Siyahlı Kadın

37 2 0
                                    

  BÖLÜM 1

                  * SİYAHLI KADIN

            Otobüsten indim , daha fazla ıslanmamak için şemsiyemi açtım. Lanet olası proje ödevi için yarın erkenden kampüse gitmem gerektiğini hatırladım ve hızlı adımlarla yürümeye devam ettim. Yorgundum. Nihayet eve varmıştım ve her zaman ki gibi gardiyan - kendisi annem olur.- gelmemişti. Muhtemelen yine ofiste sabahlayacaktı. Çamurlu botlarımla merdivenleri çıktım. Ayak izlerini annem gelmeden temizlemeliydim. Kyle'ın içeriden bağırmasıyla irkildim.

            " Kyce, bunu görmen gerek ! "

              Kyle kardeşim. Baş belam. Salona gittiğimde kimseyi göremedim. Sanırım yine o pis şakalarından birini yapacaktı. Televizyonun yanına geçtim ve biraz duraksadım. Biraz bekledikten sonra seslendim.

               "Kyle, her şey yolunda mı ?" Cevap gelmedi. Biraz da olsa endişelendim. Sonuçta kardeşim ve sorumluluk bendeydi. Sokak kapısını açtım. Kyle orta yaşlı bir kadınla konuşuyordu. Kadının üzerindeki siyah elbise , siyah deri botlar gerçekten de ürkütücüydü. Eteğinin uçları yırtılmıştı . Sanki bir kaza geçirmişti . Kyle bu kadını nereden tanıyor olabilirdi ? O asla biriyle konuşmaz ve iletişim kurmazdı. Benimle bile ... Bu çok tuhaftı. Yanlarına gittim. Üstümdeki kahverengi hırkayla boğazımı sıkı sıkı sararken yürüdüm yanlarına. Kyle sustu . Tamam , doğduğundan beri egzantirik bir çocuktu ama bu kadarı fazlaydı. Kadına baktım. Yüzü sanki limon yemiş gibi ekşidi. Tamam çirkin olabilirim ama bu kadar da abartılmaz yani .. Beni donuk mavi gözleriyle süzdü. Bir an üşüdüğümü hissettim ve hırkamı çekiştirdim. Kadın çok tuhaf bir şekilde bembeyazdı. Ölü gibi .. Kadın elini uzattı  "Janette " bu isim hiç yabancı gelmiyordu. Elini sıktım ve  "Kyce, memnun oldum." dedim - tabi ki olmadım - Kadın tebessüm etti. Ben de gülümsedim. Dişleri sapsarıydı. - dişlerini fırçaladığını sanmıyorum - Kyle kadına bir şeyler fısıldadı. Benden gizli bir şeyler konuşuyorlardı. Kyle 'a eve girmesi için işaret ettim. Ardından kadına döndüm ve " İyi geceler !" dedim. Hızlı adımlarla eve yürüdüm. Kadının topuk seslerini duyabiliyordum ve sokak boyunca yankılandı. Kyle için pizza söyledim. Saat  21:00'a geliyordu. O yemeğini yerken ben de televizyon izledim.  Kyle 'ın uyuduğunu fark edince onu odasına çıkarttım. Salona indiğimde kanepeye oturdum ve rahtaça ayklarımı sehpaya uzattım , ne de olsa annem evde yoktu ve bir şey de diyemezdi. Bugün olanları düşündüm. Gerçekten çok tuhaftı ve o kadını bir yerden tanıyor gibiydim zaten ismi de pek yabancı gelmemişti.Yağmur yağmaya başladı ve annem hala gelmemişti. Biraz camdan bakmaya karar verdim. Eimiz tam ormana bakıyordu ve sokağın kenarındaki sokak lambası dışında etrafı ydınlatan başka hiçbir şey yoktu. Sokak lambasının altında o kadını gördüm. Gitti sanmıştım. Bu sefer takım elbiseli bir adamla konuşuyordu. Ardından adam bir anda gözden kayboldu. Kadının gözleri bir anda bana çevrildi. Hemen perdyi çektim , camdan uzaklaştım , kapıyı kitledim ve kanepeye uzandım. Battaniyemi üstüme çekip annemi beklemeye başladım. Gerçekten çok korktum. Bu kadında bir tuhaflık vardı , bundan emindim.             

KızılHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin