8.bölüm

3.9K 109 19
                                    

Yaklaşık olarak bir saattir kucağımda uyuklayan bu küçük kediciği izliyordum.
Aseksüel olan beni bile bu hale düşürmüştü seksi kediciğim.

Mırıldanarak kucağımda kıpırdandığında sırtını sıvazladım.
"Darian..."
Komidinimin üstündeki telefonum çaldığında hırladı.
"Uykum var."
Belinden tutup yanıma çektim.
"Geliyorum."
Telefonu elime alıp odadan çıktım.
Gizli bir konuşmam zaten olamazdı, sadece tekrar uykuya dalması için çıkmıştım.

Staj yerim arayıp belgemi incelediklerini haber vermişti. Karşıdaki kadın inanılmaz olumlu bir şekilde konuşurken gülümsedim.
"Teşekkürler Bayan Clarke. İyi günler."
Telefonu kapattığımda Katie kapının önünde dikiliyordu.
"Bir kadın?"
"Evet. İş için."
Katie'nin belini sardığımda dudağını büzdü.
"Bence uykusuzluktan böyle yapıyorsun Katie."
Katie trip atmayı beceremeyen küçük bir pisicikken ne ara böyle olmuştu.
"Hayır!"
"O zaman açsın."
"Hayır!"
"O zaman ne Katie? İstediğini söyle. Yapayım."
"Dün gece yaptığımız şeyi istiyorum."
"Efendim?"
"Dün gece yaptık ya!"

Kucaklayıp kalçasını sıkıştırdım.
"Emrin olur pisiciğim."
Odanın kapısını ayağımla kapatarak yatağa ilerledim.

□□□□□□□□□□□□□□□□
"Çıkartabilirsin Katie."
Çektiğim fotoğraflara ufak bir göz attığımda Katie gömleğimin bir düğmesini daha açtı. Üstten üç düğmesi açıkken öne eğilip ayağındaki kadife topuklu botları okşadı.
"Bunları tüm gün giymek istiyorum."
"Sen kıyafet sevmezsin Katie."
"Bu gömlek aynı sen gibi kokuyor. O yüzden kaşındırsa da giymek istiyorum."
"Botları sevdin mi?"
"Sanki onlarla doğmuşum gibi."
Ayağa kalkıp etrafında döndüğünde yutkundum.
"H-Hadi seni soyalım Katie."

Katie kollarını boynuma doladı.
"Biraz daha böyle durayım lütfen."
"Katie..."
"Efendim?"
Katie gözlerini büyüterek dudaklarını yaladığında burnumu burnuna bastırdım.
"Biraz önce yaptığımız şeyi bir daha yapalım ister misin?"
Cevap olarak dudaklarımı öptüğünde giyinme odamın ortasındaki -biraz önce Katie'nin üstünde oturduğu- pufa ilerledim.

Küçük pufa kendim oturup Katie'yi kucağıma çektim.

●●●●●●●●●●●●●●●●●
"Yaklaşık 3 dün gece...
2 sabah ve...
2 de şimdi..."
Yorgunluktan parmaklarımı zar zor oynatırken Katie kıpırdandı.
"Darian..."
"Efen-"
Kapı çaldığında hızla doğrularak ayağa kalktım. Kanepenin üstünde dağınık duran şortumu baksırımın üstüne geçirip ellerimi saçlarımın arasından geçirdim. Merdivenlerden inip kapıyı açtım.

"Buyrun?"
Kargocu elindeki kargoya bir göz attı.
"Max Erwoll adına bir kargo v-"
"Darian!"
"Katie orada kal!"
Kapıyı kısarak sadece kendimin görünebileceği kısmı açık bıraktım.
"Burada öyle biri yaşamıyor."
Katie'nin ayak sesleri daha da yaklaşırken dudaklarımı birbirine bastırdım.
"Peki. İyi gün-"
Kapıyı kargocunun yüzüne kapattığımda hafif bir vicdan azabı çekiyordum.
"İyi günler!"

Katie bacaklarıma sürtünürken parmaklarımı burun kemerime bastırdım. Eğilip kollarını tuttum.
"Bebeğim..."
Kapı bir kez daha çaldığında dişlerimi sıkıp küfür ettim.
"Darian ayıp."
Salona bir bakış atıp sehpanın üstündeki tişörtüme baktım. Koşup elime aldım ve Katie'ye giydirdim. "Şimdi peşimde dolaşabil-"
Kapı yine çaldığında bağırdım.
"Geldim!"
Katie kollarını belime sararken kafasını sırtıma yasladı. Geniş gövdemden minyon bedeni görünmeyeceği için bir daha rahatladım.

Kapıyı açtığımda gördüğüm kişiyle gözlerimi büyüttüm.
Anne!

Kedicik Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin