"Ay tamam Rüzgar!" dedim sesimin isyan eder gibi çıkmasına özen göstererek.
"Canımın içi , bebeğim ben senin iyiliğin için diyorum Üniversite'yi Ankara da oku diye" dedi. Tam bir saattir beni, üniversiteyi Ankara da okumam için ısrar ediyordu.
"Ya Rüzgarcığııım anlamıyorsun, annem ile o adamı yanlız bırakamam" dedim sesimin kısık çıkmasına dikkat ederek.
"Zaten evliler güzelim n'olcak" dedi Rüzgar. Onu da anlıyordum benimle artık ayrı kalmak istemiyordu.
"Sen biraz zayıflamışsın gibi geldi bana" dedim konuyu değiştirmeye çalışarak.
"Konuyu değiştirmeye çalıştığın çok belli canım, bu arada zayıflamadım tam tersine kilo aldım" dedi beni bu kadar iyi tanımasına artık dayanamıyordum.
"Emirler nasıl onları da çok özledim grup olarak görüntülü konuşamıyor muyuz?" dedim.
"Hepsi çok iyi ama görüntülü arayamam, beraber buluştular instagram'a fotoğraf atmışlar görmedin mi?" dedi morali bozulmuştu.
"Seni çağırmadılar mı?" dedim sorusunu es geçerek.
"Neyse sen boşver beni her şey yolunda değil mi güzelim?"
"Her şey yolunda merak etme aslan parçası" dedim gülerek.
"Ya şunu deme diyorum bir daha dersen kapatırım" dedi ben gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırırken.
"Tamam aslan par-
Cümlemi bitiremeden yüzüme kapatmıştı n'olacak saygısız işte.
Bilgisayarın başından kalkıp test kitabımın başına oturdum. Tüm konular bitmişti. Ama hala kendimi yetersiz hissediyordum. Sınava tam 1 hafta kalmıştı.
"Kızım hadi gel yemeği hazırladım" diyen annemin sesiyle çözmeye başlayamadığım test kitabımı kapatarak odamdan çıktım. Odam ve mutfak karşılıklı olduğu için bir adımda mutfağa girmiştim.
"Kiminle konuşuyordun?" Dedi annemin sevgili kocası.
"Rüzgarla" diyerek yemeğimi yemeye başladım. Bu yemeği babam çok severdi. 'Ispanak' babam ve annem ayrıldığından beri annem her ayrıldıkları yıl dönümünde bu yemeği yapardı.
"Nasılmış? iyi çocuk gibi duruyor tanışamadık ama"dedi Demir abi.
"İyiymiş, illa Üniversite'yi Ankara'da beraber okuyalım diye zorluyor" dedim.
"Gitmeyeceksin değil mi kızım?" Diye sordu annem.
"Bilmiyorum, zaten sınava çok az kaldı yine de yazıp şansımı deneyeceğim" dedim. O sırada telefonum çalmaya başladı ekranda 'GÜRKAN' yazısını görmemle telefonu açtım.
"N'aber güzelim ?"
"İyidir sen?"
"İyi ben de, dışarı çıkacağız yarım saate kadar almaya gelirim"
"Şu an yemek yiyorum da anneme sorayım ona göre haberleşiriz" deyip telefonu kapattım. Genelde annem akşamları dışarı çıkamama izin vermiyordu.
"Kiminle konuştun kızım?" annemin yönelttiği soruya hemen cevap verdim.
"Anneciğim Gürkan aradı dışarı çıkacaklarmış çocuklarla sen de gel diyor gideyim mi?" dedim masum bir tavırla.
"Bırak gitsin Duygu bir kere genç olacak istediği gibi gezsin" dedi Demir abi. Bu aralar bana fazlasından iyi davranmaya başlamıştı.
"İyi tamam git 1 saat sonra gel"
"Anne zaten gideceğimiz yer 1 saat sürüyor"
"İyi tamam ama erken gelmeye çalış"
"Tamam" diyerek masadan kalkıp odama geçtim hemen Gürkan'a izin aldığımın mesajını attım.
Hemen üzerime siyah kot pantolon, beyaz büstiyer ve salaş hırkamı giydim. Siyah saçlarımı açık bırakıp esmer tenimi biraz açmak için makyaj yapmaya başladım. Süslenmeyi çok seviyordum annemin karışmadığı kadar tabi. Ayağıma beyaz ayakkabımı da giyince Gürkan kornaya bastı.
"Anneciğim ben çıkıyorum gelirken ararım" diyip kapıyı kapattım. Aşağı indiğimde evin penceresine baktım Demir abi bakıyordu. Bu sıralar fazlasıyla sinir olmaya başlamıştım.
Gürkan hemen arabadan inip bana sarıldı.
"Özledim kızım seni ya"
"Ay bende özledim ama biraz daha sarılı durursak kıçım donmaya başladı" Haziran ayında olmamıza rağmen havalar akşamları soğuyordu.
"Hale ile Derin'i de alalım zaten Mert ile Su beraber gelir" demesiyle olumlu anlamda kafamı salladım.
Evet yeni arkadaşlarım bu kişilerdi. Kısa zamanda fazlasıyla yakın olmuştuk. Mert ve Su sevgiliydi. Hale ve Derin çok samimiydiler çünkü doğduklarından beri arkadaşlar. Gürkan ise çok farklı. Sanırım en çok onu seviyorum.
Gürkan'ın kornaya basmasıyla düşüncelerimden ayrıldım.
Hemen oturduğum yerden inip kızlara sarıldım. Gürkan da benim gibi aynı işlemi uyguladı. Hemen arabanın sağ tarafına oturup sohbeti dinlemeye başladım.
*******
Gürkan' ın arabayı durdurması ile hemen indik. Her zamanki yerimize gelmiştik. Sahile.
Bir süre sonra Mert ve Su da gelince koyu sohbetimiz başlamıştı.
"Ay hadi fotoğraf çekinelim" dedi Hale
3-4 tane fotoğraf çekinmiştik ama Hale hanım hiç birini beğenmiyordu.
"Aleda biraz Gürkan'a yaklaş şu an çok güzel çıkıyoruz" dedi Hale
"Madem şu an güzel çıkıyoruz neden yaklaşayım böyle çek" kolumun Gürkan tarafından çekilmesi ve kolunu omzuma atması çok kısa sürmüştü. Hemen kendime gelip kameraya baktım.
"Şimdi bunları hikayemde paylaşacağım sizde hikayenize ekleyin" dedi Hale
"Tamaaaam" dedik hep bir ağızdan.
Telefonumun çalması ile yanlarından biraz uzaklaştım. Arayan annemdi.
"Efendim anne"
"Kızım nerede kaldın saat 11 'e geliyor" hemen saate baktım yalandı saat daha 10.30 'du annem hâlâ benim saati bilmediğimi sanıyordu.
"Tamam annecim geliyoruz" diyerek çocukların yanına gittim.
"Artık kalksak mı?" dediğimde hepsi bana baktı. Gürkan'ın da "Aynen hadi kalkalım saat geç oldu" demesiyle kalktık.
*****
Eve geldiğimde hemen pijamalarımı giyip telefonumu şarja taktım. Test kitabımın başına oturup tüm konuların son bir tekrarını yapıp kaldırdım kitaplarımı. Saat gece 3 olmuştu. Odamdaki banyoya girip kısa bir duş aldıktan sonra yatağıma girip kendimi uykunun kollarına bıraktım.
Eveeeeeet uzun zaman sonra yeni bölüm geeeeldiiii
Umarım beğenirsiniz
Yıldıza da basın bu arada
Sizleri seviyoreeeeee....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AY IŞIĞI | yarı texting
Literatura Feminina"Aleda seni seviyorum. Seni seviyorum ay parçam. Yüzlerce kez seni seviyorum." Söylediği sözler ruhumu dinlendirirken göğüsüne kafamı koyup kendimi dünyanın en rahat uykusunun kollarına bıraktım.
