A Sadistic Vampire | KTH

9. Bölüm

Kafamda inanılmaz bir ağrı vardı. Neden bu kadar ağrıyordu ki? Resmen başım çatlıyordu, ve sadece bu da değildi. Kendimi olduğum gibi hissetmiyordum. Sanki vücudumda bir değişiklik var gibiydi ve anlamak için gözümü açtım.

Karşımda Jisoo vardı ve bana bakıp sırıtıyordu. Beni bir sandalyeye bağlamıştı ama ipler çok sıkıydı. Kollarım fazlasıyla ağrıyordu. Ama onun yüzünde zafer gülümsemesi vardı ve bu beni deli ediyordu!

Jisoo: Üzgünüm y/n fakat artık seni Taehyung bile kurtaramaz...

Y/n: Ne demeye çalışıyorsun?

Jisoo: hadi ama... Sencede Vücudunda bir değişiklik yok mu?

Y/n: Seni anlamıyorum. Açık açık konuşsana!

Jisoo: anlaşılan Taehyung panzehiri bulamadı:) çünkü artık sende bir vampirsin!

Jisoo yüzüme bir ayna tuttu. Ve o gerçekten de haklıydı, ben artık bir vampirdim! Dişlerim sivrileşmiş, yüz hatlarım belirgenleşmişti. Ve en garibi artık gözlerim Taehyung'ın ki gibi kırmızıydı! Ve garip olan şey korkmam gerekirken görünüşümü beğenmiştim. Aslında zaten vampir olmak istiyordum fakat bu kadar çabuk değil...

Y/n: Taehyung nerede?

Jisoo: Eminim şuan deli gibi seni arıyordur, ama seni bulduğunda canlı olacağını sanmıyorum:D

Y/n: Ne diyorsun sen? Kıskançlıktan bu kadar kudurduğunu bilseydim Taehyung'ı daha önce elde ederdim:)

Jisoo: Sen ne dediğini sanıyorsun böyle? Dedi ve tam üstüme atlayacağı sırada Taehyung onun üstüne atladı ve onu etkisiz hale getirdi. Jisoo Taehyung'a karşı debelenip duruyordu fakat Taehyung'ın öyle gözü dönmüştü ki onu aldığı gibi duvara sertçe fırlattı ve Jisoo kafasını çarpıp bayıldı. O sırada Taehyung'da benim iplerimi çözüp benim oturduğum yere Jisoo'yu otutturdu, sonrada sıkıca bağladı. Ve hemen acele edip onu oraya kilitledik sonra da orada beni kucağına aldı ve evimize kadar yaklaşık 10 saniyede getirdi.

Beni yavaşça yatağına yatırdı ve konuşmaya başladı.

Taehyung: Üzgünüm y/n. Panzehiri almaya gittim fakat Jisoo hepsini çoktan düşünüp yok etmişti. Daha sonra da seni bulmaya gelip kasabaya dönecek ve panzehiri baştan yapacaktım fakat seni çoktan esir alıp vampire dönüşmeni sağlamıştı... Herşey için üzgünüm...

Y/n: Biliyor musun aslında vampir olmak garip bir şekilde hoşuma gitti ve ben susamaya başladım. Eğer bana avlanmayı öğretirsen Ve akşam senden isteyeceğim şeyi yaparsan seni affederim.

Taehyung: Ne? Ciddi misin? Vampir olmayı seveceğini düşünmemiştim. Ama madem böyle o zaman şimdi avlanmaya gidelim  ama hızlı olmalıyız çünkü her an misafirlerimiz gelebilir. Ve akşam istediğin şeyi de yapıcam.

Y/n: e o zaman ne bekliyoruz, hadi gidelim!

Hızlıca evden çıktık ve ormanın derinliklerine doğru ilerledik. Sonra bir anda Taehyung beni durdurdu ve bilgi vermeye başladı.

Taehyung: çoğu vampirin ilk yemeği her zaman ceylandır. Bu yüzden seninle ceylan avlanacağız. Sonrasında bir insanın kanını sana denetmek istiyorum! Emin ol en iyisi insan kanı... Şimdi bile canım çekti... fakat bugünlük senin için  ceylan avlanacağız. Çünkü bu daha ilk denemen:) bu yüzden sana fazlasıyla yardımcı olucam merak etme. Şimdide geçelim dersimize. Seni buraya getirdim çünkü ceylanların geneli hep buralarda olur.

Fakat en önemlisi onu hissedebilmelisin. Vampirlerin 5 duyu organları insanlara göre oldukça gelişmiştir bu yüzden bunları iyi değerlendir ve şimdi avını hisset!

Y/n: Hissedebiliyorum...

Taehyung: Şimdi yakala onu!

Delicesine koşuyordum. Resmen gözüm dönmüştü. Taehyung haklıydı, avımı hissetmeliydim. Ve ben avıma tamamen odaklanmışken Taehyung'da arkamda beni izliyordu. Her an bişey olurcasına hazırlıklıydı. Bende son kez ona baktım ve bulduğum ceylanın üstüne atladım. Hızlıca sivri dişlerimi onun boynuna geçirdim ve onun kanından sonuna kadar faydalandım. Tadı gerçekten inanılmazdı... Fakat daha çok merak ettiğim birşey vardı ve bunu gece deneyecektim. O sırada arkamdaki Taehyung'ı farkettim ve Taehyung bana gurur duyarcasına bakıyordu, bu benim hoşuma gitmişti.

Benden sonra ceylanın kanından Taehyung'da içti ve tamamen susuzluğumuz gittiğinde hızlıca eve gittik. Artık vampir olduğum için Taehyung'da ki tüm özellikler bende de vardı. Ve ben bunları yavaş yavaş keşfediyordum. Artık bu güçler işime çok yarayacaktı ve şimdiden düşündükçe bile kalbim hızlı atmaya başlıyordu.

Yaşadıklarıma inanamıyordum. Daha dün ölmek isterken şimdide yaşamak için can atıyordum. Resmen ruhum yenilenmişti!