《4》

437 27 16
                                    

Erenle, Hange kutuları kaldırmaya başlamıştı. İkiside kolaylıkla kaldırıp götürüyordu kamyonun arkasına. Eren iyice bakınıyordu barikanın içine

"Bitti sanırım"

"Evet bitti. Geri kalanını bizimkiler halledicektir. Sen üstünü iyice silkele Levi tek toz dahi görmek istemez"

"Anladım titiz herifin teki sonuçta"

"Kaba konuşmayı kessen iyi olur koca adam"

Eren, Hangeye baktı. Düşündüğünden daha farklı biri gibiydi. Belkide burda şu anlık burda anlaşabişeceği tek kişi oydu

"Pekala bu kadar sanırım, benim için başka iş varsa onu ver de yapıyım"

Eren üstünü silkelemeye başladı.

"Levinin yanına git bakalım en iyisi ona sor. Şimdilik yok gibi duruyor."

"Yine mi?... o herifle muhattap olmak ölüm gibi bir şey"

"Konuşmayı pek sevmez doğrudur. Onunla anlaşmak istiyorsan dediklerini yap ve suyuna git."

Onun istediği bu değildi. Leviye yaklaşmak ya da muhattap olmak istemiyordu sonuçta. Eren ordan ayrıldı ve Levi'nin yanına gitti. Levi kitaplarla dolu bir odanın içinde bir şeylere bakınıyordu.

"Hange beni senin yanına yolladı"

"İyi, şurdaki püskülü al tozları temizle kitaplar toz içinde"

"Bana temizlik işi veriyor ciddi mi bu herif??"

Püskülü aldı ve tozları temizlemeye başladı. Levi yanına yaklaştı ve iyice bakındı kitaplara parmağıyla kontrol edip çıkan tozu gösterdi.

"İşini düzgün yap kömez"

"Yapıyorum ya daha ne istiyorsun?"

Eren, Levinin ters laflarına karşı öfkeleniyordu yavaş yavaş. İşine tekrar koyuldu

"O koca tablodaki herifte kim?"

Levi pek tepki vermeden kitabına bakmaya devam ediyordu

"Kim sana evi kafana göre gezmene izin verdi"

"Merak ediyordum sadece"

"Burnunu her şeyin içine sokma kömez seni ilgilendirmez"

Levi yukarıdaki rafın tepesinden bir kitabı çekiştirmeye çalışıyordu

"Hangi kıt beyinli bunları böyle üst üste koydu ki?..."

Öfkeyle bir anda çekmesiyle kitaplar düşücek bir hal aldı. Dengelerini kaybedip tam düşücekken Eren aniden yaklaşıp tüm kitapları tuttu tek eliyle. Diğer eliyle Levinin başını koruyordu. Levi şaşkın yüz ifadesini gizliyemedi, Eren kitapları ittirdi güzelce

"Küçük boyunla işleri mahfedip kafana kitabın köşesini yemeyi falan mı istiyorsun?"

Levi kendine gelip, hızla Ereni ittirdi

"Kendi işine bak kömez"

Eren elini kitaplığa sert bir şekilde aniden koyup Levinin yüzüne eğildi
"Kurtarıyoruz...üstüne de laf işitiyoruz kibar olmayı bilmez misin moruk"

Levi, Eren'in yüzünü ittirdi hızla
"Bana moruk demeye devam edersen işini şuracıkta bitiririm"

"Ne nazlı çıktın"

"Kapa çeneni işine geri dön"

Eren arkasını dönüp püskülü aldı ve toz almaya devam etti. Küçük bir odaydı, işi bitirmesi o kadar da uzun sürmemişti. Püskülü yerine bıraktı.

"İşim bitti."

Levi elindeki son kitabı yerine koydu ve erene döndü.

"Sana ayarlanmış bir oda var. Orda kalıcaksın."

"Ha? Benim bir evim var oraya gidiceğim senin iyiliğine ihtiyacım yok."

"Bu iyilik sana değil zaten kendime. Dikkatsiz bi herifin peşine takıntılı birini takıp buraya getirmesini istemiyorum"

"Kimseyi peşime takmam. Beni hafife alma..."

"Şu düşük çeneni kapada beni izle. Eski evin eminim döküntüdür, burda her şey hizmetliler tarafından karşılanıcak"

Levi önden yürümeye başldı Erende peşinden gelmeye başladı

"Evde eşyalarım var onları almama izin ver o halde"

"Ne var ne yoksa bırak, donuna kadar her şey orda hazır durumda"

Odaya geldiler ve Levi kapıyı açtı. Yana çekildi.

"gir içeriye ve zıbar yarın çok iş var"

"Bu koca evde iş olmayan bir gün olduğunu düşünmüyordum zaten"

"Çok boş yapma kömez..."

Levi çekildi yanından ve ayrıldı. kendi odasına doğru yürümeye başladı.

"Yarın sabah saat 8'de hazır bir şekilde odada beni bekle, odana bakmaya bizzat ben geliceğim."

Eren, Levinin arkasından gidişini izliyordu. İçeriye girdi ve kapıyı kapadı. İçeriye güzelce göz gezdirdi.

"Evimden bin kat daha büyük..."

"Tek sevindiğim, Arminin boş laflarını dinlemiyor olucak olmam"

KORUMA (ERERİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin