Ben!!

41 4 6
                                    

<<<

Bulunduğum oyuktan dışarı çıktım. Yukarı tırmansam zihnim, aşağı atlasam karanlık beni ele geçirecekti. Her ikisi de beni anlatan şarkılar mırıldanıyordu. Karar vermem gerektiğini anladığımda oyuk kapandı.

En sonunda dayanamayıp kendimi karanlığın kollarına bıraktım. Karanlığın ardına saklanacak, belki de sonsuza kadar orada uyuyacaktım.

Tam karanlıkla buluşacağım sırada kırmızı bir ip bileğimi yakaladı ve sımsıkı dolanıp yavaşça yukarı çekmeye başladı. Karanlık, ondan her uzaklaştığımda daha yüksek sesle şarkı söyledi. Ona ulaşmamı dilediğinde göğsümde bir ağırlık oluştu. Boşta duran elimi attığımda kalbimi tuttum.

Üzeri buzla kaplanmıştı... Tamamen donmuş kalbimi dudaklarıma yaklaştırıp adını fısıldadım. Buzlar eridi, kalbim tekrar canlandı. Kırmızı ip beni karanlıktan uzaklaştırdı. Tepeye vardığımda kırmızı ipin, kızıl kadına ait olduğunu anladım. Kızıl kadın, harabeyi çiçek bahçesine çevirmişti. 

Lütfen, dedim. Bir daha kaybolmama izin verme... Kızıl kadın ellerini yüzüme koydu. Söylediğim cümleleri susarak cevapladı. 

----

Ancak burası o kadar kasvetliydi ki, iyi insanların yüreği buranın ağırlığını taşıyamazdı. Kızıl kadına da olan oldu. Gülen gözleri derinleşti ve karardı. Her zaman mutlu olan yüzü asıldı ve nefesi boğazını yakaladı.

O, artık gülümsemiyor ve nefes almıyordu. Tüm çiçekler kurudu.

Kuru toprağı parmaklarımla kazıdım. Tırnak aralarım toprak dolmuş, parmaklarım kan içinde kalmıştı. Toprak, damlayan kanımı hevesle topladı. Kızıl kadını buraya yatırdım ve üzerini toprakla örttüm. 

Son toprak tanesi kızıl kadını kapattığında gökyüzü ağlamaya başladı. Kızıl kadının yanına uzandım...

Karanlığın melodilerini hala duyabiliyorum.

RuhsuzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin