KORUMA (ERERİ)

TANIŞMA

Sakinliği seven ve hayatında tamamen bunalmış bir kral krallığını nasıl yönetebilir?

Paranın mutluluğu getirebildiği doğru mu?
...

Levi çayını yudumluyordu. Herkes ona odaklanmıştı
Historiya erene baktı.

"bizim için çok önemli bir müşteri kötü bir yorumunda burda ki nerdeyse herkesi kaybederiz..."

Endişeli bir şekilde baktı Leviye

Ymir, Historiya'nın beline dokundu

"çok kafayı takma gülüm seni üzeni bende üzerim şimdi benimle evlen"

Eren masalara siparişleri dağıtıyordu. Dışardan sesler gelmeye başladı gittikçe artıyordu. Restaurantın kapısı bir anda açıldı ve insan sürüsü hücum etmeye başladı. Levi ayağa kalktı aniden endişe sarmıştı bedeni'nin her bir köşesine

"Lanet olsun..."

Çalışanlar geriye doğru kaçmaya başladı gelen kalabalık levinin etrafında toplaştı. Hepsinden ayrı bir ses yükseliyordu. Korumaları kapının başında ne yapıcaklarını bilemeden bakınıyorlardı. Eren de onlara bakıyordu.

"O kadar maaştan sonra bir işi bile beceremiyor ahmaklar... Başımıza iş açıcaklar sadece."

Bir adam Leviye doğru yaklaşıyordu. Eren, Levi'nin etrafındaki kalabalığa bakınırken elinde bıçakla leviye doğru yaklaşan kişiyi fark etti.
"o salak düşündüğüm şeyi yapmayı planlamıyordur umarım"
Bir süre baktı anlamaya çalışıyordu. Leviye yaklaşan adamın düşündüğü şeyi yapıcağını anlayıp, harakete geçti ve kalabalığın arasına dalıp Leviye yaklaştı. Kolundan tutup, kendi geniş göğsüne doğru çekti bir anda.
Levi ne olduğu anlamamış Erenin kucağında buldu kendini
Adam, Erenin geldiğini fark etti ve bıçağı arkasına saklayıp geriye doğru kaçmaya başladı. Eren boştaki eliyle adam'ın bıçak tutan elini yakadı ve bir anda havaya kaldırdı. İnsanlar korkup geriye, etrafa kaçıştı. Eren sinirli ve korkunç bakışıyla baktı adama

"güçsüzlerin ve korkakların başvuracağı tek şey silahtır... bununla o adamı öldürerek nasıl kurtulmayı planlıyordun peki?"

Adam gerilmeye başlamıştı. Yapıcağı şeyin sonunda neler olucağını kendi de çok iyi biliyordu. Eren, adamın kolunu bıratı. Adam arkasını dönüp tam kaçıcakken Ymir önünde durdu.

"Kaçmak mı? olmadı şimdi"

Levi Ereni itip geriye çekildi.

"Sende nerden çıktın sana gel beni kurtar diyen mi oldu? çaylak..."

Eren sinirlenip, Levinin yakasından tuttu ve çekti bir anda, yüzüne yaklaştı

"moruk az daha ölüyordun... şükret ki kurtardım"

Erenin elini itip yakasını kurtardı.
Yakasını düzelti ve erene öfkeli bir bakış attı.

"bir daha o pis ellerle bana dokunursan seni affetmem..."

Yanından geçip gitti. Eren kendisine tavır atan Levi'nin gidişini izleyip;

"parayı çocuk oyuncağı sanıp şımaran bir zübbe daha..."

Öfkelenmeye başlamıştı, böyle insanlar onu fena sinirlendiriyordu.

Sasha, elinde iki patates ile;

"hayır hayıır o şımarık değil tanımıyor musun?? O Levi Ackerman ciddiğiliyle ve zekasıyla tanınır ha bir de yakışıklılığı! Kızların hepsi teker teker dökülür önüne ama ben düşmem karnım aç uğraşamam öyle şeylerle"

Eren başını çevirip çıkış kapısına baktı.

...

Akşam mesaisi bitimişti

[saat 12.47]

Eren eşyalarını dolaba kitleyip parasını cebine koydu

Restauranttan çıktı. Akşam gezisi niyetiyle, nefes alabilmek için yürüyüşe çıktı. O sırada Sasha'nın söyledikleri aklına gelmişti.

"ciddi, zeki ve yakışıklı.."

"zeka mı? Ben paranın zor kazanıldığını duymuştum ve şahitte oldum... zengin insanların çevresindeki insanlar sayesinde maddi durumda geliştiklerini, ünlendiklerini düşünüyorum...gereksiz gördükleri bir konuyu uğraşmaya deymez diyip elinin tersiyle kenara iterler ve tekrar o kenara attıkları şey karşılarına çıktığında başkalarından yardım istiyerek hallederler resmen... yardım istedikleride köleleri oluyor en çok sinir olduğum da bu ya.. kölelerini kullanırlar genelde, yaşamak için bir çabaları olmaz...
Paralarıyla hava atmayı severler
Düşük makamlara sahip İnsanları küçümserler
Bu asla değişmez...kimse de bu düşüncemi değiştiremez
zorluklarla yüzleşmemiş korkak bir nesil..."

"Tek kelimeyle iğrenç"

Bakalım bu düşüncemi değiştirebilecek misin LEVİ ACKERMAN...