak amaçlı ağaçların üzerine çıkıyor, kontrollü bir atlayışla hepsini yere seriyordu.

Mızrağını tam kalbine sapladığı düşman anında yere serildi. Zilong, Ulu Ejder'e en yakın savaşçılardan biriydi. Ling, Baxia ve kendisinin bulunduğu en iç bölgeye kadar yaklaşmayı başarmıştı Kara Ejder. Düşmanın sayısı azalmıştı fakat hatrı sayılır bir azalış değildi. Neredeyse tüm müttefik askerler can vermişti. Buna rağmen Kara Ejder'in ordusuna iyi bir darbe vurmuşlardı.

Baxia, Zilong'u hedefleyen bir düşman nişancı askerine kalkanını ustaca fırlattı. Adam yere serildiği gibi kalkanı eline geri döndü. Savaş oldukça zorluydu. Kara Ejder çok güçlü bir orduyla gelmişti. İki tarafın da yarıdan fazla askeri can vermişti fakat savaş bitmemişti. Hepsi oldukça yıpranmıştı lakin Ulu Ejder'i ve Cadia Vadisi'ni korumaları gerekiyordu. Kara Ejder vadiyi ele geçirirse barış kalmayacaktı. Bunu hepsi biliyordu.

Ling, kızı düşünüyordu. Görünürlerde yoktu. Onu savaşın başından beri savaşırken görmemişti fakat dış cephelerden sağ kalan müttefiklerin söylemlerine göre Kara Ejder'in tarafında acımasız bir nişancı varmış. Saniyede bir düzine adamı yere seriyormuş. Ling, onun Wanwan olduğunu tahmin ediyordu. Ne de olsa ona tekniklerini öğreten Kara Ejder'di.

Dakikalar saatleri kovalıyor, Kara Ejder gittikçe yaklaşıyordu. Yalnız iki cephe kalmıştı. Merkezi koruyan üçlü ve onları saran dış cephe. İki cephe de birbirine çok yakın olduğu için iç içe savaşıyorlardı. Kara Ejder'in ordusu pes etmiyordu. Acımasızca katlediyorlardı Cadia'lı askerleri. Müttefiklerin sayıları yüzden azdı artık. Nişancıların bulunduğu kulelerin çoğu toplarla yıkılmıştı. Bu yüzden daha çok yakın dövüşçüler bulunuyordu.

Ling, çıktığı ağacın tepesinden ufka baktığında sonunda Kara Ejder'i görebildi. Lakin en arkada tekti. Yanında herhangi biri yoktu. Ling en azından kızı onun yanında görebileceğini ummuştu fakat görünürde kadın savaşçı bile bulunmuyordu. Derin bir iç çekerek ağaçtan kıvrak hareketlerle indi. Ulu Ejder'in yanına gitti.